Güncelleme Tarihi:
İstanbul 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya 40 yıla kadar hapis istemiyle yargılanan tutuklu sanık Mehmet Çeliker, mağdurlar Bedri Baykam, Tuğba Kurtulmuş ve taraf avukatları katıldı. Duruşmaya Baykam’ın ailesi ve çok sayıda arkadaşı da izleyici olarak katıldı.
BAYKAM BÖYLE BIÇAKLANMIŞTI / WEB TV
“OLMASI GEREKİYORDU OLDU"
Duruşmada ifadesi alınan tutuklu sanık Mehmet Çeliker, daha önceki ifadelerini tekrar ettiğini belirterek tekrar ifade vermek istemediğini söyledi. Mahkeme Başkanı Recai Akgün'ün "Neden Bedir Baykam'ı öldürmek istedin, seni azmettiren birileri var mıydı" sorusuna, "Böyle bir olay olması gerekiyordu, oldu. Beni bu olaya herhangi bir kişi ya da grup bu işe yönlendirmiş değil. Ruhani bir olaydır. Görüşlerini sevmediğim Bedri Baykam'a karşı olması gerekiyordu" yanıtını verdi.
“HERKES BİRAZ SİNİRLİDİR"
Başkan Akgün'ün "Neden olması gerekiyordu" sorusuna ise Çeliker, "Onu bende bilmiyorum. Bedri Baykam'ın bana karşı bir tahriki olmadı. Kafamda kendimce nedenlerden dolayı onu öldürmek istedim. Tuğba'yla ilgili amacım, onu yaralamaktı" cevabını verdi. Mahkeme Başkanı Recai Akgün'ün "Annen mahkememize sağlığının yerinde olmadığını belirten bir dilekçe verdi, herhangi bir hastalığın var mı" sorusuna Çeliker, "Herkes biraz sinirlidir. Benim bir sağlık sorunum yok" diye konuştu.
"SANIK ÇELEK YELEK GİYDİĞİMİ ZANNETTİ"
Bedri Baykam ise ifadesinde , "Sanık bir hafta öncesinde sanat evine gelip gitmiş ve uygun ortamın oluşmasını beklemiştir. Toplantı da arkadaşım Mehmet Aksoy ‘Bir heykel yüzünden çelik yelek giymek zorunda kaldık’ diye konuşmuştu. Bu sebeple sanıkta benim kabanlı olduğumu görünce çelik yelek giydiğimi zannetmiştir. Onun için boşluğumdan bıçakladı. Sanık olay günü, benimle birlikte araca binmek istedi. Eğer onu araca alsaydım belki de beni araçta bıçaklayacaktı. Kendisine karşı herhangi bir hakaretim söz konusu değil. Eylemin öncesi, sonrası oluş şekli, sanığın davranışları tahlil edildiğinde, bu olayın arkasında başka bir kişi, grup ve azmettirici olduğunun düşüncesindeyim. Mahkemenizden bu hususun araştırılmasını talep ediyorum" şeklinde konuştu.
“PSİKOLOJİK TEDAVİ GÖRDÜM"
Müşteki Tuğba Kurtulmuş daha önceki ifadesini tekrar ettiğini ayrıca sanığın olaydan bir hafta önce Taksim'deki sanat evinde yanına gelerek Bedri Baykam'ın arkadaşı olduğunu ve görüşmek istediğini söylediğini kendisinin ise sanığa Baykam’ın uurtdışında olduğunu söylediğini belirtti. Yaklaşık 3 saatlik süren bir ameliyat geçirdiğini, 9 gün hastanede kaldığını ve 2 aydan fazla bir süre tedavi gördüğünü belirten Kurtulmuş, ailesiyle birlikte de psikolojik tedavi görmek zorunda kaldığını söyledi.
“1 YIL GERİYE DÖNÜK ARAŞTIRMA YAPILSIN"
Baykam’ın avukatı Şükran Tezel ise sanığın savunmalarında olayı tasarlamış olduğunun anlaşıldığını belirterek, "Soruşturma aşamasında olayın olduğu tarih ve geriye doğru 2 aylık bir araştırma yapıldı. Biz bunları yetersiz görüyoruz. Bir yıl geriye dönük olarak araştırma yapımalıydı. Mahkemenin bu konuda hassasiyet göstermesini ve derin bir araştırma yapılmasını istiyoruz" dedi. Mahkeme Heyeti, Telekomikasyon İletişim Başkanlığı'na ve bankalara yazı yazılarak, Çeliker’in telefon görüşmeleri, banka hesaplarıyla ilgili 1 yıl geriye gidilerek bilgilerin istenmesine hükmetti. Sanığın tutukluluk halinin devamına karar veren heyet, duruşmayı erteledi.
DURUŞMADA İKİNCİ SALDIRI GİRİŞİMİ
Duruşmanın sona ermesinin ardından sanık Çeliker, kendisini dışarı çıkaran jandarma görevlilerinin elinden sıyrılarak Bedri Baykam’a saldırmak istedi. Ancak jandarmalar tarafından engellenen ve küfür ettiği için ağzı kapatılan Çeliker dışarı çıkarıldı. Bu sırada Baykam’ın eşi Sibel Baykam da sinir krizi geçirerek ağlamaya başladı. Sibel Baykam’ı eşi ve arkadaşları güçlükle sakinleştirdi.
"SİPARİŞ CİNAYET" İDDİASI
Adliye çıkışında ise Bedri Baykam basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Baykam’ı adliye çıkışında koruma polislerinin de güvenlik önlemi alması dikkat çekti. “Sanık zaten daha önce yaptığı gibi öldürme kastıyla geldiğini, öldürmeye çalıştığını, akli dengesinin yerinde olduğunu ve olayı yapması gerektiğini anlattı. Zaten kendisinin hiçbir gerekçesinin olmamasından, elle tutulur, akılla anlaşılır hiçbir şey söyleyemeyişinden olayın bir sipariş cinayeti olduğunu, onun arkasında bir azmettirici olduğunu ve bunun ortaya çıkarılmasını sayın hakim ve heyetinden rica ettim" dedi.
“ARKASINDAKİ GÜÇLERİN ORTAYA ÇIKARILMASI LAZIM"
Kendisinin çalıştığı Cumhuriyet Gazetesi’nin daha önce 5 yazarının öldürüldüğüne dikkat çeken Baykam, “Ayrıca Hrant Dink katledildi. Ben bu saldırılardan asistanımla beraber Allah!ın yardımıyla, şansla canlı kurtulmuş tek kişiyim. Adaletin yerini bulması ve bu kişinin gerektiği cezayı alması, 40 sene yatması yetmez, arkasındaki güçlerin ortaya çıkarılması lazım" diye konuştu.
"SALDIRI GÜVENLİK ZAAFIDIR"
Duruşma sonunda yaşanan olaya ilişkin de Baykam, “Maalesef duruşma salonundan ayrılırken Hakim Bey ‘Siz önden çıkın’ dedi. Ben arkam dönük çıkıyordum. Koruma arkadaşlar vardı. Polisler. O anda bir karmaşa oldu ve adam tekrar saldırdı bana. Çıkış anında tekrar saldırdı, jandarmanın elinden kaçıp. Ben bir tek kavgayı ve kaosu duydum. Bunu da bir güvenlik zaafı olarak ikaz ediyorum. Adalet Bakanlığı’nı ikaz ediyorum, yüca mahkeme heyetini ikaz ediyorum. Öldürme kastıyla gelen, bir katil olmak isteyen bir insanın böyle bir duruşmada buna cürret edebilmesi, bunu yapacak olanak bulabilmesi güvenlik zaafıdır. Ayrıca avukatımla beraber bundan da ikinci bir saldırı olarak şikayetçi olacağım" ifadesini kullandı.