Baykal'dan Erdoğan'a 3011 cevabı

İşi olanın işini kaybettiğini, çiftçinin, esnafın borç altında ezildiğini, fabrikaların kapandığını söyleyen Baykal, “Yoksulluktan, işsizlikten bahsetmiyor, sürekli benden söz ediyor. Varsa yoksa Baykal. Yani bu Başbakan gece Deniz Baykal ile yatağa giriyor, sabah geliyor. Sana ne Baykal'dan. Sen işine bak, hizmetlerini söyle” diye konuştu.

Baykal, Antakya'da Uğur Mumcu Alanı'nda sağanak yağış altında yaklaşık 25 bin kişiye seslendi. Belediye başkan adayı İris Şentürk ve diğer adaylara destek vermek üzere kente geldiklerini belirten Baykal, Hatay'ın candamarı olan Amik Ovası'ndaki durumu, kalabalığa sordu. “Amik Ovası sulanıyor mu, sulanmıyor mu?” diye soran Baykal, “Orada bir milyon dönüm pamuk ekilirdi. Şimdi pamuk ekimi nereye düştü? 150 bin dönüme mi düştü? Türkiye Amik Ovası'nda pamuk ekmiyor. Yunanistan'dan pamuk mu getiriyor? Nasıl oldu bu işler böyle?” dedi. Baykal, çiftçilere hayatlarından memnun olup olmadığını sordu. “Hayır” cevabını alınca da şöyle devam etti:
“Çiftçiler hayatlarından memnun mu? Kotalar kalktı mı? Sulama yapılabiliyor mu? Sulama tesisleri, barajlar, Amik Ovası'nı sulama işi yapıldı mı? Çiftçi kendi parasıyla elektrik harcayarak suyu çekiyor, çiftçilik yapıyor. Fiyatlar düşünce, mazot, gübre fiyatı artınca borcunu ödeyemez hale düştü değil mi? Haciz mi geliyor? Traktörüne, tarlasına, evine, dolabına haciz mi geliyor? Çiftçiye elektriği sanayiciden daha pahalıya satıyorlar. Bunda hak var mı? Adalet var mı? Çiftçinin daha çok himaye edilmesi gerekmiyor mu? Bu durumda çiftçinin hayatından memnun olması mümkün mü?”

‘İŞİ OLAN İŞİNİ KAYBEDİYOR’

Baykal, esnafın durumunu da sordu. “Belki esnaf memnundur. Esnaf nasıl? Nasıl işleri açıldı mı?” diyen Baykal yine “Hayır” yanıtını alınca sözlerini şöyle sürdürdü:
“Çekler senetler dönüyor mu? Kazanç, piyasa hareketlendi mi? Yanında çalışan çocuğun primini, sigortasını ödeyebiliyor mu? Esnaf sattığı malın daha fazlasını alıp dükkanına koyabiliyor mu, borçların altında ezilmeye başladı mı? Fabrikalar açılıyor mu, yeni tesisler, yeni fabrikalar? Açılmış olanlar kapanıyor mu? Gençlere işveriyorlar mı, yoksa işi olan arkadaşlarımızı işten mi çıkartıyorlar? İşi olan işini kaybediyor değil mi? Ondan sonrada çıkıyor, geliyor, diyorki; ‘Ekonomi gayet iyi gidiyor. İşler yolunda, Hatay'a ben kaç defa geldim’ Gelmez olaydın buraya. Hizmetlerini getirseydin, hizmetlerini. Sen vatandaşın derdine çare ol. Çareyi Ankara'da bulacaksan Ankara'da ol, İstanbul'da bulacaksan İstanbul'da ol, Antakya'da bulacaksan Antakya'da ol. Ama, çare ol, çare. Bugün Türkiye'nin borcu 500 milyar dolar. 220 aldılar 500 yaptılar. Bu arada, Cumhuriyet tarihi boyunca yapılmış, ne kadar büyük tesis, fabrika, işletme varsa onları da ucuz, pahalı demeden nasıl denk geldiyse yerli yabancıya sattılar.”

“Bu kadar parayla, Türkiye'de Allah'ınızı severseniz bu 7 yılda hangi büyük tesis yapıldı? Hangi büyük fabrikalar, sanayi hamleleri, büyük girişimler yapıldı?” diye soran Baykal, “Şu TOKİ'nin yaptığı binalarla, şu çift yol uygulaması bu 300 milyar doların üzerindeki harcamayı izah etmeye yeter mi? Nereye gitti bu para?” diye sordu.

BAYKAL İLE YATIP KALKIYOR

Baykal, bugün Türkiye'de artık fabrika yapma döneminin bittiğini şimdi fabrika kapatma döneminin başladığını da tekrarlayarak, 10 tezgahtan 4'ünün AKP döneminde kapandığını söyledi.

CHP Lideri Baykal, Başbakan Erdoğan'ın yoksulluktan işsizlikten bahsetmediğini sürekli kendisinden söz ettiğini belirtirken de “Varsa yoksa Deniz Baykal, varsa yoksa CHP. Yani bu Başbakan gece Deniz Baykal ile yatağa giriyor, sabah geliyor. Sana ne muhalefetten Deniz Baykal'dan. Sen işine bak, halka hizmet edeceklerini söyle, onları anlat. Oralarda söyleyecek lafı olmayınca onun için ‘Deniz Baykal’ diyerek yapay gündem oluşturuyor” dedi. Baykal sözlerini şöyle sürdürdü:
“Biraz daha ileri giderek, bir önceki döneme çatacak, ama orada duruyor. Başbakan, bu anlayışı bırakması lazım. Biz kendisine 7 maddelik tedbir verdik. Biraz ağzını bu aralar toparladı. Üslüp biraz düzeldi. Ama içine sığmıyor, birşeyler yapması lazım. Fıkra anlatıyor, komiklik yapmaya çalışıyor, şirinlik yapmaya çalışıyor. Fıkra anlatma, bunlar kolay işler değildir. Komik duruma düşerler. Bir milyon kişi işini kaybetti, ama komiklik yapıyor. Telekom, Tüpraş satışı, yolsuzluk her şey, yolsuzluk. Başbakan buraya geldiğinde bunları konuşup anlatıyor mu? İşin iç yüzü bu. Ben size anlatayım diyor mu? Deniz Baykal'a hakaret ediyor.”

Başbakan Erdoğan'a tekrar televizyonda açık oturum çağrısı yapan Baykal, “Başbakan ne diyor;‘Hayır’. Başbakan'a yakışır mı, bir Başbakan kaçar mı? Ben diyorum ki işte meydan, işte Hatay, işte Türkiye. Başbakan diyor ki; ‘Baykal 3011'de Başbakan olur’ Olsa da olur olmasa da olur. Sen bırak, sen yarın iktidardan düşünce, sen ne olacaksın? Sen iktidardan düşünce kendinin ne olacağını düşün. Şimdi adam olamayanlar 3011 yılında da adam olamazlar. Önemli olan Başbakan olmak değil, adam olmak. Adam gibi adam olmaktır. Televziyonlardan kaçmamak, doğru konuşmak, dürüst konuşmak, hesap vermek. Milletten korkacak ne var? Çalanların peşine düştüm. Kimseden korkmam ve kaçmama neden yok. milletim için halkın içindeyim” dedi.

Erdoğan'ın ne televizyona ne de pazara çıktığını belirten Baykal, Başbakan'a şu teklifte bulundu:
“Başbakana üçüncü teklifi yapıyorum. Meclis'te 550 kişinin dokunulmazlığı var. Gel bu Meclis'te iki kişiyiz, Recep Tayyip Erdoğan, Deniz Baykal. Gel ikimizin dokunulmazlığını kaldıralım. Daha ne yapayım? Televizyona çıkmıyor, düşünüyor, bütün yolsuzluklar öğrenilecek. Ona bir kıyak daha yapayım, bir iyilik daha yapayım. Burada söz veriyorum. Yolsuzlukları, oğullarının pırlanta ortaklığını, insanlar işsizlikten kırılırken bu ortamda nasıl zengin olduklarını konuşmayacağım. Sadece çiftçinin, işsiz kalan insanların, borcunu ödeyemeyen insanların, ekonomik sıkıntının nedenleri ve tedbirlerini konuşacağım. Bu emeklinin, esnafın durumu ne olacak bunları konuşalım.”