Baykal’a veda

Siyasette darbelerden yenilgilere, komplolara kadar birçok olumsuzlukla karşılaşan ancak demokrasiye inancından hiç vazgeçmemesiyle tanınan Deniz Baykal, dünyada büyük ekonomik kriz sonrası “buhran kuşağı”nın bir üyesi olarak 1938 yılında Antalya’da doğdu. Yoksulluk içinde geçen çocukluğunda tamirci çıraklığı, simitçilik yaptı. Yine çocukluğundan beri spora meraklıydı, son günlerine kadar fırsat buldukça Antalya’nın ünlü Konyaaltı sahilinde yüzmeyi ve sabah yürüyüşlerini ihmal etmedi.

ÖĞRENCİLİKTEN BAŞLADI

Ortaokuldan sonra kazandığı Heybeliada Deniz Lisesi’nden son anda “kalp çarpıntısı” nedeniyle elenmesi, en önemli dönüm noktası oldu. Uzun siyasi yaşamı, 1960 öncesi DP iktidarına karşı gelişen öğrenci hareketlerine katılmasıyla başlarken, CHP’nin 1965 seçim yenilgisini analiz ettiği ve doçentlik tezine de dayanak oluşturan raporunun CHP yönetiminin dikkatini çekmesi ise hayat çizgisini belirledi. Doçent olduğu 1968’de CHP saflarına katılarak, Bülent Ecevit’in İsmet İnönü’ye karşı oluşturduğu ve “Mülkiye Cuntası” diye nitelenen ekipte yer aldı. 1973’te milletvekili, 1974 ve 1978’deki Ecevit hükümetlerinde de Maliye ile Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı oldu.

54’ÜNDE GENEL BAŞKAN

12 Eylül askeri darbesinde bir süre Ankara’da Ordu Dil Okulu’nda tutulurken, 5 yıl süreyle de siyaset yasağı getirildi. Yasaklı olmalarına karşın siyasi faaliyette bulundukları gerekçesiyle Çanakkale Zincirbozan Askeri Tesisleri’nde ikinci kez gözetim altına alındı. Sonra SODEP, ardından SHP’yle aktif siyasete dönüş yaparak, 1987’de yeniden milletvekili seçildi. SHP’de Erdal İnönü’nün 3 kez karşısına aday olarak çıkıp, başarılı olamayınca parti içi -muhalefetin önderi oldu. 1992’de, 54 yaşındayken, CHP’nin Genel Başkanlığı’na seçildi.

ERDOĞAN KARARI

3 yıl sonra SHP ile birleşmeyi sağladı, aynı yıl kurulan DYP-CHP koalisyonunda Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanlığı yaptı. 1999 seçimlerinde CHP’nin baraj altı kalması üzerine ayrıldığı görevine, bir yıl sonra yeniden döndü. 2003 seçimlerinden de sandıktan anamuhalefet lideri olarak çıktı. Bu dönemde, o tarihte siyasi yasaklı olan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ı başbakan olarak siyasi hayatına yeniden dönmesini sağlayan düzenlemeye verdiği destekle sürecin de mimarı oldu.

LİDERLİKTEN ‘ABİ’LİĞE

Uzun genel başkanlık görevi ise 2010 yılındaki Anayasa değişiklik görüşmeleri sırasında ortaya çıkan kaset komplosuyla son buldu. 10 Mayıs 2010’da görevinden istifa eden Baykal, koltuğunu Kemal Kılıçdaroğlu’na bıraksa da siyasetten kopmadı. Siyasi yaşamına “abi” olarak devam etti, 2011 ve 2015 seçimlerinde yeniden milletvekili seçildi, 2015 seçimleri sonrasında geçici Meclis Başkanlığı da yaptı. Baykal, 6 yıl önce beyine giden damarında atan pıhtı nedeniyle ciddi sağlık sorunları yaşıyordu. Olcay Baykal ile evliliğinden Aslı ve Ataç isimli iki çocuğu bulunan Baykal, üç de torun sahibiydi.

SALI GÜNÜ UĞURLANACAK

· Baykal için salı günü sabah saat 10.00’da önce CHP Genel Merkezi önünde, ardından 11.30’da TBMM’de tören yapılacak. Ahmet Hamdi Akseki Camisi’nde kılınacak cenaze namazının ardından Devlet Mezarlığı’nda toprağa verilecek.

KILIÇDAROĞLU: SON DERECE ÜZÜNTÜLÜYÜM

- CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, dün deprem bölgesini ziyaretinde, Deniz Baykal’ın vefatıyla ilgili şöyle konuştu: “Bu sabah acı bir haber daha aldık. Genel Başkan’ımız Deniz Bey’i kaybettik. Gerçekten de son derece üzüntülüyüm. Bu ülkenin huzura kavuşması için, bu ülkede demokrasinin gelişmesi için, bu ülkede hakkın, hukukun ve adaletin aranması için büyük çaba harcayan Genel Başkan’ımızı yitirmenin büyük üzüntüsü içindeyiz. Allah’tan rahmet diliyorum. Ailesine, yakınlarına, sevenlerine, Cumhuriyet Halk Partililere ve bütün vatandaşlarımıza başsağlığı diliyorum.”