Baykal: Yolsuzluk 'alnım açık' mugalatasıyla geçiştirilemez

Güncelleme Tarihi:

Baykal: Yolsuzluk alnım açık mugalatasıyla geçiştirilemez
Oluşturulma Tarihi: Ocak 29, 2005 00:00

Baykal, genel başkan adaylığının kesinleşmesinden sonra yaptığı konuşmada, tarihi bir kurultay yaptıklarını belirterek, “Bu kurultay, sıradan bir seçimli kurultay olmanın ötesinde bir anlam taşıyor. CHP'nin kendi kimliğini, ahlaki değerlerini ortaya koyup koymayacağı, partiyi lümpenleştirme girişimlerinin destek bulup bulmayacağını gösterecek” dedi. "ALNIM AÇIK"Devletin resmi makamları tarafından CHP'li bir belediye başkanıyla ilgili çok çok ciddi yolsuzluk iddialarının ortaya konulduğunu belirten Baykal, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bunlar iddiadır ama bu iddialar cevap bekliyor. Biz bu iddiaların önemli ve ciddi olduğunu gördük. Bütün bunlar 'benim alnım açık, verilmeyecek bir hesabım yok ya da verilmiş bir yargı kararı yok' diyerek örtbas edilemeyecek kadar ciddidir. Yolsuzlukla mücadele mahkeme kararıyla başlamaz, biter, biter... Her ciddi siyasi parti bir yolsuzluk iddiası olduğunda 'alnım açık' mugalatasıyla konuyu geçiştirmez, 'iddia şu, benim cevabım da bu' der. Benim hakkımda uluslararası istihbarat örgütlerince benim hakkımda yurtdışında bir bankada hesabım olduğu iddiası ortaya atıldı. Ben 'mahkeme kararı yok, alnım açık' mugalatası yapmadım. 'Dünyanın neresinde olursa olsun benim eşimin ya da çocuklarımın adına eğer 10 dolarlık bir hesap çıkarırsanız gereğini yapacağım' dedim. CHP'ye genel başkan olacağım diyen insan bunu söyleyebilmelidir. Hayatını bunu söyleyebilecek şekilde tanzim etmiş olması gerekir.” Baykal, aile konusunda çok hassas olduğunu, ailenin, eşin ve çocukların siyasi tartışmaların dışında tutulmasının çok önem taşıdığını ifade ederek, bu inançla şimdiye kadar bu konuda ağzını açmadığını söyledi. Baykal, “Ama önce siyasetçilerin kendi çocuklarını onuruna özen gösterecek şekilde davranmaları gerekir. Sayın Sarıgül, çocuklarının onurunu düşünürken, rüşvet vermeye çalıştığı Ergün Aydoğan'ın eşinin çocuklarının onurunu düşünüyor mu?' diye konuştu. Baykal'ın bu sözleri üzerine tribünde eşinin yanında oturan Aylin Sarıgül'ün ayağa kalkarak tepki gösterdiği görüldü. “CHP'NİN KIYMETİNİ BİLMEZ”Sarıgül'ün konuşmasında 2 aydır her toplantıda söylediği sözleri tekrarladığını kaydeden Baykal, artık iddialara yanıt verme zamanı olduğunu söyledi. Deniz Baykal, sözlerini “Sayın Başkan sizin yardımcınız 6 kat fazla inşaat dolayısıyla 300 bin dolar aldı mı almadı mı? Bu rüşveti ona vermesini size telefon açan arkadaşınıza söylediniz mi söylemediniz mi?” diye sürdürdü. Bu arada Sarıgül'ün arkasında oturanların “Sevigen” , 'Eşref Erdem” diye bağırdıkları duyuldu. Sarıgül hakkında Korkmaz Yiğit'in bankasıyla kredi usulsüzlüğü iddiaları bulunduğunu anlatan Baykal, ”Korkmaz Yiğit ile bir mali ilişkiniz var mı yok mu? böyle bir banka hesabını kullandınız mı kullanmadınız mı? “ diye sordu. Baykal, Korkmaz Yiğit'ten söz ederken “Sayın belediye başkanının yakın iş arkadaşı” dedi. Sarıgül'e hitaben, “Siz bu CHP'ye yeni geldiniz. Bu CHP'de hesabını vermeden yürümek yoktur” diye konuşan Baykal, Sarıgül'ün kendisine “Antalya Belediye Başkanı'na ilgi göster destekle, yardımcı ol dediniz mi” sorusunu yönelttiğini anımsattı. Baykal, “Evet bunları söyledim ama ben seni başarılı ve dürüst olarak kabul ettim. Nasıl rüşvet alınır, yol göster diye göndermedim” dedi. "EŞKIYANIN GECE NE YAPACAĞI BELLİ OLMAZ"Baykal, yaşananların kendisine İsmet İnönü'nün bir sözünü daha hatırlattığını belirterek, “İsmet Paşa, 'eşkıyanın gece ne yapacağı belli olmaz' demişti “ diye konuştu. Deniz Baykal, Sarıgül'ün CHP'nin sıkıntılı günlerini bir partili olarak yaşamadığını, iyi günlerinde CHP'li olduğu için partinin kıymetini bilemeyeceğini söyledi. "HEPİMİZ SU TAŞIDIK"Baykal, “Sizin değirmeninize su taşırken Sarıgül bir numaraydı” diyen Sarıgül'e “Sen değirmene su taşımanın ne demek olduğunu bilirsin. Ben kimseden değirmenime su taşımasını istemedim. Hepimiz CHP'nin değirmenine su taşıdık” karşılığını verdi. CHP'nin 1999 seçimlerinde barajın altında kalmasından sonra Mustafa Sarıgül'ün partiden ayrıldığını anımsatan Baykal, o dönemde de CHP'yle hiç ilgilenmediğini ifade etti. Baykal, “CHP barajın altında kalacak olsaydı gelmezdin. Sen iyi gün dostusun, sen kara gün dostu değilsin” dedi. CHP'ye yeniden genel başkan olduğunda oyunun yüzde 5 civarında olduğunu kaydeden Baykal, genel seçimlerde ise yüzde 20'ler civarında oy aldıklarını belirterek, “CHP'nin bu başarısı nasıl sağlandı? CHP'nin bugün iktidar şansı vardır. CHP bugünlere mugalatayla, ucuz halkla ilişkiler yöntemleriyle, organize medya planlarıyla değil, kazana kazana, söke söke, kimseye minnet duymadan geldi” diye konuştu. CHP'nin son seçimlerde 178 milletvekili çıkardığını kaydeden Baykal, bu ölçüde bir başarının 1977 seçimlerinde 213 milletvekiliyle sağlandığını anımsattı. Baykal, Sarıgül'ün geçmişi tümüyle başarısız saymakla İsmet İnönü'yü, Bülent Ecevit'i de başarısız saydığını ifade eden Baykal, “O zaman bu iktidar formülüyle 2002'de YTP'yi iktidara getirseydin” dedi. “CHP'NİN SAHTE PEYGAMBERE İHTİYACI YOK”CHP'nin bir mevsimlik çiçek olmadığını ifade eden Deniz Baykal, ”CHP 80 yıllık tarihi olan bir partidir. Turgut Özal'ın 1983'te, Tayyip Erdoğan'ın da 2002'de iktidara geldiği gibi iktidara gelmediğini. Tuğla üstüne tuğla koyarak, kazana kazana iktidara geleceğini söyledi. Deniz Baykal, CHP'nin sahte peygamberlere, sihirli değneklere ihtiyacının bulunmadığını ifade ederken, “CHP, ahlakla, bilinçle, emekle yükselecek. CHP'nin palavraya ihtiyacı yok” dedi. CHP Lideri Baykal, Mustafa Sarıgül'ün “Hacı Bektaş edebiyatı” yaptığını belirtirken, “Garaj operasyonu ile Alevileri bu partiden atan sen değil misin? Bu sözlerle CHP'yi kandırmak mümkün değil” diye konuştu. Baykal, CHP yönetimlerin değişebileceğini, ancak partiye yakışan fikriyatı, zihniyeti, ahlaki yapısı pırıl pırıl genç bir genel başkanı hep birlikte partinin başına bir gün getireceklerini söyledi. Baykal, şunları kaydetti: “CHP genel başkan olacak kişi CHP'yi satmamış, o kara günleri acısını yaşamış, CHP'yi satın almaya kalkmamış biri olacak. CHP'ye kara para hükümdar olamayacak. CHP'ye genel başkan olacak kişi hesap vermekten aciz olmayacak. Hakkında dosyalar olmayacak. İktidar düğmeye bastığı anda seni patlatır. CHP Genel Başkanı'nı reklam kampanyaları değil, politikalar belirleyecek. Ortadoğu'yu, laikliği bileceksin. (CHP'yi camiyle barıştıracağım) diye yola çıkarsan en çok CHP'ye haksızlık yaparsın. CHP cami avlusuna bırakılmış yetim çocuk değildir. CHP sahipsiz değildir. CHP çok önemli bir tarihi süreçten gelmektedir. Bu yolculukta uzun süre el ele yürüdük. Bundan sonrada Allah sağlık verirse CHP'yi sağlam ellere birlikte teslim edeceğiz.”
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!