Baykal: "Masada silah varken barış olmuyor"

Güncelleme Tarihi:

Baykal: Masada silah varken barış olmuyor
Oluşturulma Tarihi: Mart 27, 2010 17:04

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Siirt’te hükümetin demokratik açılımının Yeşilçam açılımına döndüğünü söyledi.

Baykal, “Etnik ayrımcılık, dışlama yok ama kimliğe saygı var. Demokrasi, eşitlik özgürlük var ama terör hiç yok. Terör yanlış. Ayrışma ne ile oluyor? Silahla, terörle oluyor. Onun için yapılması gereken şey terörü kaldıralım, silahı kaldıralım. Masanın üstünde silah durmasın. Masanın üstünde silah durduğu anda barış olmuyor, kalkınma olmuyor. Terör ortadan kalktığı anda bilin Türkiye’de asıl o zaman kardeşlik olur” dedi. Hükümetin ‘demokratik açılım’ kampanyasını da eleştiren Baykal, “Kürt açılımı oldu Yeşilçam açılımı” dedi.

Partisinin il kongresine katılmak üzere Siirt'e gelen CHP lideri Deniz Baykal'ın havaalanından kente geleceği güzergahta ‘İşssizliği, yoksulluğu, yolsuzluğu sizinle yeneceğiz” yazılı pankartlar asıldı. Atatürk Bulvarı üzerindeki CHP il merkezinin hemen üstündeki Türkiye Değişim Hareketi (TDH) bürosunun tabelasına, üzerine ‘Hapimizin başkanı’ yazılı bulunan Baykal’ın fotoğrafının asılması dikkati çekti.

‘SÖZDE DEĞİL ÖZDE KÜRT DOSTU BAYKAL’

CHP il kongresinin yapıldığı Kültür Merkezi salonunda ‘Sözde değil özde Kürt dostu Deniz Baykal’ pankartı açıldı ve daha sonra partililer tarafından kaldırıldı. Aralarında güneydoğu illerinden gelenlerin de bulunduğu 1500 kişinin katıldığı kongrede Türkçe, Kürtçe ve Arapça türküler çalındı.

Kongrede konuşan CHP Siirt İl Başkanı Muhdi Koyuncu, Baykal'ı Siirt'te görmekten mutlu olduklarını belirtirken, “Sivas’ın ötesine geçemezler diyen Başbakan’a da buradan selam gönderiyorum. Sayın Genel Başkanım, Ankara’nın yoğun gündemi içerisinde bizleri yanlız bırakmadınız. Bizde size söz veriyoruz. Cevizin kabuğunu Siirt’te kıracağız. Siirt’teki bu kıvılcım bütün Doğu’daki illerimize yansıyacak ve gür alevleri Ankara hissedecek. En başta AKP’nin genel merkezi hissedecek. Güneş yeniden doğudan yükselecek” dedi.

AKP’NİN OYLARI DÜŞÜYOR

Kongrede konuşan Deniz Baykal, kongre bahanesiyle asıl Siirtlilerle kucaklaşmaya geldiğini söyledi. Türkiye'nin hızla seçime gititğini, bu seçimin değişimin kapısını açacağını belirten Baykal, “Bu seçim iş başındakilerin tekrar yetki alarak yola devam edeceği seçim değildir. Bunu hepimiz çok açıkça görüyoruz. Bugün Siirtte CHP’nin çoşkulu bir kongre yapması da gerçeği ortaya koyuyor” dedi.

Deniz Baykal, yerel seçimlerin köklü bir edğişimin harekete geçtiğini gösterdiğini belirterek, “AKP 8.5 puan oyunu kaybetti. Ve bunun hızlanarak devam ettiği görülüyor. Önümüzdeki seçim artık Türkiye için bir yeni iktidarı bir yeni yönetimi ortaya çıkaracağı bir seçim olarak görülüyor. Türkiye artık bugüne kadar izlenen politikaları aynen sürdürerek daha ileriye gidemez. Bir değişikliğe yeni bir zihniyete, anlayışa ihtiyaç var” diye konuştu.

Ak Parti iktidarının 80 yılda alınan borcun iki katından fazlasını 8 yılda aldığını kaydeden Baykal, hükümetin bu kadar geniş kaynak kullanmasına rağmen milletin eline birşeyin geçmediğini söyledi. Baykal, “Sen 8 yılda ne yaptın Allah aşkına. 80 yılda aldıkları borç ortada. 80 yılda yapılanları bir de 8 yılda sattılar onun parasını da yediler harcadılar” dedi.

İktidara yakın olanların bir elinin yağda bir elinin balda olduğunu söyleyen Deniz Başkal, “Dünyada dolar milyarderi sayısında Türkiye rekor kırıyor. AKP iktidarına sırtını dıyamış bugünkü hükmete mensup olan insanların çocukları, hısım, akrabasıyla ilgili ekonomik sıkıntıları yaşayan bir kişinin varolduğunu söyliyebiliyor musunuz?” diye sordu.

“KİMLİĞİ İNSANIN ŞEREFİ, ONURUDUR”

Siirt’te çok derin bir kültür ve kardeşlik ortamı olduğunu, etnik kökeni ne olursa olsun insanların sevgi ve saygı içinde yaşadığını anlatan Baykal, “İslamiyetin ilk kuruluş günlerinden Hz. Muhammed döneminden tanıklıklar yapmış din adamlarını bağrınızda barındırıyorsunuz” dedi.

Türkiye'de herkesin kardeşçe, birbirine karşı bir karşıtlık duygusuna kendisini kesinlikle kaptırmadan, birbirine sevgi duyduğu bir anlayış içinde yaşamasına inandıklarını belirten Baykal, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Hiçbir zaman ayrımcılığa alet olmadık, teşvik etmedik hiçbir zaman kimseyi dışlamadık. Hep beraber varız, birlikteyiz dedik. Türkiye’de herkesin kendi kimliği var. Kimllik insanın şerefidir, onurudur. Bütün kimliklerde eşittir. Hiçbir kimlik öbürünün üzerinde yada altında değildir, her birisi saygıyı hak eder. Bizim dinimizde insanı kökenine diline göre ayrımak var mı? Yüzyıllardır da olmadı. İslamiyetin ilk çıktığı günlerden beri o Araptır, Türktür, Kürttür böyle bir şey oldu mu? Hepsi eşit kardeş. Herkesin kimliğine saygı duyarız. Arap da, Kürt de kardeşçtir, kardeş kalacaktır.”
Kim ayrımcılık yapıyorsa, yanlış yaptığını anlatan Baykal, zaman zaman yapılan yanlışlıklara karşı çıktıklarını anlattı. Baykal, partisinin zaman zaman yanlış yere suçlandığını anlatırken, “Şimdi herkes görüyorki bu insanlar ayrım yapmıyorlar herkese saygı duyuyorlar sevgi, beraberlik istiyorlar. Bizi birbirimizle çatıştırmak, değil kaynaştırmak istiyorlar diye gerçeği görüyorlar. Ayrıştırmak istemiyoruz, kaynaştırmak istiyoruz. Herkesi eşit ve kardeş görüyoruz” dedi.

Baykal sözlerini şöyle sürdürdü:
“Herkes kendi kimliğiyle iftihar edebilir. Ama büyük toplumun hepimiz bir parçasıyız. Antalya da Eruh da senin, Türkiye de senin. Sadece senin değil bütün bunlar 72 milyonun, hepinizin, hiçbir ayrım yapmadan bütün Türkiye’ye sahibiz. Türkiyede 72 milyon adet tapu var. Her birimizin cebinde o tapu var. Ve bütün sınırları kapsıyor. Ayrışmaktan kimseye bir hayır, yarar gelmez. Ne refah gelir, ne eğitim gelir, ne hizmet ne kalkınma, demokrasi ne eşitlik, barış gelmez, hepsi tehlikeye girer. Bunu bilerek bu işlere yaklaşalım.”

“MASANIN ÜSTÜNDE SİLAH DURURSA BARIŞ OLMUYOR”

Terör konusuna da değinen Deniz Baykal, silahın ve terörün ortadanz kaldırılması gerektiğini söyledi. Ayrımcılığın silahla, terörle yapıldığını anlatan Baykal, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Onun için yapılması gereken şey terörü kaldıralım silahı kaldıralım. Masanın üstünde silah durmasın, masanın üstünde silah durduğu anda barış olmuyor, kalkınma olmuyor. Bu işi kaldıralım ortadan. Terör ortadan kalktığı anda bilin Türkiye’de asıl o zaman kardeşlik olur. En güzel ekonomik kalkınma demokrasi, en güzel hukukun üstünlüğü silah ve terör ülkenin gündeminden kalktığı anda gerçekleşecektir. Ve biz bunu ön görüyoruz. Şartlar Türkiye’yi o noktaya götürüyor."

Ayrımcılığın Irak'ı ne hale getirdiğini anlatan Deniz Baykal, “Irak’a bakın, Irak’ta adam avukat diplomasını asmış altına da ekliyor ‘sünni avukat’ diye. Ya da ‘sii avukat’ diye ya da ‘kürt avukat’ ya da ‘türkmen avukat’ diye yazıyor. Bunda hayır var mı ? Bizim bildiğimiz Irak bir bütündü, bütün olarak bizim gözümüzde Iraklılar kardeş eşit vatandaştı. Oraya yabancı güçler müdahale etti. Ne oldu Irak’taki halk birbirine düşman oldu. Asıl büyük bedeli orada yaşayan Iraklılar ödedi. Bir milyon Müslüman evladı birbirine kırdırıldı” dedi.

Ak Parti iktidarının bu müdahaleyi desteklediğini hatırlatan Baykal, ABD’nin Irak’a müdahalesi öncesinde Meclis'e gelen tezkereye hayır diyen 100 kadar AEk Parti milletvekilinin partiden atıldığını ve hesaplarının görüldüğünü söyledi.

“KÜRT AÇLIMI OLDU YEŞİLÇAM AÇILIMI”

Hükümetin bir süredir yürüttüğü ‘demokratik açılım’ politikisanı eleştirirken “Ne oldu Kürt açılım?” diyen Baykal, “Kürt açılımı nereye geldi? Kürt açılımı döndü Yeşilçam açılımına geldi. Yeşilçam’a gelmeden önce bir Hollywood’a gittiler. Biliyorsunuz Hollywood’da bir artist var, buna güya bir şeyler dedirtecekler. Sen kimi nasıl aldatacaksın? Büyük paralar verildi ona, bedava mı adam geliyor buraya reklamı yapıyor” dedi.

Deniz Baykal, hükümetin Ermeni açılımı yapacağım diyerek Türkiye'yi Azerbaycan ile karşı karşıya getirdiğini anlatarak, “Doğalgaza zam yapıldı, yanlış işler bunlar. Bu iktidar iyi hazırlanmamış alt yapısı oluşturulmamış sağdan soldan kendisine şöyle böyle yap iyi olur denilen istikametlere sürüklendi her kesimdede. Kürt açılımında da Ermenistan açılımında da Türkiyenin başına dert açtı” diye konuştu.

DENİZ FENERİ OLAYI

Deniz Baykal, sözü Deniz Feneri olayına da getirerek, Almanya'da görülen davanın Türkiye'de henüz açılmamasını eleştirdi. Deniz Feneri sanıklarının, Başbakan Erdoğan'ın yakınları olduğunu söyleyen Baykal, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bir yılı geçti halen iddianamede yazılamadı. İddianame yok ortada. Almanlar dayanamadılar buradaki insanlar için ikinci iddianameyi hazırladılar ve şimdi yargılayacaklar ifadesini almaları lazım bu kişilerin. Bize yazıyor ya sen ifadesini al bana gönder diyor ve şu soruları sor diyor? Bizimki diyor ki hayır benim işim değil sormam. O zaman diyor ki ben savcımı göndereyim ifadesini alsın diyor, ona da izin verilmiyor. Bu insanları niye himaye ediyor bu iktidar. Bunun altında ne yatıyor? Sana ne kardeşim kim suç işlediyse hesabını versin.”

ANAYASA MAHKEMESİ AKP MAHKEMESİNE DÖNÜŞECEK

Anayasa değişikliği tartıyşmalarına da değinen Deniz Baykal, milletvekili dokunulmazlıklarının kaldırılmasının gündeme getirilmemesini eleştirdi, “Meclis’te 550 milletvekili var, 600 üzerinde dosya var” dedi.

Ak Parti'nin iktidarının sonunun yavaş yavaş geldiğini, Anayasa değişikliği tartışmalarının altında asıl bunun yattığını ileri süren Baykal, şunları söyledi:
“Şimdi AKP şu hesabı yapıyor. 8 yıldır iktidardayım iktidarda durumu idare ettik. Şimdi yavaş yavaş bize yol gözüküyor seçim geliyor millet desteğini çekmeye başladı. Onlarda görüyorlar ki Abbas yolcudur yolcu. Bunu gördüler yarın iktidardan düştüğünde ne olacak o doysalar. Şimdi bakın getirdikleri anayasaya değişikliğinin bir özelliğini söyliyeyim. Anayasa Mahkemesi bir ceza mahkemesi haline dönüşebiliyor devlet akranıyla ilgili. Şimdi getirdikleri yeni anayasa mahkemesinin yapısı şu üye sayısını artıralım iyi peki yapalım. Bu 19 üyeyi nasıl seçelim. Şimdi getirilen değişiklik diyorki bunun 16’sı Cumhurbaşkanı tayin etsin. Hangi Cumhurbaşkanı AKP’nin 3 temel kurucu çekirdeğinin mensubundan birisi. Cumhurbaşkanı 16 tane üye tayin edecek. Peki Cumhurbaşkanı’nın tayin edeceği görevlinin memleketin AKP anlayışını bir araya bırakıp memleket için doğrusunu yapacağı güvenini aldınız mı? YÖK nasıl oluştu görüyorsunuz. Rektöler nasıl oluştu görüyşorsunuz. Şimdi Anayasa Mahkemesi’nin 19 üyesinden 16’sı AKP yandaşlarından oluşacak, YÖK, RTÜK gibi olacak. Sonra onun karşısına yüce divan olarak çıkacaklar ve burada hukuk olacak. Anayasa Mahkemesi AKP mahkemesine dönüşecek. Anayasa yargısı AKP yargısına dönüşecek. Yol gözüktü, gideceksek bu Anayasa Mahkemesi’ni sağlama alamamız lazım diyorlar. HSYK tartışmasıda budur.”

Baykal, konuşmasının son bölümünde cami, kışla ve yargıya siyaset sokulmayacağını anlattı. Baykal, “Bizim kutsal bir temel anlayışımız var. Bir camiye siyaset sokmayacağız. Cami, bizim inancımızın dinimizin mukaddes buluşma yeridir. Orada siyaset yok. Elbette siyasetçi gelecek ama protokolle gelmeyecek, camide protokol olmayacak herkes orada müslüman, eşit. Pprotokol uygulaması olmayacak. Etrafında korumalarla falan gelmeyeceksin kendini Allah’ın evinde hissedeceksin. Camiye siyaset girmeyecek, siyasetçi insan olarak oraya girecek. İki kışlaya siyaset sokmayacağız. Kışlada siyasetin yeri yok olmaz. TSK milletindir, milletin içinde her anlayış var her etnik kökenden insan var ama hepimiz hep beraberidiz. Üç, siyaseti mahkemeye sokmayacağız. Mahkemede kutsal. Mahkemede adaletin hakkın gereğinin yapılacağı yer. Orada kimsenin rütbesi makamı parası pulu mevkii hiçbir önem taşımaz. Oraya herkes gelecek ve adaletin karşısında hepimizin boynu bükük olacak.”

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!