Baykal Kars'ta AKP'ye yüklendi
Güncelleme Tarihi:
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Kars mitinginde yaptığı konuşmada, “Eskiden yolsuzluk kişisel olaydı. Şimdi olay değişti. Yolsuzluk artık teşkilatlı, örgütlü, şirketleşmiş, dernekleşmiş yolsuzluk. Tek başına yapılmıyor. Cemaat halinde yapılıyor, hep beraber yapılıyor” dedi.
‘ÖRGÜTLÜ YOLSUZLUK’
Konuşmasının devamında yolsuzluklar ve ekonomideki sıkıntılara değinen Baykal, kalabalığa “Deniz Feneri yolsuzluğunu biliyor musunuz?” diye sordu, “Evet” yanıtı üzerine şunları söyledi:
“Eskiden yolsuzluk kişisel olaydı. Ahlaksız, sütübozuk, haram- helal bilmeyen birisi çıkardı elinde bir imkan varsa yolsuzluk yapardı. Şimdi olay değişti. Şimdi yolsuzluk artık teşkilatlı yolsuzluk, teşkilatlı. Örgütlü yolsuzluk, şirketleşmiş, dernekleşmiş yolsuzluk. Tek başına yapılmıyor. Cemaat halinde yapılıyor, hep beraber yapılıyor. Bir araya gelip, yaparken de mevzuata göre yapıyorlar. Yani kanunu mevzuatı kullanıyorlar. Bunu göz göre göre uyguluyorlar. Almanya'da çıkmışlar Ramazan, mübarek gün. Cami cami dolaşmışlar her gün de ‘Allah, Peygamber, din- iman’ lafları. Millete demişler ki ‘Zekatları bize verin. Allah, peygamber, din, kitap, Kuran’ diye para topluyor. Düşünün, yani insan yolsuzluk yapar da insaf edin, bu yolsuzluğa dini, Allah'ı, peygamberi alet etmek hangi vicdana sığar? Yani bunlar sadece paralarını aldıkları insanları değil, haşa Allah'ı, peygamberi, kitabı, Kuran'ı da aldatmaya kalkıyorlar. Başbakan çok kızıyor, sinirleniyor. Ne yapacağını şaşırıyor. Halbuki, bence yapacağı şey açık. Çıkarsın millete ‘Deniz Feneri'nin aslı şudur. İçinde bir şey yoktur, aslı budur’ dersin.”
‘DEDİKODU GÜNAHTIR’
Başbakan Erdoğan'ın işini gücünü bırakıp sürekli kendisinden, CHP'den bahsettiğini söyleyen Deniz Baykal, şöyle devam etti:
“Mitinginde topluyor milleti. Aleyhimde atıyor tutuyor. Bırak arkamdan konuşmayı. Bak dedikodu günahtır. Sen dedikodu değil gıybet yapıyorsun. Günahtır, yapma. Eğer benim hakkımda söyleyecek bir şeyin varsa, arkamdan söyleme. Gel televizyona beraber çıkalım. Ne biliyorsan, söyle 70 milyon dinlesin. Ben cevabını vereyim. Sonra ben sorayım sen cevabını ver. Başbakan kaçar mı? ‘Meydana gel, meydana gel’ diyor. İşte geldim. İşte meydan işte Kars. Eğer televizyonda konuşamıyorsan Meclis'te 550 milletvekili var. O milletvekillerinin tümünü bırakalım da sadece iki tanesinin Deniz Baykal'la Recep Tayyip Erdoğan'ın dokunulmazlığını kaldırıverelim. Dokunulmazlığın arkasına sığınarak konuşmanın bir anlamı var mı? Deniz Baykal'la yatıyor, Deniz Baykal'la kalkıyor. İşi gücü Deniz Baykal. ‘Deniz Baykal ne zaman iktidar olacak?’ diyor. Benim ne zaman iktidar olacağımı değil de sen iktidardan düştükten sonra başına neyin geleceğin hesabını yap.”
‘SEN İŞTEN ATILMANIN NE DEMEK OLDUĞUNU BİLİR MİSİN?’
Ülke genelinde ciddi bir kriz olduğunu, ekonominin çöküntü içinde bulunduğunu, işyerlerinin kapandığını, işsizliğin patladığını ama iktidarın bunu yeni yeni fark etmeye başladığını söyleyen Baykal, şöyle konuştu:
“Hepinizin yaşadığı bir tabloyu elimdeki bir mektupla sizlere göstermek istiyorum: Mehmet Hatay isminde bir çiftçi. Eski parayla 4 milyarlık tarımsal kredi kullanmış. Ödeyememiş. Temerrüde düştüğü halde, ‘Benim borcum borçtur borcumu ödemeliyim’ demiş. Ödeme çabalarını sürdürmüş. Şu anda anapara borcu 878 milyona inmiş. Temerrüt faizi ise 38 milyar 648 milyon. Yazıda diyor ki ‘Senin 878 milyonun kaldı ama 38 milyar 648 milyon temerrüt borcun var.’ Banka, bazı giderleri ekleyince ‘Senin borcun 43 milyar 959 milyondur, haberin olsun’ diyor. Bunlar sizin yaşadığınız olaylar. Bu Türkiye'nin acı gerçeği. Başbakan da diyor ki ‘Bu borç sahipleri dürüst insanlar değil.’ Yani bu insanları bu hale düşüren sensin. Vatandaş helali, haramı düşünüyor ve anaparayı ödüyor. Onun için çırpınıyor. Sen de çıkıp diyorsun ki ‘Sen dürüst değilsin.’ Sen işten atılmanın ne demek olduğunu bilir misin? Sen işsiz kalıp evine ekmek götürememenin, okuldan para istiyorlar ama çocuğuna 2 milyon verememenin nasıl bir ıstırap olduğunu sen bilir misin? Sen bunları bilmezsin. Senin çocuklarını arkadaşların, eşin dostun Amerika'da okutur. Ama o işten atılan adamın çocuğunu Amerika'da okutacak arkadaşı yok. Devletin olması lazım. Devlet de yok.”
‘NEVRUZ VE 1 MAYIS BAYRAM OLSUN’
CHP Lideri Deniz Baykal, Kars'taki mitingte yaptığı konuşmada, nevruz öncesi herkesin ‘ne olacak’ endişesi içinde olduğunu belirtti, bunun önüne geçmek için nevruz ve 1 Mayıs'ın resmen bayram olarak kutlanması için yasa teklifinde bulunduklarını hatırlattı. Deniz Baykal, “Kavga, dövüş. Bilmem işte yine lastikler yakılacak. Asker, gençler, çocuklar birbirlerine girecek. Yaralanmalar olacak. Belki, Allah muhafaza ölümler olacak. Ama nevruz gelecek diye, birilerinde bir gerginlik, bir telaş, bir korku. Ya buna ne gerek var? Nevruz bu toprağın bir geleneği değil mi? Bu coğrafyanın bir güzel günü değil mi? Baharı selamlama günü değil mi? Barış ve kardeşlik günü değil mi? Devletle milleti nevruzda karşı karşıya getirmekten çıkalım. Nevruzda devletle milleti kucaklaştıralım. Yani bin yıldır kutlanan bir geleneği niye biz korku için yaşayalım. Hepimiz kardeşiz. Gelin hep beraber el ele verelim, nevruzu resmen kutlayalım” diye konuştu.
‘AKP İLE GELENLER, APS İLE GİDERLER’
Deniz Baykal, konuşmasının sön bölümünde ise yine hükümete yüklenerek, şunları söyledi:
“Herkesin kulağına küpe olsun. Herkes aklını başına alsın. AKP ile gelenler APS (Acele Posta Servisi) ile giderler. Unutmasınlar, kalıcı olan millet, kalıcı olan hukuk. Kalıcı olan devlet, anayasa, dürüstlük.”
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, konuşmasının ardından ANAP ve AKP'den iki dönem belediye başkanlığı yapan ve bu kez CHP'den aday olan Kars Belediye Başkanı Naif Alibeyoğlu ile ilçe belediye başkan adaylarını tanıttı ve oy istedi. Baykal, mitingin sonunda mitingi izlemeye gelenlere kırmızı karanfiller dağıttı.