Güncelleme Tarihi:
Baykal, burada yaptığı konuşmada, Türkiye'nin “güç günler yaşadığını” belirterek, CHP'nin Türkiye'nin bütün kritik noktalarında imzası olan bir parti olduğunu söyledi. Ülkenin içinde bulunduğu sorunlar karşısında CHP'ye yeni sorumluluklar yüklendiğini kaydeden Baykal, 22 Temmuz'da yapılacak genel seçimlerin “Türkiye'nin kader seçimi olacağı” görüşünü savundu.
Milletvekillerine, “Bilmelisiniz ki, seçime kazandığınızda sadece siz kazanmış olmayacaksınız. Sizinle birlikte Türk halkı, Türk Devleti, Türkiye Cumhuriyeti, Mustafa Kemal Atatürk kazanmış olacak” dedi.
Baykal, yapılacak genel seçimlerde “ülkenin ulusal bütünlüğünün, siyasi kimliğinin de karara bağlanacağını” söyledi.
Konuşmasında terör olaylarına da değinen Baykal, bu konunun sadece “ülkenin iç işi olarak algılanamayacağını, bu konunun dış güçlerin Türkiye'ye yönelik planlarının sahnelenmesinin bir yolu, yöntemi olarak gündeme geldiğini” dile getirdi.
Baykal, “bugünkü anlayış ve yaklaşımla yönetilmesi halinde ulusal bütünlüğü yönelik tehlikelerin tahminlerin de ötesinde olacağını” öne sürerek, “Ulusal duyarlılıklardan yoksun bir iktidar, hiç kuşku yok Türkiye'yi yabancı güçlerin oyuncağı olma durumundan kurtaramaz” diye konuştu.
“İktidarın çıkardığı bazı yasalar ve yaklaşımlarıyla teröre karşı yanlış sinyaller verdiğini” kaydeden Baykal, Eve Dönüş Yasası, Terörle Mücadele Yasası'nda yapılması planlanan ancak daha sonra vazgeçilen değişiklikler başta olmak üzere çıkarılan yazı yasalara yönelik eleştirilerini yineledi.
“TERÖRÜN NİTELİĞİNİ KAVRAYAMADIĞI...”
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın terör olayları ve Kuzey Irak'a operasyon konusundaki sözlerini eleştiren Baykal, şunları söyledi:
“Ben daha önce, 'Türkiye'de ki 5 bin teröristi etkisiz kıldık mı ki Kuzey Irak'taki 500 teröristle uğraşalım' sözüne ciddi tepki gösterdim ve bunun 'Barzani ağzıyla konuşmak' olduğunu söyledim.
Bu konuşma bir defa bilgi zafiyetini yansıtıyor. Verilen rakamlar yanlış. Tam tersi Irak'taki terörist sayısı Türkiye'dekinden kat kat fazla. Bu yanlıştan daha önemlisi Türkiye'yi yönetenlerin terörün niteliğini kavrayamadığı ortaya çıkıyor. Türkiye'deki terörü bitirdikten sonra sıra Irak'taki terörü gelecekmiş. Türkiye'yi terörü bitirdikten sonra Irak'taki terörden bize ne?
İlk kez bir Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Türkiye'nin terör konusundaki haklı, doğru, milli tezini bir kenara bırakıp, Barzani'nin tezinin sözcüsü olarak ortaya çıkmıştır.”
“KARAKTER İSPATLAMAYA İHTİYACIM YOK”
Bu konudaki eleştirileri üzerine Başbakan Erdoğan'ın kendisine yönelik bir “karakter” suçlaması yaptığını anlatan Baykal, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Ben somut bir şeyler söylüyorum. Önce sözlerime cevap ver. Sözlerime cevap vermemek, bana karakter suçlaması yaparak kapatılamaz. Sen açtığın tartışmayı sürdüremiyorsun. Başbakanın benimle ilgili karakter suçlamasına cevap vermeyi yanlış sayarım. Ne Sayın Başbakana ne bir başkasına karakter ispatlamaya ihtiyacım yok. Beni bırakın, herhangi bir vatandaşımızın karakteri, ahlakı ve dürüstlüğü konusunda Türkiye'de söz söylememesi gereken bir kişi varsa o da Recep Tayyip Erdoğan'dır.
Başbakan'ın karakterini bizim söylememize ihtiyaç yok. Başbakan'ın karakterini onun Başdanışmanı Cüneyd Zapsu, ABD'de bütün dünyaya ilan etti. 'Baykal'ın kimin ağzıyla konuştuğunu biliyorum' demiş. Ne biliyorsa çıksın söylesin. Ben onun kimin ağzıyla konuştuğunu biliyorum. Barzani'nin ağzıyla konuşuyor. Hiç kimse beni Barzani'nin, Hikmetyar'ın, Yasin El Kadı'nın, Türkiye düşmanlarının, Sevr uzantılarının ağzıyla konuştuğumu görmemiştir ve görmeyecektir. Hiçbir zaman Türkiye'yi pazarlamadım, yabancıların çıkarlarına aracılık yapmadım.”
Deniz Baykal, “Başbakan'ın kendisine yönelik tepkilerin artmasından rahatsızlık duyduğunu ve bunun tahrikle ortaya çıkan bir durum olduğunu söylediği” iddiasında bulunan Baykal, bunun “yanlış” olduğunu belirti.
Baykal, “Başbakan kimseyi suçlamasın kendini sorgulasın. Terör konusunda nerede durduğunu, milletin bekleyişinden nasıl koptuğunu, nasıl başka bazı güçlerin telkinleri doğrultusunda politika izlediğini ve milletin bunu tespit ederek nasıl tepki gösterdiğini görüp değerlendirmelidir” diye konuştu.
TANITIM TOPLANTISINDA MİNİ KONSER
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, genel seçimler öncesinde kendilerini, bir lig takımı değil milli takım gibi hissettiklerini belirterek, “Bu seçimde Türkiye için milli takım olarak oynayacağız” dedi.
Baykal, toplantıda yaptığı konuşmada ekonomiyle ilgili değerlendirmelerde bulundu. İzlenen politikalar nedeniyle ekonominin açık veren bir ekonomi, borç ekonomisi haline geldiğini kaydeden Baykal, işsizliğin artığını, yoksulluğun ülkenin temel sorunu haline geldiğini söyledi.
“Yolsuzluk ağının da yaygınlaştığını” öne süren Baykal, bu tablo karşısında ülkenin CHP'yi ihtiyaç duyduğunu belirterek, “Şimdi CHP zamanı, şimdi ülkenin CHP'ype ihtiyacı var” dedi.
Baykal, milletvekili adaylarına, “Bu seçime hiçbir şekilde bir parti seçimi gibi bakmıyoruz, Türkiye'nin seçimi bir milli seçim olarak bakıyoruz. Bu seçimde kendimizi sıradan bir lig takımı gibi değil milli takım gibi hissediyoruz. Bu seçimde Türkiye için biz oynayacağız. CHP milli takım olarak oynayacak” diye seslendi.
“HEDEF SIFIR AÇLIK”
Seçimlere giderken çok ciddi hazırlıklar yaptıklarını belirten Baykal, önümüzdeki günlerde açıklayacakları seçim bildirgesinde yer verdikleri hedeflere dikkati çekti.
“Sıfır açlık CHP'nin en öncelikli hedefi olacak” diyen Baykal, iktidara gelmeleri durumunda eğitimde reform gerçekleştireceklerini anlatan Baykal, “ÖSS saçmalığına son vereceklerini” söyledi. Baykal, yoksul ailelere nakdi yardım yapacaklarını da kaydetti.
Baykal, yolsuzlukla mücadelenin öncelikli konuları arasında yer aldığını belirterek, “Hem yoksulluğa hem de haramilerin iktidarına son vereceklerini” söyledi. Baykal, Türkiye'de tarihin en büyük soygununun yaşandığını “Ali Dibo düzeninin AKP'nin markası haline geldiğini” öne sürdü.
Yolsuzlukların temelinde “ahlaksız bürokrat, haramzade iş adamı ve namussuz siyasetçiden oluşan bir sacayağının bulunduğunu” iddia eden Baykal, “milletvekili dokunulmazlığını kaldırarak, bu sacayağını kıracaklarını” söyledi.
Baykal, “vatandaş nasıl hesap veriyorsa milletvekilinin de dokunulmazlığı kaldırılınca, tıpış tıpış hesap vermeye gideceğini” belirtti.
“ÇALIMINI BOZACAĞIZ”
Milletvekili dokunulmazlığının kaldırılmasının “tarihi bir olay olacağını” ifade eden Baykal, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Adam çıkıyor, çalımından yanına yaklaşılmıyor. Ağzından halk, millet , milli iradeden başka laf çıkmıyor. 'Gel dokunulmazlığı kaldıralım sen de millet ol' diyoruz, arkasına bakmadan tırıs tırıs kaçıyor. Böyle milli irade olur mu? Bunu değiştireceğiz, çalımını bozacağız herkesin. Bu en öncelikli işimiz”
Baykal, milletvekili adaylarının gittikleri her yerde “CHP iktidara gelince ne yapacak” diye soranlara, “CHP iktidarınla halkı ezdirmeyeceğiz, Türkiye'yi soydurmayacağız, devleti böldürmeyeceğiz” diye yanıt vermelerini istedi.
Baykal'ın konuşmasının ardından milletvekili adaylarının tek tek tanıtımının yapıldığı sinevizyon gösterisi yapıldı ve kokteyl verildi.
TOPLANTIDAN NOTLAR
Milletvekili adaylarına toplantının yapıldığı konferans salonuna girerken altı oklu CHP flamasının yanı sıra Türk Bayrağı da dağıtıldı.
“CHP'ye iltihak” kararı alan HÜRPARTİ'nin Genel Başkanı Yaşar Okuyan ile bir süre önce CHP'ye katılan İlhan Kesici ve Lütfullah Kayalar ilk sırada parti yöneticilerinin yanında, ikinci sırada da DSP'den gelen milletvekili adayları yer aldı.
Baykal'ın salona girişi sırasında 10. Yıl Marşı çalındı, CHP'nin bu seçimler için hazırlattırdığı “Şimdi CHP Zamanı” da program öncesinde sık sık dinletildi.
Sahnedeki Baykal afişinin üzerine lazerle Türkiye haritası, Atatürk fotoğrafı, CHP'nın simgesi altı ok yansıtıldı.
Baykal'ın konuşması öncesinde verilen mini konserde ilk olarak sahneye Ferhat Göçer çıktı. Şair ve şarkı sözü yazarı Ahmet Selçuk İlkan'ın sunuculuk yaptığı programda konserini tamamlayan Göçer, daha sonra sahneye çıkan Ayten Alpman'a “Memleketim” şarkısında, Onur Akın, Umut Akyürek, Faruk Demir ve Oktay Ertuğrul ile birlikte eşlik etti. Ardından sahneye davet edilen Baykal da sanatçılarla birlikte 10. Yıl Marşı'nı söyledi. Salonda bulananlar da ellerindeki bayrak ve flamaları sallayarak eşlik ettiler.
Baykal'ın konuşmasından önce sanatçılar Onur Akın, Umut Akyürek ve eski DSP milletvekili olan Faruk Demir orkestra olmadan birer şarkı seslendirdiler.