Şükrü KÜÇÜKŞAHİN
Oluşturulma Tarihi: Aralık 31, 2005 00:00
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, 2006 bütçe görüşmelerinde Başbakan Tayyip Erdoğan ile yaşanan ‘üç nokta’ tartışmasını, ‘Anladığı dilden cevap veriyorum. Kahvehane dili ile konuşuyor diyorsunuz ya, bu dili kullandığı için ona prim veriyorsunuz ya, kahvehaneleri ona bırakmam’ diyerek sürdürdü. Baykal Hürriyet’e şu değerlendirmelerde bulundu:
OTURTTU DEDİRTMEM
Bu bütçe görüşmelerinde ilginç bir başbakan izledik. Bu üslup bir başbakan üslubu değil ve kullandığı üsluba da, kahvehaneye hitap ediyor, vatandaşın anladığı dilde konuşuyor diye prim veriliyor. Oysa medya başta olmak üzere bir başbakanın bu üslubu herkes tarafından eleştirilmeliydi. Bu yapılmıyorsa, bu bir marifetse ve alkışlanıyorsa başbakanın konuştuğu dilde yanıt veren bir muhalefet lideri de olur. Başbakan’a yine efelendi, oturttu, dedirtmem. Eğer bir kahvehane kültürü olumlu görülüyorsa, kahvehaneyi ona bırakmam.
Eğer Başbakan’ın bu şekilde konuşması hazmediliyor ve prim veriliyor, buna karşın, ‘Ama Baykal’a yakışmadı’ deniyorsa hemfikir değilim.
MARİFETSE BİZ DE YAPARIZ
Marifetse o zaman biz de yaparız. Meydanları ona bırakmam. Esti, savurdu, efelendi diyorsunuz. O zaman biz de buna fırsat vermeyiz. Aslında yapmak istediğimiz bu değil ama bugüne kadar Başbakan üslubunu bir türlü düzeltmedi. Bir milletvekiline terbiyesiz demeye hakkı yok. Başbakan olarak doğru olmayan, yalan olan hiçbir ifadede bulunamaz. Milletvekilimiz kendisini 14 milyar liraya mahkum ettirdi, ona terbiyesiz diyor, cevap hakkı verilmesine de engel oluyor, Meclis Başkanı’nı azarlayacaksın, sonra ben buna cevap vermeyeceğim. Yok böyle bir şey. O üslupla konuşursa cevabını da alır.
SİNİRİNE HAKİM OLAMIYOR
Şimdi biz, üç nokta diyecek Başbakan, ona ses çıkarmayacağız, ne yapacağız? Ekonomi, bilim, kültür, dış politika konuşacağız. İyi güzel, bunları zaten konuşuyorum ama başbakana yakışmayan üsluba prim veriliyorsa ona da cevap hakkıma saygı gösterilmeli. Kürsüden benim hareketlerimi eleştirecek. Sana ne? Ben istediğim gibi davranırım. Bu ne haddini bilmezlik. Benim beklediğim Başbakan’ın bu üslubuna karşı bir toplumsal tepkinin oluşturulmasıdır, yoksa biz cevap verdik diye bizi eleştirmek değildir. Ortada sinirine hakim olamayan, inanırlığını yitirmiş, sorumluluğunun gereğini unutmuş bir başbakan var. Bunların sorgulanması gerekir.
3 nokta tartışması nedir?
BAŞBAKAN Tayyip Erdoğan, bütçe görüşmeleri sırasında, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’a yönelik ‘Sadece duyumlarla hareket ediyorsunuz. Müşteki iddiasını ispatlamaya mecburdur. İspatlamayan, oraya üç nokta koyuyorum’ demişti. Baykal, da ‘O üç nokta, Başbakan’ın yakasına bir rozet gibi yapıştı. Hiçbir belgemize ‘Gerçek dışıdır’ diyemiyor Başbakan. O üç nokta, Başbakan’ın yakasındaki yerini almıştır. Onu, uygun görüyorsa yakasından alır, daha uygun bir yerine koyabilir. Ben yakasına koydum’ diyerek yanıt vermişti.