Güncelleme Tarihi:
Baykal, Tekirdağ'ın Marmara Ereğlisi'ne bağlı Sultanköy belde binasının açılışını yaptıktan sonra, Yeniçiftlik beldesine geçti.
Deniz Baykal, Yeniçiftlik Meydanı'nda halka hitaben yaptığı konuşmada, Trakyalıların çalışkan, dürüst, barışı seven kişileri olduklarını söyledi.
Trakyalının, Türkiye'nin en iyi çiftçisi, en iyi vatandaşları olduklarını belirten Baykal, “Buraya özel bir nedenle geldim. Kısa bir süre önce Belde Belediye Başkanı Kadir Ünal, CHP'ye katıldı. Ankara'da Ünal'a CHP'ye katılması nedeniyle tören düzenlemiştik. Bu bir teşekkür ziyareti. Biz unutmadık. Herkesin değerini kıymetini biliyoruz. Herkese örnek olmasını diliyorum. Türkiye'nin kalkınması için şerefinin, onurunin yükselmesi için anayasa arayışlarına (dur) demek için el ele vermemiz gerekiyor” dedi.
“HERKESİ CHP ÇATISI ALTINA BEKLİYORUM”
Dürüst vatandaşların hepsini CHP çatısı altına beklediğini ifade eden Baykal, şunları kaydetti:
“Bizi coşkuyla karşıladınız. Bu coşkunun bir anlamı var gibi geliyor bana. Buraya gelişinizin bir mesajı olmalı. Acaba memleketin gidişi iyi değil, iktidarın sonu geldi. Yeni bir iktidara yol göründü mesajı mı acaba? Memleketin hali malum. Sizin haliniz nasıl? İşler yolunda mı? Borçlar ödendi mi? Enflasyon (indi) diyorlar. Enflasyon indi mi? Ama düştüğü yerler var tabii. Buğdayda fiyatlar düştü. Gübre, mazot nasıl. Onlar hızla artıyor, mahsul yerinde sayıyor. Çiftçi ezilmeye devam ediyor. Bunun altında ithalat politikası yatıyor değerli arkadaşlar. Bunlar (ayçiçeği, pamuğu, buğdayı dışardan alırız) dediler. Bu yanlıştır. Tarım ayağa kalkmadan Türkiye'nin yüzü gülmez.”
TÜRKİYE'NİN DIŞ BORCU
AKP'nin 2002 Kasım ayında iş başına geldiğinde Türkiye'nin borcunun 220 milyar dolar olduğunu hatırlatan Deniz Baykal, bunun 80 yıllık Cumhuriyetin ortak borcu olduğunu bildirdi.
Bu borcun içinde Atatürk, İnönü, Bayar, Menderes, Demirel, Özal ve sonrakilerin olduğunu vurgulayan Baykal, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Hepsinin borcuydu bu. Bu borçla Türkiye'nin altyapısı, eğitimi, sanayisi, barajları yapılmıştı. Bunlar borcu ödeyebildi mi? İndirebildi mi? Yerinde tutabildiler mi? Hayır 500 milyar dolar yaptılar. Yani 280 milyar dolar ilave yaptılar. Böyle bir iktidara (başarılı) diye bilir miyiz? Bu ek borçlar nereye gitti sevgili arkadaşlar? Fabrika mı açıldı, barajlar mı yapıldı. Ne oldu. Faize, vurguna, soyguna gitti. Başbakan ikide bir çıkıp (Bir ağaç dikmediler taş taş üstüne koymadılar) diyor. Günahtır yahu günahtır. Onların sana emanetleriyle iktidardasın, sen iktidardasın” diye konuştu.
TÜRKİYE'DE YAŞAYANLARIN DİNİ İNANÇLARI
CHP Genel Başkanı Baykal, dini inançlarla ilgili de şunları kaydetti:
“Dininize inancınıza karışan var mı? Devletle, Anayasa'yla, yargıyla kavganız var mı? Yok. Birilerinin var ama. İşte sorun bu. Mahkemelerin verdiği karara saygılı olacağız. Şeriatın kestiği parmak acımaz. Sen mahkemeyle kavga etmeye başlarsan, (Bu karar işime gelmez) diye hakimin yakasına yapışırsan, bundan iyi sonuç çıkar mı? çıkmaz. İçine sindireceksin azmedeceksin. (Bu mahkemenin yetkilerini değiştireceğim) diyerek parmak hesabı yaparsan, (Ben haddini bildireceğim) dersen huzuru bozarsın, sarsarsın.
Milli irade diyorlar. Nedir bu milli irade. Milli irade anayasadır değerli arkadaşlar. Bu anayasa içinde Atatürk var, Kuvaimilliye var. Bağımsız Türkiye var. O işte milli iradedir. Onun ötesinde bir de siyasi iradeler vardır. Siyasi irade kendi arasında işleri görüşürler, bazen Anayasa dışına çıkılır. Milli irade orada dur der. Lozanı imzalayan milli mücadeleyi yapan, kurtuluşu savaşını yapan millet, milli irade budur işte.”
HUKUK VE MİLLİ İRADE
“Hukuk, milli irade ve anayasa bizim çerçevemiz” diyen Baykal, “Bu çerçevede yürümeliyiz. Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nda temel ilkeleriyle, laik Cumhuriyetle hiç kimsenin ihtilafının olmadığını biliyorum. Bunları (Değiştirelim) diyenler vardır. Bu milletin hissiyatı değildir. Halkımız (Elhamdürüllah ellahdürüllah biz Müslümanız) diyor. Kitap, din, peygamberimizle iftihar ediyoruz. Anadolu'nun her camisinde beş vakit “ezan-ı Muhammedi” okunuyor. Türkiye'de herkes özgürce imanını yerine getiriyor” dedi.
Deniz Baykal, şunları kaydetti: “Geçenlerde Dışişleri Bakanı Avrupa'ya gitti. Avrupalılar dedi ki (Türkiye'de yaşayan azınlıklar dini inançlarını uygulayamıyor.
Şikayetleri var) diye şikayet ettiler. O da şikayet eden Avrupalılara (Haklısınız) dedi. (Siz sanmayın ki Rumlar, Ermenilerin kısıtlanıyor. Müslüman olanların ki de kısıtlanıyor) dedi. İnsaf yahu. Yüzde 99'u Müslüman olan ülkede kimse dini inancını kullanamadığından şikayetçi değil. Onların kafasındaki farklı. Onlar farklı İslamiyet düşünüyorlar. Vur abalıya vur Türkiye'ye. Türkiye'yi savunmak için iktidara gelenler, dışarıda vuranlara (Haklısınız) diyorlar. Bu gidiş iyi değil. Bunu zorla değiştirmek olmaz. Bunu biz değiştireceğiz. Bu işin çözümü millette. Bu işi başkalarına bırakmayın, siz çözüverin. Söz konusu Türkiye'nin kaderidir. Kömürle, bulgurla, pirinçle değiştirilebilecek iş değildir. Milletimiz çok gördü geçirdi. Anlayış gösterir gösterir, yeri gelince cevabı verir.”
CHP lideri Baykal, daha sonra Yeniçiftlik beldesi girişinde 1985 yılında Balıkesir'de şehit olan bir şehit ailesini ziyaret etti.
Baykal, ardından Tekirdağ'ın Kumbağ beldesine hareket etti.