Baykal: "Geldikleri gibi gidecekler"

Güncelleme Tarihi:

Baykal: Geldikleri gibi gidecekler
Oluşturulma Tarihi: Şubat 22, 2009 17:38

CHP Genel Başkanı Deniz Başkal, İzmit'te partisinin düzenlediği mitingte Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a yüklendi.

Baykal, “Kendisine muhalefet eden basını susturmak için para cezası yöntemine başvurduğu görüldü. Bu artık gerçekten gidişin emaresidir. Bu işi sürdüremeyeceğinin kanıtıdır. Artık umutsuzluk onlara da hakim olmaya başlamıştır. Geldikleri gibi gidecekler. Milletin kararıyla gidecekler” dedi.

Uçakla askeri Cengiz Topel Havaalanı'na inen Deniz Baykal, saat 14.30'da Perşembe Pazarı Meydanı'ndaki mitingte konuşmaya başladı. Soğuk hava ve zaman zaman yağan sulu kara rağmen yaklaşık 25 bin kişinin doldurduğu alanda Deniz Baykal'a sevgi gösterilerinde bulunuldu.

29 Mart seçimlerinde sadece yerel yönetimlerin seçilmeyeceğini, hassas bir seçimin yapılacağını söyleyen Baykal, “Bu seçimlerde, sadece belediye yönetimleri değil, Türkiye'nin yönetimi de değişssin” dedi. Kalabalığa geçim sıkıntıları, kredi kartı borcu olup olmadığını soran Baykal, vatandaşın gırtlağa kadar borçlandırıldığını, işssiz bırakıldığını, icra dairelerinin dosyalarla dolduğunu anlattı.

935 BİN KİŞİLİK İŞSSİZLER ORDUSU

Kasım ayı itibarıyla Türkiye'de bir yılda işini kaybedenlerin sayısının 635 bine ulaştığını, 300 bin kişinin de ‘Nasıl olsa bulamam’ deyip iş aramadığını da söyleyen Baykal, şu anda Türkiye'de 935 bin işssiz bulunduğunu, Türk Silahlı Kuvvetleri'ndeki asker sayısının ise 700 bin olduğunu belirterek, “İşssizler oldusu Türk Silahlı Kuvvetleri ordusundan daha fazla. Türkiye dünyada işssizlik oranında en baştaki ülkelerden biri haline geldi” dedi.

Türkiye'de geçmiş hükümetler döneminde yapılan tüm yatırımların satıldığını, elde avuçta bir şey kalmadığını, şimdi kara kara düşünen bir Türkiye yaratıldığını da ileri süren Baykal, “Türkiye bu kadar büyük sorunlarla karşı karşıya iken Başbakan gittiği yerlerde bu sorunları görmezden geliyor, bahsetmiyor. Nasıl çözüleceğinden sözetmiyor.

Başbakan'a kalsa işssizlik yok, kapanan fabrika yok. 1.5 milyon insan kredi kartı borcunu ödeyemediği için takipte. Dünyada çalıştırdığı işçi için en fazla vergi ve stopajı Türk işvereni ödüyor. İndirin o vergiyi stopajı. Bak fabrikalar kapanıyor, fabrikalar. Fransa ve ABD tedbir olarak indirdi” diye konuştu.

‘EŞEKLE SEMERİ KARIŞTIRIYOR’

Başbakan Erdoğan'ın önüne geleni suçladığını söyleyen Baykal şöyle devam etti:
“Başbakan çıkmış onu bunu suçluyor, hakaret ediyor. Tarihten örnekler vermeye kalkıyor. Diyojen'den bahsediyor. Ziya Paşa'dan sözler söylüyor. Eşekle semeri karıştırıyor. Sen bırak bunları. Ne yapacaksın bunu anlat vatandaşa. Yok teğet geçmişiz, yok dibini görmüşüz. Sen dibini görene kadar milletin hayatı kayıyor, hayatı. Milletin çocukları okula gidemiyor, tayin olamıyor, iş bulamıyor, işyeri açamıyor. Bunların çocukları ne yapıyor? Yakışıyor mu değerli arkadaşlar? Yeni bunun insanlıkta, vicdanda, dinde imanda yeri var mı? Peygamberimiz ne demiş; ‘Komşusu açken tok yatan bizden değildir’ Bunların içyüzü göründü.”

TARİHİN EN BÜYÜK YOLSUZLUKLARI YAPILIYOR

Deniz Baykal, “Atatürk'ün, İnönü'nün, Fevzi Çakmak'ın, Kazım Karabekir'in bir yolsuzluğu var mıydı? Hepsi şerefleriyle yaşadılar. Türkiye'de sıkıntı var. Tarihin en büyük yolsuzlukları yapılıyor” dedi. Daha sonra Deniz Feneri olayına değinen Baykal, şunları söyledi:
“Almanya bu davaya baktı, yargıladı, hapis cezası verdi. Tarihin hiçbir döneminde böyle yolsuzluk görülmedi. Yolsuzluk kişisellikten çıktı, teşkilat, şirket haline geldi. Yolsuzluk artık akıl plan fikir dernekleriyle yapılıyor. Milletin en temiz duygularıyla dernek kuruluyor. Adalet Bakanı dosyanın Türkiye'ye gelmediğini söylüyor. Kaplumbağanın üzerine koysanız bugüne kadar gelirdi. Türkiye Cumruriyeti dosyayı getiremedi, CHP getirdi. Bunların ihtiyaçları dosya değil, bilgi değil bunlar siyasi iradeden yoksun. Sorun o. Deniz Feneri, iktidarın fotoğrafı, rontgeni, MR'ı. Bunun sırrını da CHP çözecek.”

Baykal konuşmasında, “Türkiye 6- 7 yıl önceki Türkiye mi? Medyası daha özgür mü?, Hükümet daha kolay denetlenebiliyor mu?, Türkiye'de yargı sistemi 6- 7 yıl önce daha bağımsız, daha özgür müydü? Son 7 yılda Türkiye yolsuzlukları daha iyi takip edebilen bir ülke haline geldi mi?” diye sorular sorduktan sonra, yolsuzlukların arttığını, medyada özgürlüğün azaldığını, kadınların özgür yaşamayadığını, mahalle baskılarının arttığını söyledi. Baykal, “Nereye gidiyor Türkiye? Ne oluyor? Birileri Türkiye'nin iplerini ele geçiriyor. Böyle bir süreç var. Bu iyi gidiş değil” dedi.

‘BASINI SUSTURMAK İÇİN’

Konuşması sık sık ‘Başbakan Baykal’ sloganıyla kesilen Deniz Baykal, daha sonra Doğan Yayın Holding'e kesilen basın tarihinde eşi görülmeyen haksız cezaya değindi, şunları söyledi:
“Kendisine muhalefet eden basını susturmak için para cezası yöntemine başvurduğu görüldü. Bu artık gerçekten gidişin emaresidir. İşaretidir. Bu işi sürdüremeyeceğinin kanıtıdır. Artık umutsuzluk onlara da hakim olmaya başlamıştır. Bu gidişi inşallah hep beraber sonuçlandıracağız. Eskiden jurnalcilik vardı. Şimdi telefonlar dinleniyor. Millet, eş dost hısım akraba bile birbirleriyle dedikodu yapamaz, birbirlerinden şikayet edemez hale geldi. İçlerinden geldiği gibi şöyle iktidara bir küfür edemez hale geldiler. Geldikleri gibi gideceklerdir. Milletin kararıyla gidecekler.”

MALİYE BAKANI'NA 5 KEZ AF ÇIKTI

Baykal, yaşamını yitiren usta tiyatrocu Gazanfer Özcan'ın vergi borcuna da sözü getirerek, “Dünyanın neresinde bir Maliye Bakanı için 5 kez vergi affı yasası çıkar? Bizde 5 kez çıktı. Allah şifa versin ameliyat oldu. Ama Gazanfer Özcan'ın 50 milyar borcu 500 milyara çıktı, borçlarıyla öldü gitti. Türkiye Gazanfez Özcan'lara sahip çıkmalıdır” diye konuştu.

Deniz Baykal konuşmasının son bölümünde Büyükşehir Belediyesi Başkan adayı Sefa Sirmen'i yanına çağırarak, Başbakan Erdoğan'ın diğer bölgelerde CHP'ye hakaretler yağdırırken sadece İzmit'te Sefa Sirmen, İstanbul'da da Kemal Kılıçdaroğlu'yla uğraştığını söyledi. Baykal, Kocaeli'deki tüm adaylarına oy isteyip, kalabalığa karanfilller attı.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!