Baykal: Dokunulmazlık kaldırılmalı

Güncelleme Tarihi:

Baykal: Dokunulmazlık kaldırılmalı
OluÅŸturulma Tarihi: Haziran 24, 2003 00:00

CHP Genel BaÅŸkanı Deniz Baykal yolsuzluÄŸun, siyasetin belli bir desteÄŸi, kollaması olmadan toplumsal sorun haline dönüşemeyeceÄŸini ifade ederek, ''Demokrasi diyorsanız yapmanız gereken ilk iÅŸ milletvekili dokunulmazlığını kaldırmaktır. AKP'nin dokunulmazlık konusundaki tutumu yolsuzlukla mücadelede en önemli engeldir. GeçmiÅŸteki yolsuzlukları ortaya çıkarmaya çalışırken kendi yolsuzluklarınızı örtbas etmeye çalışıyorsunuz'' dedi. Baykal, partisinin TBMM Grup toplantısında yaptığı konuÅŸmada, Türkiye'de yolsuzluÄŸun giderek arttığını söyledi. Hükümet'in IMF tarafından belirlenen istikrar programını ''kör topal'', ''gönülsüzce'' uygulamaya devam ettiÄŸini kaydeden Baykal, dar ve sabitgelirliler giderek yoksullaşırken, ülkenin temel sorunlarını çözmeye yönelik hiçbir çabanın da ortaya konmadığını ifade etti.     Deniz Baykal, seçimler öncesinde asgari ücrete karşı çıkan ve 20 milyonun üzerinde insanın açlık sınırında yaÅŸadığını ileri süren AK Parti'nin ÅŸimdi iktidarda ''sıfır zammın faziletini'' anlattığını söyledi.      ''YOLSUZLUK SITMA GÄ°BÄ°DÄ°R''      Baykal, yolsuzlukla mücadele konusuna deÄŸinirken de yolsuzluÄŸu sıtmaya benzeterek, tek tek olaylar ya da kiÅŸilerin ortaya çıkarılıp hesap sorulmasından öte kaynağının belirlip kurutulması gerektiÄŸini anlattı.      ''Yolsuzluk, siyasetin belli bir desteÄŸi, anlayışı, kollaması olmadan toplumsal sorun haline dönüşemez'' diyen Baykal, öncelikle milletvekili dokunulmazlığının kaldırılması gerektiÄŸini söyledi. Baykal, dünyanın hiçbir demokratik ülkesinde Türkiye'deki kadar kapsamlı bir dokunulmazlık bulunmadığını belirterek, ''Demokrasi diyorsanız yapmanız gereken ilk iÅŸ milletvekili dokunulmazlığını kaldırmaktır. Toplumun bir kısmı hesap vermeden öbür kısmının hesap vermesi adil olmaz'' dedi.      ''AKP'NÄ°N TUTUMU YOLSUZLUKLA MÃœCADELE ENGEL''          ''Milletvekili dokunulmazlığı kalkarsa, bölgesine giden bir milletvekilinin her an bir polis tarafından gözaltına alınması ihtimali olabilir'' yaklaşımının doÄŸru olmadığını kaydeden Baykal, buna imkan vermeyecek bir düzenlemenin rahatlıkla yapılabileceÄŸini anlattı. Baykal, şöyle devam etti:     ''Milletvekili oldun diye senin hakkındaki soruÅŸturmanın, kovuÅŸturmanın, yargılamanın durması gerekmez. Hüküm verilmeden sana kimse dokunamaz. Hüküm verildikten sonra da büyük ihtimalle dokunulmaz. Ancak, milletvekilliÄŸine mani olacak bir hüküm verilmiÅŸse o zaman Meclis'in kararı ile dokunulabilir. Hakim ve savcının çalışması engellenmemeli. AKP'nin dokunulmazlık konusundaki bu tutumu yolsuzlukla mücadelede en önemli engeldir.''      ''YARIN SÄ°ZDEN BUNUN HESABI SORULMAZ MI?''     YaÅŸanan bütün yolsuzlukların ortaya çıkması gerektiÄŸini ifade edenBaykal, yıllarca bu yolsuzluklar ortaya çıkmasın diye uÄŸraÅŸ verdiklerini, 7 aydır iktidarda olan AK Parti'nin geçmiÅŸ hükümetlerin özelleÅŸtirme konusunda yaptıkları yanlışları sürdürdüğünü iddia etti. Baykal, ÅŸunları kaydetti:     ''7 aydır iktidarda özelleÅŸtirme yapıyorlar. Ä°halede bir firma devletin bir kurumunu satın alıyor. Kısa bir süre sonra sıra taksitlere gelince, 'bu taksitleri ödeyemeyeceÄŸim' diyor. 'Sonra gelin arkadaÅŸlar yeniden bakalım' deniyor. Olay yeniden deÄŸerlendiriliyor. Dünyanın neresinde böyle özelleÅŸtirme yapılıyor. Böyle özelleÅŸtirme olur mu? Bu yolsuzluklara kapı açmaz mı, yarın sizden bunun hesabı sorulmaz mı? Bugün sizin baÅŸkalarından hesap sormaya çalıştığınız gibiyarın baÅŸkaları sizden bunun hesabını sormaz mı?''      ''DAMARINDAN GÄ°RÄ°YORUZ, SÄ°NÄ°RÄ°NDEN ÇIKIYORUZ''     Deniz Baykal, Hükümet'e Balıkesir SEKA özelleÅŸtirmesini de sorarken, Albayraklar'a 1.1 milyon dolara verilen SEKA'nın varlığını açıkladı. Baykal, ''Bin 980 dönüm arazi, fabrika tesisleri, 47 iÅŸ makinası, su pompalama tesisi, 185 lojman, sosyal tesisler. SEKA evi ve üretim yapan bir fabrika. Aranızda iÅŸadamı olan arkadaÅŸlar var. Böyle bir alışveriÅŸ olur mu? 'Yolsuzlukla mücadele ediyoruz. Damarından giriyoruz, sinirinden çıkıyoruz' laflarını bırakın, size SEKA'yı soruyorum SEKA'yı. Bu varlığın 1.1 milyon dolara senin yakın çalışma arkadaÅŸlarının oluÅŸturduÄŸu ÅŸirkete satılmasına hangi vicdan, hangi insaf, hangi adalet duygusu, hangi iman izin verir?'' diye konuÅŸtu.     UZANLAR YERÄ°NE ALBAYRAKLAR OLSAYDIHükümet'in PETKÄ°M satışından piÅŸman olduÄŸunu ve büyük olasılıkla da geri alacağını iddia eden Baykal, ''Söz konusu olan Uzanlar deÄŸil de Albayraklar olsaydı geri alacak mıydın? PETKÄ°M Albayraklar'a, Kombassan'a satılsaydı geri alacak mıydın?'' sorusunu da yöneltti. Baykal, 605 milyon dolar fiyatla ve 3 yıl taksitle satılan PETKÄ°M'in 74 trilyonluk (45 milyon dolar) hammadde, 65 trilyon liralık (40 milyon dolar) satılabilir ürün stoku ve bankalarda da 160 trilyon liralık nakdi (105 milyon dolar) bulunduÄŸunu da anımsattı.      ''ArkadaÅŸlara destek olma'' anlayışı ile de özelleÅŸtirme yapılamayacağını söyleyen Baykal, ''Devletin sırtından dostluk yapamazsın, dostluk yapacaksan kendi cebinden yapacaksın'' dedi.     ''Yolsuzlukla mücadelede babanın oÄŸlunun gözyaşına bakmayacaksın''diyen Baykal, ''Yolsuzlukla mücadelede bu ÅŸirket bizden yana bu bizdendeÄŸil diye yaklaşırsanız sınıfta kalırsınız'' diye konuÅŸtu.      BANKALARDA BATAN PARALAR        CHP Lideri Baykal, Türkiye'nin banka batırılması sonucu uÄŸradığı zararın 40 milyar dolara ulaÅŸtığını ve bu konuda zarar henüz 3.6 milyar dolar iken CHP'nin gerekli uyarıları yaptığını belirterek, ÅŸunları söyledi:     ''Bankalardan hortumlanan paraların geri alınması konusunda bir yasal zaafiyet olduÄŸu bizzat bu konunun ilgilileri tarafından söyleniyor. Bu halledilmeyecek bir konu mu? Niçin bu konuda bir yasa çıkartmıyorsunuz? Hem bunları yapmıyorsunuz hem de yolsuzluklar konusunda caka satmaya devam ediyorsunuz. EÄŸer bu konuda samimi isenizhemen bu yasal düzenlemeleri gerçekleÅŸtirin.     "TÄ°CARÄ° SIRRI KALDIRALIM" Yolsuzlukların ortaya çıkarılmasında bir kalkan gibi kullanılan ticari sır konusunda arkadaÅŸlarımız bir yasa teklifi verdi. AKP destek versin bu yasayı hemen çıkaralım. Ticari sır, yolsuzlukları ortaya çıkarmada bir engel olmasın. AKP eÄŸer samimi ise yapacağı iÅŸ bu konudabizimle iÅŸbirliÄŸi yapmaktır.''     Baykal, TBMM Yolsuzlukları AraÅŸtırma Komisyonuna yolsuzluklar konusunda tüm kurum ve kuruluÅŸlardan bilgi ve belge geldiÄŸini ancak sadece Ä°stanbul ve Ankara büyükÅŸehir belediyelerindeki iddialar konusunda komisyona belge ulaÅŸtırılmadığını belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:     ''Bu duruma göre demek ki, Ankara ve Ä°stanbul belediyelerinde katiyyen yolsuzluk olmamıştır. Çünkü hiçbir belge komisyona ulaÅŸmamıştır. Buradaki yolsuzluklarla ilgili arkadaşımız kitap yayınladı, hiç deÄŸilse çağırın ve dinleyin o arkadaşımızı. Bizim arkadaÅŸlarımızın giriÅŸimiyle ancak bu kitap komisyonun tutanaklarına girmiÅŸtir.      GEÇMÄ°ÅžTEKÄ° YOLSUZLUKLAR GeçmiÅŸteki yolsuzlukları ortaya çıkarmaya çalışırken kendi yolsuzluklarınızı örtbas etmeye çalışıyorsunuz. Bakın AKP iktidarının ilk ayında açılan yol ihalelerinin sayısı 219'dur ve bunların tutarı 52 trilyondur. Ve ne gariptir ki bu, ihalelerin tümü 750 milyarın altında verilen ihalelerdir. Çünkü 750 milyarın üzerindeki ihaleler Sayıştay denetimine tabidir. Nasıl bir rastlantıdır ki tüm ihaleler 750 milyarın altındadır. Bu örneklerden de anlaşılacağı gibi AKP'nin yolsuzluklar konusunda samimi olduÄŸunu topluma kabul ettirmesi kolay olmayacaktır."ASKERLİĞİN KISALTILMASI Baykal, Genelkurmay BaÅŸkanlığı'nın askerlik süresinin kısaltılmasına yönelik kararını deÄŸerlendirirken, ''Silahlı Kuvvetlerimize yakışan, Türkiye'nin içinde bulunduÄŸu durumu deÄŸerlendiren ciddi bir anlayışı yansıtan karar olmuÅŸtur. Bundan büyük bir mutluluk duyduk'' dedi. Baykal, Genelkurmay BaÅŸkanlığı'nın Türkiye'nin karşı karşıya bulunduÄŸu sorunları, ülkeye yönelik tehditlerin içine girdiÄŸi yeni durumu deÄŸerlendirdiÄŸini ifade etti. Baykal, sözlerini şöyle sürdürdü:     ''Görev başında bulunanlar da dahil olmak üzere Silahlı Kuvvetlerimizde askerlik görevini yapmakta olanların askerlik süreleriyle ilgili bir yeni deÄŸerlendirme yapılmıştır. Bu deÄŸerlendirme sonucunda Silahlı Kuvvetlerimizin asker mevcudiyeti de azaltılacaktır. Bunun Türkiye'nin güvenliÄŸine hiçbir zarar vermeden gerçekleÅŸtirilmesi konusunda gerekli duyarlılığın da gösterileceÄŸinden hiçbir kuÅŸku duymuyorum. Gerçekten bölgemizde güvenliÄŸin kökleÅŸmesi, barışın yaygınlaÅŸması, bölgemizin huzur içinde yaÅŸamaya yönelmesi Türkiye'nin yükünün, savunma harcamalarının azalmasına, savunma yükünün azalmasına yardımcı olacaktır. Bu, siyasi kadrolardan önce Genelkurmay tarafından deÄŸerlendirilmiÅŸtir. Silahlı Kuvvetlerimize yakışan bir karar olmuÅŸtur.''"MÃœZAKERELERÄ° ENGELLEYECEK CÄ°DDÄ° BÄ°R ENGEL KALMADI"Baykal, Türkiye'nin AB'ye üyeliÄŸi sürecine iliÅŸkin geliÅŸmelere deÄŸindi. Bir süre önce TBMM'de 6. Uyum Paketi'nin kabul edildiÄŸini anımsatan Baykal ''Artık Türkiye'nin Avrupa ile üyelik müzakerelerine baÅŸlamasını engelleyecek makul, haklı, ciddi bir engelin kalmadığı ortaya çıkmıştır. Bu, AB yetkilileri tarafından da sık sık ifade ediliyor'' diye konuÅŸtu.     Türkiye'nin 40 yıldır AB'ye girmek için mücadele ettiÄŸine dikkati çeken Baykal, bu doÄŸrultuda çok önemli atılımlar yapıldığını ve ilerlemeler gerçekleÅŸtirildiÄŸini söyledi. Baykal, sözlerini şöyle sürdürdü:      ''Türkiye, geçmiÅŸ uygulamalar da gözününde bulundurulduÄŸu takdirde AB ile rahatlıkla üyelik müzakerelerine baÅŸlamanın gereklerini yerine getirmiÅŸtir. Türkiye'nin AB konusunda yapması gereken iÅŸ yeni yasal  düzenlemelerden çok yapılmış olan yasal düzenlemelerin yaÅŸama geçirilmesini saÄŸlamak, onları uygulamaya aktarmak olmalıdır. Türkiye, hukuk zemininde oluÅŸturduÄŸu düzeni vatandaÅŸların yaÅŸamına da yansıtmak konumunda olmalıdır''      PAKETLERE NUMARA VERÄ°LMESÄ° RAHATSIZ EDÄ°YOR      Hazırlanan paketlere ''AB Paketi'' denilmesinin ve numara verilmesinin kendisini rahatsız ettiÄŸini belirten Baykal, ''Bu, AB bize sipariÅŸ verdiÄŸi için deÄŸil, kendi demokratik standartlarımızı yükseltmek için yapmak zorunda olduÄŸumuz bir iÅŸtir. Yapan TBMM'dir ve Türk halkı için yapılmaktadır'' dedi.      Yapılan düzenlemelere, ''AB örtüsü verilmesinin çok onur kırıcı bir tablo uluÅŸturduÄŸunu'' savunan Deniz Baykal, şöyle devam etti:     ''Sanki AB dayattığı için, AB'ye yaranmak için bunu yapıyormuÅŸuz görüntüsü ortaya çıkıyor. O nedenle bunu DemokratikleÅŸme Paketi olarak ortaya koymalıyız. Bunlara 6, 7, 8 diye numara verilmesi kadar yanlış birÅŸey de olamaz. Bu bizi sürekli eksiÄŸi olan, yetersiz kalmış, ev ödevini yapmamış, ne zaman, nerede, hangi numaralı paketle karşılaÅŸtırılacağı belli olmayan bir ülke konumuna düşürür.''     Hükümetin hazırladığı 6. Uyum Paketi ile TBMM'de kabul edilen arasında farklılık bulunduÄŸuna dikkati çeken Baykal, ''EÄŸer Hükümetin hazırladığı AB Paketi idiyse, Parlamento'dan çıkan ne, Parlemenkto'dan çıkan AB Paketi idiyse, hükümetten gelen fazlalıklar niye, onların AB iliÅŸkisi ne?'' diye sordu.     ''Bundan sonra karşımıza AB Paketi ile gelmesinler'' diyen Baykal, demokratikleÅŸme konusunda atılacak adımlar varsa bunların gündeme getirilmesini istedi.      AB İÇİN ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİNE GEREK YOK      AKP'nin bir genel baÅŸkan yardımcısının 8. Uyum Paketi'nden ve Anayasa deÄŸiÅŸikliÄŸiden söz ettiÄŸini anımsatan Deniz Baykal, ''Türkiye'nin AB ile üyelik müzakerelerine baÅŸlamak için yeni bir Anayasa deÄŸiÅŸikliÄŸi yapmasına kesinlikle ihtiyaç yoktur. Türkiye'nin bugünkü Anayasal çerçevesi AB ile üyelik müzakereleri yapmak için uygun ve yeterli bir çerçevedir'' dedi.     Anayasa'da yeni bir deÄŸiÅŸiklik isteniyorsa bunun müzakere edilebileceÄŸini, tartışılabileceÄŸini kaydeden Baykal, '' Ama 'AB istiyor' diye her derdini AB ambalajına, paketine, jelatinine sarıp, AB için gerekli diye getirmeye kalkmasınlar'' diye konuÅŸtu.      EKONOMÄ°DE KARMAÅžA     Baykal, seçimlerden sonra tek parti iktidarı ortaya çıkmasının memnuniyetle karşılandığını ancak aradan geçen sürede ortaya çıkan geliÅŸmelerin ''ortada bir tek parti iktidarı bulunup bulunmadığı'' sorusunu akla getirdiÄŸini söyledi.       Birbiriyle çeliÅŸkili açıklamalar yapıldığına dikkat çeken Baykal, hükümetin ekonomik programının ne olduÄŸu konusunda tam bir kararsızlık içinde bulunduÄŸunu savundu. Deniz Baykal, hükümetin uygulanan ekonomik programa inanıp inanmadığının hala belli olmadığınıbelirterek, ÅŸunları söyledi:     ''Türkiye, IMF ile bir program uygulamasını bir kenara bırakıp ayrı bir program uygulayacaksa onun gereÄŸini yapma durumundadır. Hükümet'in üçte iki bir çoÄŸunluÄŸu var.      SANKÄ° KOALÄ°SYON HÃœKÃœMETÄ° Bakanlar bir öyle, bir böyle konuÅŸuyor. En son ekonomiyle ilgili bir bakan çıktı 'Eylül ayında kriz gelirse ÅŸaşırmayın' dedi. Sanki bir koalisyon hükümeti var. Ä°ki ayrı bakan da 'yok gelmiyor' diye cevaplar veriyor. Bu tereddüt, ne yapacağını bilememe, istemediÄŸi ÅŸeyi yapmak zorunda kalıp ayak sürume, Türkiye'deki ekonomik dağınıklığın altında yatan ana nedenlerden birisidir''      Türkiye'nin kriz bekleyiÅŸini haklı kılacak bir neden olmadığını belirten Baykal, ''Yeter ki hükümet ne yapacağını bilerek doÄŸru dürüst iÅŸini yapsın. Kırılgan bir ekonomiyle karşı karşıyayız. AKP hükümeti uygun bir miras, güçlü bir siyasi tablo devraldı. Ancak malesef bu imkanları en iyi ÅŸekilde kullanamayacağını ortaya koymuÅŸtur'' dedi.Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!