Baykal Atatürk'ü kullandı

Serbest'in, mahkemeye sunduğu dilekçede, “Davacı tarafın ulu önder Atatürk gibi kutsallıkları kendi taraflarındaymış gibi cümlelerde kullanmaları, sayın hakimi etkilemiş ve tarafsızlığını tehlikeye düşürmüştür” denildi.

Baykal'ın, “12 Eylül döneminde sahne yasağımın kaldırılması için şimdi bir parti genel başkanı olan kişi, benden servet istedi” diyerek kişilik haklarını ihlal ettiği iddiasıyla sanatçı Bülent Ersoy aleyhine açtığı 300 bin YTL'lik manevi tazminat davasının görülmesine Ankara 16. Asliye Hukuk Mahkemesinde devam edildi. Duruşmaya Baykal'ın avukatı Şahin Mengü ile Ersoy'un avukatı Serbest katıldı.

Avukat Serbest, mahkemeye sunduğu “reddi hakim” taleplerini içeren dilekçesini tekrar etti. Serbest dilekçesinde, dava sürecinde tanıkların dinlenilmesinden vazgeçilmesi, kendilerine verilen sürelerin kısa ve kesin olması, duruşma günlerinin kendilerine tebliğ edilmemesi gibi hususları gerekçe gösterdi.

Dilekçede, Baykal'ın avukatı Mengü'nün, dava dilekçesinde Baykal'ı ”devleti, Cumhuriyeti kuran, bu ülkeye demokrasiyi getiren Ulu Önder Atatürk'ün kurduğu Cumhuriyet Halk Partisi'nin genel başkanı...” olarak nitelendirerek, mahkemeyi etki altında bırakmak istediği iddia edildi.

“ERSOY, CİNSİYET AYRIMCILIĞINDAN MAĞDUR EDİLDİ”

Serbest, bu talepleriyle davayı uzatmak gibi bir amaçları bulunmadığını da ifade ederek, müvekkili Ersoy'un Türkiye şartlarında yıllarca cinsiyet ayrımcılığından mağdur edildiğini, bu davada da doğruları söylediği için mahkum edilmek istendiğini savundu. Serbest, Ersoy'un gerekirse hakkını Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nde arayacağını bildirdi.

Yargıç Yaşar Eren, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nda gösterilen yargılama usulüne ilişkin hükümlerin uygulanmasının ret sebebi olarak gösterilerek hakimin reddi talebinde bulunulamayacağını belirterek, Ersoy'un avukatı Serbest'in bu yöndeki talebini reddetti.

Eren, tanık Mehmet Yüzüak'ın dinlenilmesi talebinin de reddine karar vererek, duruşmayı erteledi.