Bayındırlık Bakanı Özak: Ankara-İstanbul istikameti mayısta tamamlanır
Güncelleme Tarihi:
A.A.
Oluşturulma Tarihi: Ocak 23, 2007 13:29
Bayındırlık ve İskan Bakanı Faruk Özak, 14 yılı aşkın süredir inşaatı devam eden Bolu Dağı Tünelinde sona gelinmesinden büyük bir mutluluk duyduğunu belirterek, “Türkiye'nin bir hayalini gerçekleştirmenin heyecanını yaşadıklarını” söyledi.
Bolu Dağı Tüneli İstanbul-Ankara istikametinin hizmete açılışı dolayısıyla düzenlenen törende konuşan Özak, göreve geldiklerinde, 1993 yılında yapımına başlanan projenin yüzde 45'inin tamamlandığını, kendilerinin 4 yıl gibi kısa bir sürede yüzde 55'ini bitirdiklerini söyledi. Hava koşulları nedeniyle asfalt çalışmasını yapamadıkları Ankara-İstanbul istikametini de en kısa sürede tamamlayacaklarını belirten Özak, “Hava koşullarına göre Mart-Nisan-Mayıs'ta ikinci bölümü açacağız” dedi. Bakan Özak, “Türkiye'nin pekçok rüyasını gerçekleştirmenin bu hükümete nasip olduğunu” ifade ederek, İzmir'deki yol açılışını Şubat ayında, Karadeniz Sahil Yolunu da Mart ayında açmayı planladıklarını kaydetti.
“TÜM İNSANLIĞA HİZMET EDECEK”
Özak, Bolu Dağı Geçişinin Helsinki Kararları doğrultusunda oluşturulan TEM projesinin bir parçası olduğuna işaret ederek, yolun, tüm insanlığa hizmet edeceğini belirtti. Özak, kötü hava koşullarında 45 dakika, iyi şartlarda 30 dakika süren geçişin bu proje sayesinde 10 dakikaya ineceğini kaydetti. Tünelde üçer şeritli otoyol konforu sayesinde can güvenliğinin artacağını anlatan Özak, duble yollar sayesinde de ölümlü ve maddi hasarlı trafik kazalarının sayısında azalma meydana geldiğini anlattı. Türkiye için 4 yıl önce hayal olan pek çok şeyi hayata geçirdiklerine işaret eden Özak, Türkiye'nin, bugün istikrarlı bir ülke haline geldiğini dile getirdi.
“DEPREMDE ÇOK İYİ BİR PERFORMANS GÖSTERDİ”
Karayolları Genel Müdürü Cahit Turhan da konuşmasında, 1990 yılında ihalesi yapılan Bolu Dağı Geçişi Projesi ile ilgili bilgi verdi. Projenin yaklaşık 1 milyar dolara mal olduğunu belirten Turhan, Bolu Dağı Tüneline ilk kazmanın 1993 yılında vurulduğunu, bu bölgede bugüne kadar 2 kez sel, 2 kez de deprem meydana geldiğine işaret etti.
Özellikle 12 Kasım 1999 depreminin önemli etkisi olduğunu kaydeden Turhan, projenin genel olarak bu depremde “çok iyi bir performans” gösterdiğini söyledi. Projenin inşası tamamlanan kesimlerinde hiçbir hasar meydana gelmediğini kaydeden Turhan, şöyle devam etti: “Tünelin kaplaması tamamlanan kesimleri bu depremden hiç etkilenmezken, kaplaması henüz yapılmamış Ankara tarafında ise göçük oluşmuştur. Göçük sonrası dünyaca bu konuda uzman firmalarca yapılan incelemede projede hiçbir kusur bulunmamış, ayrıca oluşan hasarlar karşısında sigorta firmasından yüksek tutarda ödeme alınmıştır. Bu ödeme, yapılan işin kalitesinin ve doğruluğunun teyididir. Bu viyadüğün dışında kalan 3 adet viyadüğün inşasına deprem sonrasında başlanmıştır. Tüm viyadüklerde deprem etkisine karşı yüksek kapasiteli enerji sönümleyiciler kullanılmıştır. Böylece büyük depremlerde bile viyadükler yıkılmayıp, servis dışı kalmayacak ve çok büyük hasarlar yaşanmayacaktır.”
Bolu Dağı Tünelinin çok zayıf zemine ve büyük bir kesit alanına sahip olması nedeniyle zorluk derecesinin oldukça yüksek oluğdunu, bu yönüyle tüm dünyanın ilgisini çektiğini kaydeden Turhan, her türlü güvenlik önleminin alındığını bildirdi.
Kazı işlerinin bitirilmesinin ardından tünelin havalandırma ve aydınlatma gibi elektromekanik işlerine de başlandığını belirten Turhan, elekromekanik işlerin tümünün bu ay sonuna kadar tamamlanacağını kaydetti. Turhan, Bolu Dağı Geçişinde öncelikle İstanbul-Ankara istikametindeki Güney Yola ağırlık verildiğini belirterek, “Sadece bir takım üst yapı işinin tamamlanamadığı Ankara-İstanbul istikametindeki Kuzey Yol ise yağışlı havalarda ve belli bir sühunetin (sıcaklık) altında asfalt yapılması sağlıklı olmadığı için 2007 yılı içinde tamamlanacak” dedi.
Projenin hayata geçmesiyle özellikle kış aylarında oldukça zorlu bir hale gelen güzergahta taşıma talebinin güvenli, kesintisiz ve yüksek standartta karşılanacağına dikkat çeken Turhan, mevcut devlet yolunun zor koşulları nedeniyle fazladan harcanan taşıt işletim ve amortisman giderleri ile zaman kaybı gibi parametrelerden kaynaklanan yıllık 40 milyon ABD Doları civarında giderden tasarruf sağlanacağını ifade etti. Bu arada açılış törenine, projenin yürütüldüğü süreçte görev yapan 16 Bayındırlık ve İskan bakanından biri olan Cevat Ayhan da katıldı.
“TÜM İNSANLIĞA HİZMET EDECEK”
Özak, Bolu Dağı Geçişinin Helsinki Kararları doğrultusunda oluşturulan TEM projesinin bir parçası olduğuna işaret ederek, yolun, tüm insanlığa hizmet edeceğini belirtti. Özak, kötü hava koşullarında 45 dakika, iyi şartlarda 30 dakika süren geçişin bu proje sayesinde 10 dakikaya ineceğini kaydetti. Tünelde üçer şeritli otoyol konforu sayesinde can güvenliğinin artacağını anlatan Özak, duble yollar sayesinde de ölümlü ve maddi hasarlı trafik kazalarının sayısında azalma meydana geldiğini anlattı. Türkiye için 4 yıl önce hayal olan pek çok şeyi hayata geçirdiklerine işaret eden Özak, Türkiye'nin, bugün istikrarlı bir ülke haline geldiğini dile getirdi.
“DEPREMDE ÇOK İYİ BİR PERFORMANS GÖSTERDİ”
Karayolları Genel Müdürü Cahit Turhan da konuşmasında, 1990 yılında ihalesi yapılan Bolu Dağı Geçişi Projesi ile ilgili bilgi verdi. Projenin yaklaşık 1 milyar dolara mal olduğunu belirten Turhan, Bolu Dağı Tüneline ilk kazmanın 1993 yılında vurulduğunu, bu bölgede bugüne kadar 2 kez sel, 2 kez de deprem meydana geldiğine işaret etti.
Özellikle 12 Kasım 1999 depreminin önemli etkisi olduğunu kaydeden Turhan, projenin genel olarak bu depremde “çok iyi bir performans” gösterdiğini söyledi. Projenin inşası tamamlanan kesimlerinde hiçbir hasar meydana gelmediğini kaydeden Turhan, şöyle devam etti: “Tünelin kaplaması tamamlanan kesimleri bu depremden hiç etkilenmezken, kaplaması henüz yapılmamış Ankara tarafında ise göçük oluşmuştur. Göçük sonrası dünyaca bu konuda uzman firmalarca yapılan incelemede projede hiçbir kusur bulunmamış, ayrıca oluşan hasarlar karşısında sigorta firmasından yüksek tutarda ödeme alınmıştır. Bu ödeme, yapılan işin kalitesinin ve doğruluğunun teyididir. Bu viyadüğün dışında kalan 3 adet viyadüğün inşasına deprem sonrasında başlanmıştır. Tüm viyadüklerde deprem etkisine karşı yüksek kapasiteli enerji sönümleyiciler kullanılmıştır. Böylece büyük depremlerde bile viyadükler yıkılmayıp, servis dışı kalmayacak ve çok büyük hasarlar yaşanmayacaktır.”
Bolu Dağı Tünelinin çok zayıf zemine ve büyük bir kesit alanına sahip olması nedeniyle zorluk derecesinin oldukça yüksek oluğdunu, bu yönüyle tüm dünyanın ilgisini çektiğini kaydeden Turhan, her türlü güvenlik önleminin alındığını bildirdi.
Kazı işlerinin bitirilmesinin ardından tünelin havalandırma ve aydınlatma gibi elektromekanik işlerine de başlandığını belirten Turhan, elekromekanik işlerin tümünün bu ay sonuna kadar tamamlanacağını kaydetti. Turhan, Bolu Dağı Geçişinde öncelikle İstanbul-Ankara istikametindeki Güney Yola ağırlık verildiğini belirterek, “Sadece bir takım üst yapı işinin tamamlanamadığı Ankara-İstanbul istikametindeki Kuzey Yol ise yağışlı havalarda ve belli bir sühunetin (sıcaklık) altında asfalt yapılması sağlıklı olmadığı için 2007 yılı içinde tamamlanacak” dedi.
Projenin hayata geçmesiyle özellikle kış aylarında oldukça zorlu bir hale gelen güzergahta taşıma talebinin güvenli, kesintisiz ve yüksek standartta karşılanacağına dikkat çeken Turhan, mevcut devlet yolunun zor koşulları nedeniyle fazladan harcanan taşıt işletim ve amortisman giderleri ile zaman kaybı gibi parametrelerden kaynaklanan yıllık 40 milyon ABD Doları civarında giderden tasarruf sağlanacağını ifade etti. Bu arada açılış törenine, projenin yürütüldüğü süreçte görev yapan 16 Bayındırlık ve İskan bakanından biri olan Cevat Ayhan da katıldı.