Güncelleme Tarihi:
Havuza girdikten sonra vücudunda kızarıklık oluşan ve bayılan 18 yaşındaki G.C.’nin ‘soğuk alerjisi’ olduğu ortaya çıktı. Türkiye Ulusal Alerji ve Klinik İmmünoloaji Derneği (AİD) Başkanı Prof. Dr. Dilşad Mungan, “Soğuk alerjisi nadir görüldüğü için teşhis atlanıyor ancak basit bir test ile bunu anlayabiliyoruz. Soğuk kurdeşeni de denilen soğuk alerjisi kızarıklık, uyuşma, şoka girme, ani bilinç kaybı gibi şikâyetlerle kendisini gösteriyor” dedi.
Genç erkek hasta C.B.’nin hikâyesini örnek veren Prof. Dr. Mungan, şöyle konuştu:
“Ankara’da yaşayan ve son 2 yıldır her havuza girişinden sonra tüm vücudunda kaşıntı ve kızarıklık meydana gelen bir hastam vardı. Klorlu suyun alerji yaptığını düşünüyor. Baş dönmesi ve bayılma meydana gelince bize başvurdular. Su alerjisi olabileceği ihtimali nedeniyle buz küpü testi yaptık ve pozitif sonuçlandı. Hasta ile uzun uzun konuşup sorular sorunca buzdolabından su şişesi çıkardığında ellerinde kabarıklık, şişlik olduğunu hatta dondurma yediğinde nefes darlığı olduğunu ortaya çıkardık. Hastaya soğuktan mümkün olduğu kadar uzak kalmasını, soğuk içecek-yiyecek tüketmemesini, kış aylarında soğuktan korunmasını, havuz ve soğuk denize girmemesini, birden dalış yapmamasını önerdik. Kış aylarında ve denize, havuza gireceği tatil aylarında kullanması için alerji ilacı önerdik. Kendinden geçme ve bayılma olduğu için acil durumlarda yapılması için adrenalin oto enjektör reçete ettik.”
DONDURMA YERKEN DE OLABİLİR
* Prof. Dr. Mungan soğuk alerjisinin dondurma yerken bile tehlike oluşturabileceğini söyledi:
“Bu alerjiyi taşıyanlar soğuğa maruz kaldığı diğer ortam ya da fiziki temaslarda da alerjik birçok belirti ile karşılaşabilirler. Örneğin dondurma yediklerinde dilde, dudaklarda, boğazda ani şişmeler yaşayarak nefes alıp vermekte sıkıntılı çekebilir hatta nefes yolu şişerek kapanabilir. Yine benzer şekilde soğuk havuz veya denize girildiğinde kan basınçlarında düşme, şoka girme ve ani bayılma gerçekleşebilir. Soğuk alerjisinin basit bir kurdeşenle kalmayıp solunum sıkıntısı, hipotansiyon, baş dönmesi, oryantasyon bozukluğu, bayılma hatta alerjik şok (anafilaksi) tablosuna neden olabildiği bulguları pek çok araştırmada da vurgulanıyor. Soğuk alerjisini saptanması için test yöntemi olarak hastanın cildini buzla temas ettiriyoruz. 5 ila 10 dakika arasında süren bu temas sonrası derinin verdiği tepkilere ve kızarıp kabarmadığına bakıyoruz. Tedavisinde ise birinci basamak olarak atakların önlenmesi yani soğuğa maruz kalmanın önlenmesi gerekiyor. Soğuk havalarda hastalara önleyici olarak doktor kontrolünde alerji ilaçlarının kullanılması, hatta durum ciddi ise kullanıma hazır kalem şeklindeki adrenalin enjektörlerini yanlarında taşıması önerilir. Soğuk havayla temas etmeden sıkı giyinmek, dondurma ve buz gibi ürünleri tüketmemek ve soğuk su aktivitelerinden kaçınması da tedavide büyük önem taşır.”