Ferit ASLAN/DİYARBAKIR, (DHA)
Oluşturulma Tarihi: Eylül 05, 2007 09:39
İMRALI'da çarptırıldığı ömür boyu hapis cezasını çeken PKK'nın elebaşı Abdullah Öcalan'ın avukatlarıyla geçen 22 Ağustos günü yaptığı görüşmede, ilk yerel seçimde AKP'nin Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi'ni kazanmak istediğini belirterek, “Diyarbakır, Erdoğan'a yanıt verecek” dediği ortaya çıktı. Öcalan'ın bu tavrından sonra Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı DTP'li Osman Baydemir'in, Başbakan Erdoğan'a ‘Hodri meydan’ demesi iki açıklama arasında paralellik kurulmasına neden oldu.
Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı DTP'li Osman Baydemir dün park denetimi sırasında ortalığı ayağa kaldıran açıklamalar yaptı. Diyarbakırlı olan Tarım ve Köyişleri Bakını Mehdi Eker'in, bu kentteki yerel yönetimi yetersiz bularak ‘
Emanet ehline verilmeli’ sözlerini hatırlatan gazetecilere Osman Baydemir, hükümeti ve Başbakan Erdoğan'ı hedef alan çok sert açıklamalar yaptı. Baydemir, hükümetin Diyarbakır'a destek vermediğini ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın projelerine sahip çıkmadığını ileri sürdü. Baydemir, “
Başbakan Diyarbakır'a karşı açıkça savaş ilan ediyorsa, ‘Hodri meydan’ diyorum. Biz buradayız, savaştan kaçmayız. Başbakan en güvendiği adamını belediye başkan adayı olarak göstersin. Diyarbakır bir kaledir. Bugüne kadar birçok kişi düşürmek istedi ama bu kale düşmeyecek” dedi.
Açıklamasında bugüne kadar gelip geçen cumhuriyet hükümetlerini eleştiren Baydemir, “80 yıllık Cumhuriyet hükümetlerinin biriktirdiği sorunlarla karşı karşıya kaldık. 4.5 yıllık bu hükümet döneminde hiçbir projemiz destek görmedi. Kent DTP'li belediye kimliği dolayısıyla nefatip ayrımçcılığa tabi tutuldu. Hem ayrımcılık yapacaksınız, hem ileri geri konuşacaksınız” dedi.
'BAŞBAKAN RAPORU OKUMAMIŞ'
Başbakan Tayyip Erdoğan ile Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir arasındaki "Laf değil iş üretin" poleğimiğinde son olarak Baydemir, amacının hizmet üreterek kentin ekonomik ve sosyal kalkınmasını sağlamak olduğunu söyledi.
Baydemir, Dünya Birleşmiş Kentler ve Yerel Yönetimler Birliği Kent Diplomasisi Komitesi'nin düzenlediği “Barışın İnşasında Yerel Yönetimlerin Rolü” konferansına katılmak üzere İspanya'nın Barcelona kentine gitmeden önce havaalanında, kendisine yönelik bir sataşma olduğunu ve yaptığı açıklamayla eleştirilere yanıt hakkını kullandığını savundu.
Baydemir, "Ağustos 2005'te Başbakan'a bir rapor sundum. Diyarbakır'ın, bölgemizin ekonomik ve sosyal olarak yaşamış olduğu problem alanları ile ana kent belediyemizin yerel yönetim hizmetini yürütürken karşılaşmış olduğu güçlükleri, kimi yerlerde negatif ayrımcılık olarak tanımlanabilecek uygulamaları yazılı bir rapor halinde kendilerine taktim ettim. Ancak görünen o ki Sayın Başbakanımız, ya raporu okumamışlar ya da danışmanları okumayıp kendilerine durumu rapor etmemişler. Rapor halen elimizde mevcut duruyor" dedi.
Konuları güncelleştirdiğini ve raporla birlikte Başbakan Erdoğan'a sunacağını ifade eden Baydemir, “Bu kentin hizmet için, ekonomik ve sosyal kalkınması için herkesin birlikte çalışma sorunu ve sorumluluğu var. Sayın Başbakan, Sayın Bakan bütün belediyelere eşit mesafede durmak durumundadır. Bu demokratik tahammülün gereğidir” dedi. |
|
|
|
ÖCALAN'NIN SÖZLERİ
İmralı Cezaevi'nde da ömür boyu hapis cezasını çeken terör örgütü elebaşı
Abdullah Öcalan, avukatlarıyla 22 Ağustos günü yaptığı görüşmede benzer sözleri, PKK çizgisindeki Fırat
Haber Ajansı başta olmak üzere çeşitli Kürt internet sitelerinde ‘
Görüşme notları' başlığıyla yayımlandı.
PKK çizgisindeki internet sitelerinde ve sözkonusu ajansta yer alan haberlere göre Abdullah Öcalan, avuklarına şunları söyledi:
“
AKP'nin düşürmek için bütün gücü ile yöneldiği Diyarbakır konusunda da şimdiden uyarıda bulunuyorum. AKP'nin her yolu mübah görüp Diyarbakır Belediyesi'ni almaya dönük girişimde bulunması, Diyarbakır halkını açlıkla terbiye edip, parayla, rüşvetle, rant vb. bu tür gayri ahlaki yöntemler uygulaması durumunda Diyarbakır halkı buna gerekli cevabı verecektir. Diyarbakır halkı fedakârdır, yiğittir. Mücadelenin yükünü canları pahasına omuzlarında taşımıştır. Halkın çektiği bunca acı, yılların çabası ve emeği bir çırpıda yok sayılamaz. Öyle para uğruna rant ilişkilerine bulaşmış aileler de bu tutumlarını terk etmelidirler. AKP bu yöntemlerde direnirse Diyarbakır’da tehlikeli bir sürece girilir.”
Öcalan'ın avukatları ile yaptığı görüşmede, DTP'yi de ‘Halktan kopuk yaşamakla' suçladığı ileri sürüldü. Öcalan, iddiaya göre, “Herkesin gece-gündüz demeden çalışması, oturup ‘Bu halkın sorunlarını nasıl çözeriz?' diye sabahlara kadar tartışmaları gerekir. Halktan kopuk olmamaları, sürekli halkla iç içe olmaları gerekir. Bunlar ne yapıyorlar? Ben hiç mi anlaşılmıyorum?” dedi.