OluÅŸturulma Tarihi: Ekim 20, 2004 00:00
Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir, Kürt sorunu, demokratikleşme ve sivilleşme içeren bir diyalog sürecinin başlamak üzere olduğuna işaret ederek, bu sürece katkı için "Kürt muhalefet"in kayıtsız koşulsuz "eylemsizlik haline dönmesini, askeri operasyonların da durdurulmasını istedi.Avrupa Parlamentosu Yeşiller/Avrupa Özgürlük İttifakı (EFA) Grubu tarafından Hilton Otel’de düzenlenen "Türkiye AB’de: Ortak Bir Gelecek" konulu konferansın ikinci gününde, "Türkiye’de Sivil Özgürlükler" konusu masaya yatırıldı.  Toplantıda konuşan Baydemir, Türkiye’nin demokratikleşme konusunda büyük adımlar attığını belirterek, "Bu toplantı 1999 öncesi yapılsaydı ’Yine geldiler, Türkiye’yi karıştıracaklar’ denirdi. Şimdi ise, ’Türkiye dostları geldi’ deniyor. Bu değişimin göstergesidir" dedi.  Sivil toplum kuruluşlarının Türkiye’deki gelişimini 1999 Marmara depremi sonrası verilen reflekse bağlayan Baydemir, aynı dönemde Kürt muhalefetinin silah bırakması ve Helsinki Zirvesi ile birlikte Türkiye’nin AB sürecine ortak olmasının değişim sürecinin başlamasında etkili olduğunu ifade etti.  "HAYAL EDEMEDİĞİM ŞEYLER OLDU" "Benim bile hayal edemeyeceğim şeyler oldu" diyen Baydemir, DGM’lerin, ölüm cezasının ve OHAL’in kaldırılmasının ve "Kürt dilinin reddine son verilmesinin" bu değişimin göstergeleri olduğunu kaydetti.   Baydemir, çatışma stratejisinin yanlış olduğunun herkes tarafından görüldüğünü, demokratikleşme yolunda asıl izlenmesi gerekenin "diyalog stratejisi" olduğunu ifade ederek şöyle konuştu:   DİYALOG SÜRECİNDE ÜÇ SEÇENEK  "Diyalog sürecinde de üç ayrı seçenek bulunuyor.  Birincisi; Kürt sorununu silahlı mücadeleyle çözmekten vazgeçmek ve mevcut statükonun korunması.  İkincisi; Geçmişteki gibi karşılıklı şiddete dönülmesi.  Üçüncüsü ise her iki tarafında karşılıklı tavizler vererek, çözüm araması. Ortak paydada, ortak toplumsal çözüme ulaşması. Bu noktada yegane çözüm üçüncü aşamadır."   Osman Baydemir, kısa vadede çatışma riskinin ortadan kaldırılması için, merkezi yönetimin bazı yetkilerinin yerel yönetimlere devri, sivilleşmenin sağlanması ve Anayasa’nın Türkiye’yi oluşturan tüm dinamikler korunarak yeniden düzenlenmesi gerektiğini söyledi.  "KÜRT MUHALEFETİ EYLEMSİZLİK HALİNE DÖNMELİ" Baydemir, "Kürt muhalefeti açısından kayıtsız, koşulsuz silahlı eylemsizlik haline dönülmelidir. Kayıtsız koşulsuz askeri operasyon durdurulmalıdır. Doğal olarak bu ölümleri durduracaktır, tartışma sürecini tekrar başlatacaktır" dedi.  Baydemir, koruculuk sisteminin kaldırılması,
seçim barajının yüzde 5’in altına düşürülmesi, bölgesel geliÅŸmiÅŸlik farkının ortadan kaldırılmasını istedi. ÖNEN: Ä°NSAN HAKLARI SAVUNUCULARINA BASKILAR SÃœRÃœYOR Türkiye Ä°nsan Hakları Vakfı (TÄ°HV) BaÅŸkanı Yavuz Önen de Türkiye’de 1986 yılında baÅŸlayan insan hakları mücadelesinde belirli yolların katedildiÄŸini belirtirken, "Türkiye’de insan hakları savunucularına yönelik baskılar sürüyor. BaÅŸbakan Avrupa Komisyonu’nda konuÅŸurken ’Sistematik iÅŸkence var diyenler, terör örgütlerine yakın olan kiÅŸilerdir’ diyor. Yasalar deÄŸiÅŸir ama konseptler ve kafalar deÄŸiÅŸmeli" diye konuÅŸtu. Önen, insan hakları savunucularına siyasi, idari baskı, polis ve medya baskısı olduÄŸunu öne sürdü.  ÖNEN: Ä°ÅžKENCEYÄ° ORTAYA ÇIKARAN NEDENLER TATIÅžILMALI İşkencenin önlenmesi konusunda izleme grupları oluÅŸturulması, vakalar üzerinden soruÅŸturma yapılması ve idari erkin devreye sokulması gerektiÄŸini söyleyen Önen, Türkiye’de sayı azalsa da iÅŸkencenin hala sürdüğünü kaydetti.  Hükümetin "Ä°ÅŸkenceye sıfır tolerans" sözünü yerine getirmesi gerektiÄŸini ifade eden Önen, "AB ve Verheugen sistematik iÅŸkenceyi tartışıyor. Asıl tartışılması gereken, iÅŸkenceyi ortaya çıkaran nedenlerdir" dedi.   FLAUTRE: AZINLIKLAR GÖZETÄ°LMELÄ°Â Â AP Ä°nsan Hakları Alt komitesi BaÅŸkanı Helene Flautre ise azınlıkların din, kimlik, tarih ve kültür miraslarının korunması, haklarının gözetilmesi gerektiÄŸini söyledi.  Türkiye’deki reformların baÅŸ döndürücü olduÄŸunu söyleyen Flautre, bu mücadelenin sürdürülebilmesi için de iki tarafın da özverili olması gerektiÄŸini kaydetti.   SAYMAN: DÜŞLEDİĞİMÄ°Z DEMOKRASÄ°YÄ° KONUÅžALIM Eski Ä°stanbul Barosu BaÅŸkanı Yücel Sayman, Türkiye’nin AB standartlarına ulaşıp ulaÅŸmadığı konusunda kararın Avrupalıların vereceÄŸini söyledi.  AB standartlarının eriÅŸilmesi en yüce deÄŸermiÅŸ gibi sunulduÄŸuna dikkat çeken Sayman, "Gelin hem sizin hem de bizim düşlediÄŸimiz demokrasiyi konuÅŸalım" diye konuÅŸtu. ERMENÄ° SORUNU TARTIÅžMASI Oturumun ardından konuÅŸmacılar katılımcıların sorularını yanıtladı. KonuÅŸmacılara, Türkiye’deki demokratikleÅŸme sürecinin iÅŸleyiÅŸinin yanı sıra "Ermeni Sorunu"na iliÅŸkin sorularda yöneltildi.  Aralarında Prof. Dr. Necla Arat’ın da bulunduÄŸu çeÅŸitli sivil toplum örgütlerinin temsilcileri söz alarak, yabancılar tarafından sorulan sorulara tepki gösterdi.  Ermeni Soykırımı’na iliÅŸkin sorulara yanıt veren Murat Belge, Avrupalıların kendilerini üstün görmelerinden kaynaklanan maalesef küstahlığı var. Ermeni meselesi bizim meselemiz, sizin meseleniz deÄŸil" dedi.Â
button