"Bayan Nostalji" zaman tünelinde

Türk Müziği’nin ‘‘Nostalji Kraliçesi’’ ünvanlı sanatçısı Muazzez Ersoy on yıldır adımını atmadığı İstiklal Caddesi'nde bir günlük nostalji yaşadı. 1980'li yıllarda tezgahtar olarak çalıştığı ‘‘Ferit’’ mağazasına da uğrayan Ersoy, eski patronu Şeref Tosyalı'yla eski günleri andı. Daha sonra Beyoğlu'nun nostalji simgesi tramvaya binen Ersoy, kendisinin hayranı olan 40 yıllık vatman Mehmet Çobanoğlu'nu soru yağmuruna tuttu.

Muazzez Ersoy o gün, bir haftadır yaptığı diyeti de bozarak İnci Pastanesi'nin ünlü profiterolünden bir tabak dolusu yedi. Pastanede bir yandan hayranlarına imza dağıtan sanatçı; ‘‘Profiterolün tadı hiç değişmemiş, aynı eskisi gibi. Hem ağzımı tatlandırıyorum, hem de geçmişteki o güzel günlerimi anıyorum’’ dedi.

İsviçreli hayranı

Muazzez Ersoy tekrar yola düştüğünde güneş batmak üzereydi. İstiklal Caddesi cıvıl cıvıl bir geceye daha merhaba diyecekti birazdan. Sinemaların, kafelerin kapıları tıklım tıklımdı. Kimileri Milli Piyango bayilerinin önünde bilet çekiyor, kimileri Sayısal Loto yazdırıyordu. Ersoy bir elektrik direğine sarılarak alacalı gökyüzüne baktı. Kimbilir o anda geçmişteki hangi saniyeleri yaşıyordu?

Sonra, ünlü Swissotel'in yolunu tuttu Ersoy. Otelin İsviçreli Genel Müdürü Albert Hofmann da onun hayranlarından biriydi. Sanatçıyı hem otelinin akşam çayında ağırlamak, hem de bir küçük armağan sunmak istiyordu. Sempatik Hofmann konuğunu kapıda karşılayarak onu iltifat yağmuruna tuttu. Türk Müziği’nin en güzel eserlerini ondan dinlediğini, bu müziğin artık tutkunu olduğunu vurguladı. Karşılıklı konuşmalardan sonra Ersoy'a bir kutu çok özel İsviçre çikolatası armağan etti.

Hofmann toplantısına gitmek üzere veda ederken, Muazzez Ersoy amansız tiryakisi olduğu cappuccino'sunu içerek nostalji gününü noktalamaya hazırlanıyordu.