OluÅŸturulma Tarihi: Nisan 28, 2004 00:00
Eski Batman Valisi Salih Şarman'ın, Batman'da 1993-97 yılları arasında kaybolduğu iddia edilen silahlarla ilgili açılan davada Yargıtay'da yargılanmasına başlandı. Yeniden yargılanmaya başlanan şarman, "Ben görevden ayrıldıktan sonra, çok kritik belgeler kayboldu" dedi.Yargıtay 8. Ceza Dairesi'ndeki duruşmaya merkez valisi Şarman ile avukatı Cenk Süleyman Kalem katıldı. Davanın diğer sanıkları dönemin Batman vali yardımcıları Ahmet Soley ile Mithat Kuşadalı duruşmaya katılmadı.    Şarman, Danıştay 2. Dairesi'nin, Ateşli Silahlar Kanunu'na muhalefet ve zimmet suçundan yargılanması yönünde verdiği karar üzerine hakkında açılan davanın ilk duruşmasında savunma yaptı.    1993-97 yılları arasında bölgede terörün yaygın olduğunu ve bunun için ''Terörle Özel Mücadele Projesi'' ortaya konulduğunu, bunun hükümet tarafından da desteklendiğini ve ilgili yerlerden kaynak aktarılmak suretiyle uygulamaya koyduklarını ifade eden Şarman, BatmanValiliği'ne de silah ithalatı için izin belgesi verildiğini söyledi.    Bu ithalatın ödemelerinin devlet bankası olan Ziraat Bankası'ndan yapıldığını, silahların ise Hava Kuvvetleri Komutanlığı'nın uçak filolarıyla Batman'a getirildiğini kaydeden Şarman, ''Kaçak, izinsiz hiçbir şey yok'' dedi.    Konunun, 6130 Sayılı Ateşli Silahlar Yasası ile hiçbir ilgisinin olmadığını, o dönemde yapılanların OHAL Kanunu'na dayanılarak çıkarılan 285 ve 430 sayılı KHK'lar çerçevesinde ve İl İdare Kanunu'nun valiye verdiği yetkiye dayanılarak yapıldığını anlatan Şarman, OHAL Valiliği'nin yetkilerinin bir kısmını bu düzenlemeler uyarınca bölgedeki il valilerine devrettiğini kaydetti.   ''Yapılan mücadele sonucunda 6-8 ayda PKK Batman'ı terk etmek zorunda kalmıştır. Hizbullah'a karşı da operasyonlar başlatılmıştır'' diyen Şarman, 1993 yılının Eylül ayında, ''kan gölü'' şeklinde aldığı Batman'ın 1997 yılında OHAL kapsamından çıkarıldığını belirtti. Şarman, ''2 ay sonra da beni mükafat olarak merkeze aldılar'' dedi.    İthal edilen bazı silahların parasının ödenmediği veya böyle bir ithalatın yapılmadığı şeklindeki suçlamaları kabul edemeyeceğini ifadeeden Şarman, Gümrük Müsteşarlığı'nın kayıtlarında, bunların ithal edildiği ve parasının ödendiği, getirilmeyen hiçbir malzemenin de bulunmadığının yer aldığını söyledi.    Bazı malzemelerin gümrük beyanname tescilinin yapılmadığını, bunungümrük görevlilerinin ihmalinden kaynaklanmış olabileceğini, ancak buna ilişkin tüm belgelerin ilgili yerlerde bulunduğunu savunan Şarman, kendi döneminde alınan tüm silah ve malzemelerin demirbaş kayıtlarının çok düzenli bir şekilde tutulduğunu ileri sürdü.     ''KRİTİK BELGELERİN YOK OLDUĞU ORTAYA ÇIKTI''    Görevden ayrılmasından yaklaşık 3 yıl sonra başlatılan soruşturma sonucunda ''Kritik belgelerin yok olduğunun'' ortaya çıktığını iddia eden Şarman, bu konuda İçişleri Bakanlığı'na soruşturma başlatılması için başvurduğunu ancak bu başvurusunun, ''hasır altı edildiğini'' önesürdü.   Medyada bu silahların kayıp olduğu haberlerinin yer alması üzerine Jandarma Genel Komutanlığı'nın açıklama yaparak, hiçbir eksik malzeme bulunmadığını belirttiğini anımsatan Şarman, aynı konuda kendisinin Jandarma Genel Komutanlığı'na yaptığı başvuruda da bu bilgilerin teyitedildiğini söyledi.    Büyük bölümü sarf malzemesi olan ithal malzemelerin, görevden ayrılmasından 3 yıl sonra kaybolduğu yönünde iddialar bulunduğunu kaydeden Şarman, bu malzemeleri zimmetine geçirmekle suçlandığını söyledi. Şarman, ''Bu malzemeler kaybolmamıştır, eksilme veya kayıp yoktur. Sarf malzemesi olduğu için zaten ortadan kalkması doğaldır. Valilikte bulunan deponun ambar memuru, depo görevlisi değildir. Bu suçlamaları kabul etmiyorum'' diye konuştu.     ''BU SUÇLAMALAR HARCANMAMIZ İÇİN YAPILDI''    ''Bu suçlamalar harcanmamız için yapıldı'' diyen Şarman, terörle mücadelenin devletin diğer kurumlarının izin, belge ve desteği ile yapıldığını, kendisine yöneltilen suçlamaların bu kurumları da töhmet altında bıraktığını kaydetti.    Şarman, ''bana destek veren başta TSK da töhmet altında bırakılmıştır. Bu kabul edilemez'' dedi. İthal edilen silah ve malzemeler ile kayıtlardaki farklılığı da açıklayan Şarman, kendilerinin ithal ettiği malzemelerden o dönemde Muş Valiliği ile Bismil Kaymakamlığı'nın da istekte bulunduğunu, bu yerlere bedelini ödemek şartıyla istedikleri malzemelerin gönderildiğini, farkın da buradan doğduğunu savundu.    Yargıtay 8. Ceza Dairesi Başkanı Zeki
Aslan ve bazı üyelerin sorularını da yanıtlayan Åžarman, proforma fatura ile hiçbir zaman ithalat yapılmadığını tüm ithalatların orijinal faturaya dayandığını, bu bilgilerin Gümrük MüsteÅŸarlığı kayıtlarında da bulunduÄŸunu söyledi.    ''Bu ithalat yapılırken piyasa araÅŸtırması yapıldı mı? Bulgaristan'daki KÄ°NTEX firması neden tercih edildi?'' sorusuna Åžarman, yurtiçi ve yurtdışında ciddi bir piyasa araÅŸtırması yapıldığını, inanılmaz ÅŸekilde ucuz fiyata ithalat yaptıkları yanıtınıverdi.    Türkiye Cumhuriyeti'nin yaklaşık 15 yıl süren terörle mücadelede 100 milyar dolar harcandığının söylendiÄŸini anımsatan Åžarman, ''Bize tüm silah alımı ve malzemeleri için tahsis edilen para toplam 3 milyondolardır. Bunun 300 bin doları iç harcamalarda kullanılmıştır, 2 milyon 700 doları ile de ithalat yapılmıştır. Bu 100 milyarın içinde bir noktadır. 16 uçak dolusu malzeme getirilmiÅŸtir. Uçaklar da öyle uçak deÄŸil büyük uçaklar'' diye konuÅŸtu. BaÅŸkan Aslan'ın, ''KÄ°NTEX firmasının tabela bir firma olduÄŸu'' ÅŸeklindeki iddiaları hatırlatmasıüzerine Åžarman, ''Hayır, bütün sipariÅŸlerimiz zamanında geldi. Aksama olmadı. Bu geçerli bir iddia deÄŸildir'' yanıtını verdi.    Şarman, Aslan'ın ''Kritik belgeler yok olduÄŸunu söylediniz. Neyi kastettiniz?'' sorunu üzerine de ''O dönemde ithal edilen silahların kayıtlarının tutulduÄŸu demirbaÅŸ kayıtlarını anlatmak istedim'' dedi.    Bir baÅŸka soru üzerine, Trabzon'a vali olarak önerilmesine karşın kendisinin gönüllü olarak Batman'a gittiÄŸini ifade eden Åžarman, ''Söylemesi üzücü ama PKK tam bir hakimiyet kurmuÅŸtu. Biz terörü tepe taklak ettik. Apo da telsizinden, ''Batman'ı terk edin'' talimatını vermiÅŸtir. Bunun kayıtları vardı. Biliyorsunuz Hizbullah'ı da bölgedençıkardık. Daha sonra da nereden çıktığını biliyorsunuz'' diye konuÅŸtu.    Salih Åžarman, Batman'da terörle mücadele için ''özel projeyi'' önce kendisinin ortaya koyduÄŸunu, sonra devletin diÄŸer kurumlarınca bunun desteklendiÄŸini ve terörle mücadele için 1000 kiÅŸilik meÅŸru güçlerden oluÅŸan kuvvet oluÅŸturulduÄŸunu kaydetti.    Şarman, ''Bu güçler, silah, mühimmat yönünden güçlendirildi ve terörle mücadelede de baÅŸarı saÄŸlandı'' dedi. Salih Åžarman, savunmasında suç iÅŸlemediÄŸini belirterek, beraatını talep etti.    Şarman'ın avukatı Kalem de yapılan tüm iÅŸlerin yasaların verdiÄŸi yetkiye dayanılarak gerçekleÅŸtirildiÄŸini, yasalara aykırı herhangi birÅŸeyin yapılmadığını söyledi.    Kalem, savunmalarını yazılı olarak da sunacaklarını belirterek, yazılı savunmalarını vermeden de Åžarman'ın beraatine karar verilmesinitalep etti.    8. Ceza Dairesi BaÅŸkanı Zeki Aslan, ilgili yerlerden bazı bilgi vebelgelerin istenmesi, bazı tanık ifadelerinin alınabilmesi için ara karar verildiÄŸini belirterek, duruÅŸmanın ertelendiÄŸi söyledi.    Danıştay 2. Dairesi'nin verdiÄŸi ve iddianame yerine geçen kararında Åžarman iki kez zimmet, AteÅŸli Silahlar Kanunu'na muhalefet etmekle, diÄŸer iki sanık da sadece ateÅŸli silahlar muhalefet etmekle suçlanıyor.Â
button