Güncelleme Tarihi:
İşte Erdoğan’ın açıklamalarından satırbaşları:
Ara sokaklardan gelirken pisliği gördüm. Batmanlıyı pisliğe mahkum etmenin kimsenin hakkı var mı? Modern bir ülkeden bahsediyorsak her kurum görevini yapmak zorundadır. İnsana değer vermek nedir? İnsana değer vermek işte buralardan geçiyor. Ama birileri var ki insana değer vermek gibi bir mesele onlarda yok. Batman hizmetin de hizmet edenin de değerini biliyor, bilecektir. Bu şehir ihmal etmişliği geri kalmışlığın sıkıntısı çok yaşadı. Burada havalimanı, biliyorsunuz NATO’nun ve buraya indiğimiz zaman bir terminal binası bile yoktu. Şöyle bir teras vardı, onun altında beklenirdi. Şimdi modern terminal binasıyla farklı bir yere geldiğini anlıyorsunuz.
'BAŞKAN TPIÇ İŞÇİSİNE SAHİP ÇIK' DEDİK
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın konuşması sırasında slogan atan TPIC işçilerinden Akın Atalay, 5 yıldır TPIC'te çalıştığını ve ocak ayından itibaren kadrolarının alınarak asgari ücrete mahkum edildiklerini söyledi. Atalay, şunları söyledi: "Bizim girişimlerimiz sonucu Ak Parti İl Başkanı, bölge milletvekilleri, sendika ve birçok kurum girişimlerde bulundu. Ancak şimdiye kadar olumlu bir sonuç elde edilemedi. Biz de buraya gelen sayın Cumhurbaşkanımıza sesimizi duyurmak için 15-20 arkadaşla mitinge gittik. Elimizde herhangi bir pankart yoktu. Elimizde durumumuzu anlatan bir mektup vardı. Bunu da Cumhurbaşkanının korumalarından birine verdik. Alanda sadece, 'Başkan TPIC işçisine sahip çık' sloganı attık. Başka da bir slogan ve protesto hareketinde bulunmadık. Sonra Cumhurbaşkanı bize yönelip o sözleri söyledi. Biz alandan çıkmaya hazırlanırken, korumalar bizi alandan çıkardı. Bizim kesinlikle Cumhurbaşkanımızı protesto etme, provokasyon yapma gibi bir amacımız yoktur. Bunu da yapmadık." Ferit ASLAN-Arif ARSLAN-Felat BOZARSLAN / BATMAN (DHA)
Batman, bizi yine bağrına bastı. Bizim kardeşliğimizi kimse bozamaz, aramıza kimse giremez. Çözüm süreciyle tüm ayrımları ortadan kaldırdık. 12 yıldır attığımız her adımda insanı yaşat ki, devlet yaşasın anlayışıyla hareket ettik. Geçmişte asimilasyon politikalar vardı. Bunlara ayaklarımızın altına aldık, artık bunları hiçbiri yok.
Kimse milletimiz bölmeye, vatanımız bölmeye, bayrağımızı yakıp yıkmaya, devletimizi parçalamaya boşuna zahmet etmesin. Karşısında bizi bulur. Devlet hiçbir vatandaşının etnik kimliğine bakmıyor. Mehmet Şimşek az önce burada bir konuşma yaptı. Benim Kürt kardeşim kendi dili ile konuşabiliyor muydu. Bunları biz getirdik ya.
Ben burada teşkilat çalışmaları yaparken Batmanlılar bana olağanüstü hali kaldırın başka bir şey istemiyoruz diyordu. O zaman Abdullah Gül Başbakandı. Olağanüstü hal hemen kalktı.
Kürtçe eğitimi hayal etmek bile mümkün değildi. 2002 yılında başında bulunduğum parti iktidara geldiğinde, kararlı şekilde bu adamları attık. Faili meçhullerin çözülmesinden işkenceye kadar birçok konuda tarihi adımlar attık. Yol, su, elektrik, hastane her anlamda batıda ne varsa doğuda olacak dedik, yatırımlar yaptık.
Hale bak Diyanet’i kaldıracak. Çünkü bunların dinle işi yok. Bakınız kaldıracağız dedikleri Diyanet şuanda Kürtçe Kuran mealini yayınladı. Biz tabi adımlarımızı atmaya devam edeceğiz. Ne diyor. Bakın çok ilginç. Kudis, Yahudilerindir diyecek kadar ileri gidiyorlar. Zerre kadar bunları İslam ile alakası olsa bu ifadeyi kullanamaz. Kudüs Müslümanların en önemli Kâbe’si. Biz buralarda hayat bulduk, ayağa kalktık. Şuanda Musevilerin orada attığı adımın ne olduğunu biliyorsunuz. Dağlardaki kamplarda elimizdeki belgeler; bunlar Zerdüşt dininin eğitimini veriyorlar. Bir oyuna geldik bir daha aynı oyuna gelmeyelim.
Kürtçe eğitim serbestçe verilebiliyor. Eğitim özgürlüğü diyoruz isteyen istediği gibi giyinebilsin. İmam Hatip okullarında yıllarca neler yaptıkları ortada. Bular istisnai uygulamalar değil, devlet politikası. TRT’nin Kürtçe yayını var. TRT devlet kanalı değil mi?
KONUŞMASINI KESTİ: NANKÖRLÜK YAPMAYIN
Nankörlük yapmayın. Bir yerde çalışıyorsunuz nankörlük yapmayın. Sayın Başbakanımız açıklama yaptı. Bunları takip edeceksiniz. Seçimden sonra bunların adımları da zaten atılacak. Provoke yapmayın. 20-30 kişi toplanıp provoke ediyorsunuz.
Geçmişi Türk kavramı üzerinde Kürt’e ve diğer etnik gruplara uygulanan ayrımcılığı bugün Kürt kavramı üzerinden yapıyorlar. Diyorlar ki Kürtlerin temsilcisiyiz .Hadi canım. Kürtlerin temsilcisiyiz diyenleri arka sokaklarda görüyorum. Pislikten geçilmiyor. Temsilcisiysen temizle.
DAĞDAN EMİR ALIYORLAR
Buraya gelirken kendime göre bir program yaptım. Valiliği de ziyaret ederim, belediyeyi de… Sağ olsun belediye başkanı havalimanına gelmedi. Bu nezaketi göstermeyen bir belediyeyi Cumhurbaşkanı olarak benim ziyaret etmem doğru mu? Bunu bilmenizi istiyorum ki istismar etmesinler. Geçenlerde Çanakkale’ye gittim. Belediye Başkanı geldi havalimanında karşıladı. Kendisi CHP’li, her gittiğimde ziyarete gelir. Tabi ben de gittim belediyeyi ziyaret ettim. Ama bunlar emir alıyorlar. Dağdan emir alıyorlar.
İşçileri kaçırdılar, müteahhitleri tehdit ettiler, mühendisleri kaçırdılar. Son olarak Hakkâri Havalimanı’nın yapımına mani oldular. Bu anlayışa gereken cevabı sizin vermeniz lazım. Okulları, ambulansları belediyenin ağaçlarını, kütüphaneleri yaktılar yıktılar. Bu gerçekleri artık değerlendirelim.
GİTTİKLERİ YOLUN SONU UÇURUM
Niye buralara yatırım gelmiyor, işadamları neden yatırım yapmıyor. Korkuyor. Bu fabrikaları buraya kurarsam birileri gelip yakıp yıkar mı diye. Bakınız siyasi irade ve devlet bugüne kadar Çözüm Süreci’nde üzerine düşenleri yaptı mı? Bölücü örgüt ve güdümündeki parti verdikleri sözüler tuttu mu? Örgüt silah bırakacaktı, bıraktı mı?
Bizim olduğumuz yerde kan değil berrak su akar. Örgütü ve güdümündeki partiye kalsa Türkiye çoktan 90’ların karanlık günlerine dönmüştü. 81 vilayetimin ve 78 milyon vatandaşımızın tamamıyla sürece sahip çıktığımız için Türkiye’yi 2023 hedeflerini konuşulabildiği bir demokrasi ve refah sürecine getirdik. Türkiye’yi ekonomi ile birlikte demokrasi ve özgürlük alanında en iyi 10 devletten biri haline getirmeye kararlıyız. Bu ülkenin geleceğini ne bölücü örgütü ne paralel örgüte vermeyiz. Bu iki örgüt el ele vermişler. Her ikisi de aynı üst aklın birer taşeronu. Bir de muhalefet var. Fareli Köy’ün Kavalcısı’nın arkasına takılmış aynı akıbete gidiyorlar. Gittikleri yolun sonu uçurum.
NİYE BURALARA YATIRIM GELMİYOR
Niye buralara yatırım gelmiyor, işadamları neden yatırım yapmıyor. Korkuyor. Bu fabrikaları buraya kurarsam birileri gelip yakıp yıkar mı diye. Bakınız siyasi irade ve devlet bugüne kadar Çözüm Süreci’nde üzerine düşenleri yaptı mı? Bölücü örgüt ve güdümündeki parti verdikleri sözüler tuttu mu? Örgüt silah bırakacaktı, bıraktı mı?
Bizim olduğumuz yerde kan değil berrak su akar. Örgütü ve güdümündeki partiye kalsa Türkiye çoktan 90’ların karanlık günlerine dönmüştü. 81 vilayetimin ve 78 milyon vatandaşımızın tamamıyla sürece sahip çıktığımız için Türkiye’yi 2023 hedeflerini konuşulabildiği bir demokrasi ve refah sürecine getirdik. Türkiye’yi ekonomi ile birlikte demokrasi ve özgürlük alanında en iyi 10 devletten biri haline getirmeye kararlıyız. Bu ülkenin geleceğini ne bölücü örgütü ne paralel örgüte vermeyiz. Bu iki örgüt el ele vermişler. Her ikisi de aynı üst aklın birer taşeronu. Bir de muhalefet var. Fareli Köy’ün Kavalcısı’nın arkasına takılmış aynı akıbete gidiyorlar. Gittikleri yolun sonu uçurum.