Batı'nın göçmen politikası

Güncelleme Tarihi:

Batının göçmen politikası
Oluşturulma Tarihi: Haziran 20, 2002 00:00

DR. Erhan Muratlı'nın aşağıdaki yazısı insan kaçakçılığı ile ilgili gerçekleri su yüzüne çıkarıyor.Başta Amerika olmak üzere bazı Batılı devletlerin Türkiye'yi yasadışı göçe izin verdiği gerekçesiyle suçladığını basından okudum. Ben gerçeğin böyle olmadığını sanıyorum. Batı, yıllardır PKK'lı, DHKP/C'li, irticacı teröristlerin yaptığı savunma başvurularını derhal kabul etmekteydi. Böylece, ülkemizi, baskıcı bir rejimden kaçan ülkenin insanları olarak gösteriyorlardı. Bu kişileri düşünce suçlusu, ülkelerini ise özgürlük ve refahın merkezi olarak tanıtıyorlardı.Şimdi ise Afganistan, Mısır, Irak, Pakistan gibi ülkelerden yasadışı yollarla gelen binlerce kişi ile karşılaşınca ne yapacaklarını şaşırmış bir durumda ülkemizi suçluyorlar. Halbuki, sorunun ana kaynağı Batı'dır. Örneğin, göçmenleri yasadışı yollarla İtalya'ya götüren bir gemi bu ülkenin karasularında hiçbir engelle karşılaşmadan rahatlıkla ilerlemekte ve bir limana demir atabilmektedir. Bu gemi İtalya karasularına girdiği zaman bu ülkenin askeri ve polisi nerededir? Yakaladıklarında neden bu insanları derhal bir gemiye bindirerek ait oldukları ülkeye göndermiyorlar? Bu konuda neden yasal düzenleme yapmıyorlar? Almanya, Fransa yasadışı yollarla gelenleri neden ülkelerine geri göndermiyor? Aksine, kamplarda barındırıyor.Ayrıca elimdeki arşiv bilgilerine göre, kaçak göçmen taşıyan gemilerin sadece %5'i Türk bandıralıdır. Gemi kaptanlarının ise sadece %4'ü Türk'tür. Yunanistan, Fransa, İtalya ve Türkiye'de yakalanan insan tacirlerinin sadece %6'sı Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıdır. Bunun yanında, Avrupa'ya kaçak yollarla girenlerin sadece 3.4'ü Türk'tür. Ayrıca, basına yansıyan rakamlara göre İtalya ve Yunanistan'a yasadışı yollarla gitmek üzereyken Türkiye tarafından yakalananların sayısı 2001 yılı içinde 32 bin kadardır. Halbuki her iki ülkenin yakaladığı kaçak göçmen sayısı 5 bini bile bulmamaktadır. Ayrıca, Yunanistan yasadışı yollardan ülkesine gelenleri yine yasadışı yollarla ülkemize göndermektedir. Bu kişilerin ellerindeki tüm belgelere de Yunan resmi makamları tarafından el konulmaktadır.Batı, Türkiye'yi suçlamadan önce rakamların ortaya koyduğu gerçekleri görmeli, sonra da yasadışı yollarla topraklarına ayak basan insanlara karşı ne gibi tedbirler alacağını düşünmelidir.Sadece futbol yetmiyorFUTBOLDA gol attık, sanatta gol yedik. Futbolda gol attık, tarımda gol yedik. Futbolda gol attık, kültürde gol yedik. Ümit'in ağları sallaması sanayileşmemizi hızlandırmadı. Rüştü'nün kalesini iyi koruması enflasyonu düşürmedi. Sanayileşmeye ve aydınlanmaya futboldan fazla önem vermeliyiz.Futboldaki utkular ne denli büyük olurlarsa olsunlar, ekonomik utkularla taçlandırılmazsa meydana gelen utkular sürekli olamaz, az zamanda söner.Süleyman EKİM AFYONBakan Taşar: Turizmde rekor kıracağızTURİZM Bakanı Mustafa Taşar, turizm sektöründe Antalya dışında durumumuzun çok iyi olmadığını anlatan İntra Turizm'den Birhan Bilen'in (16.6.2002) yazısı üzerine bir açıklama yaptı.Taşar söz konusu iddianın gerçeği yansıtmadığını, tamamen bir firmanın durumu ve perspektifiyle kaleme alındığını belirterek şöyle devam etti:‘‘Yani bir firmanın işlerinin iyi olmaması veya sadece bir pazarda ilgili tarafından öngörülen bir daralma, ülkemiz turizm sektörünün geneli için bir yargının oluşturulmasına yetmez. Bakanlık olarak bugüne kadar ‘‘bölgesel tanıtıma’’ ağırlık verilmiş, destinasyon bazında nokta tanıtımına hız verilmiştir. Bu tanıtım stratejisiyle, genel bir Türkiye markası oluşturulmasına gayret ediyoruz. Bu çerçevede Bakanlığımızca yürütülen dış tanıtım çalışmalarında 50 ülkede tanıtım ve reklam çalışmalarımız kesintisiz devam ettirilmektedir. Bu ülkeler arasında Intra Turizm'in faaliyet gösterdiği İtalya pazarı da bulunmaktadır.Kitle turizmi kapsamında önem arz eden pazar ülkelerin, özellikle ülkemizdeki bazı pazar ülkeleri tercih etme durumu, eskiden beri devam etmektedir. Özellikle sahil bölgelerimizde yoğunlaşan turizm talebi, bu bölgelerimizdeki turizmi hareketlendirmektedir. Sahil bölgelerimiz dışında kalan destinasyonlara talebin, sahil bölgelerindeki yoğunlukta olmayışı, ülkemiz turizminin iyi olmadığına kaynak olarak gösterilemez. Bu yorum, turizm sektörü gerçekleriyle bağdaşmamaktadır.Antalya ülkemize gelen turistlerin yaklaşık 1/3'ünü ağırlamaktadır. Geri kalan 2/3'lük bölümü değerlendirme kapsamı dışında tutmak gerçekçi bir yaklaşım değildir.’’Kardemir'i düşünen var mı?KARABÜK Demirçelik Fabrikası (KARDEMİR) bildiğimiz gibi mali zorluklar içerisinde. 5 Temmuz'da kapatma kararı alan Kardemir şimdi ne olacak? Burada çalışan 4500 işçi ve aile ne olacak? Zaten düzenli maaş alamayan, her gün belirsizlikle yaşayan işçiler ne yapacaklarını bilmek istiyorlar.Özelleştirme İdaresi geri aldığı Kardemir hakkında ne yapacak? Burada çalışan 850-900 işçi kendisini nasıl güvende hissedebilir? Çünkü onlar özelleştirmeden önce de devlete bağlı çalıştıkları için kamu sektörüne geri dönebilecek. Ama diğer çalışanlar ne olacak? Karabük'lü işçinin, esnafın ve memurun kendi sonlarının ne olacağını bir an önce öğrenmeye ihtiyacı var. Çünkü her geçen gün buradaki hayat çekilmez bir hale geliyor. Devletin bir an önce bir karar alıp buradaki insanlara bildirmesi gerekiyor.Rafiye Ünal-İSTANBULGıygıycılar ile goygoycularMüzisyenlerin beyni daha büyük ve duyarlıymış.Bizde her telden çalan gıygıycı politikacılar kesin bu tanıma dahil değiller!..Ateş Nesin-İSTANBULMESAJ ANKARA Batıkent Kardelen Mahallesi sakinlerinden: 2 yıl önce Bergama Parkı'nı yaptılar. Sağ olsunlar; ama elektrik tesisatı yapmayı unuttular herhalde. Sokak lambaları da yanmadığından park tamamen karanlığa gömüldü. TEDAŞ'a telefon ediyoruz, ilgilenilmiyor.ŞİLE'nin Kabakoz köyü intiharın eşiğinde. Kışın döşenen borular, tüm atık suyu köyümüzün ortasından geçen dereye boşaltıyor.Pis kokular etrafı sardı.Derede üreyen bakterilerin, derenin döküldüğü plajı kirletmesinden kuşkulanılıyor. Kimse buna dur diyemez mi?G.Turanalp-İSTANBUL
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!