Güncelleme Tarihi:
Kılıçdaroğlu dün partisinin grup toplantısında özetle şunları söyledi:
- “Eğer ABD emperyalizminin tavsiyesi ise Recep Tayyip Erdoğan için uygulanması gereken bir kuraldır. ‘CHP’nin Suriye politikasını anlayamadım’ diyor. Sen zaten anlayamazsın ki anlayabilmek için düşünmen lazım. Kendini egemen güçlerin politikasına endekslediysen, kendin düşünemiyorsun demektir. Özgür, bağımsız düşünen insan ancak bizim politikalarımızı anlar. Hele hele ruhunda, dokusunda Kuvayı Milliye ruhu olmayan bizi hayatta anlayamaz. Batının, egemen güçlerin çömezliğini yapan insanlar bizi hiç anlayamaz. Hangi Osmanlı padişahı, hangi sultan, hangi başbakan batının, egemen güçlerinin dilini Ortadoğu’da kullanmıştır?
- Bir konuşması vardı bunun, ‘Tek din’ dedi. Aradan bir süre geçti sözcüleri düzeltmek istedi. Baktı ki bu yetmiyor, döndü ‘Efendim dilim sürçtü’ dedi. Sayın Başbakan senin sadece dilin değil iktidarın da sürçtü. Hayatımda bu kadar ikiyüzlü, bu kadar tutarsız, bu kadar yalancı bir politikacı görmedim.
- Referandumda dediler ki ‘Nikah masasında bile bu kadar iştahla evet dememiştim.’ ‘Bunlar sizi kandırıyor’ dedik. Şimdi ‘Vay efendim’ diyorlar, ‘Sen bizi kandırdın.’ E günaydın. Sizi öyle bir kandırdılar ki siz Hakem Kurulu’nun aldığı karar dolayısıyla yargıya bile gidemeyeceksiniz. Aklın neredeydi? Şimdi kalkmışlar kahraman kesiliyorlar. Onların kahramanlığı da 3 gün, sonra gidip tıpış tıpış imzayı atacaklar.
Korkaktan aydın olmaz
- Totaliter yönetimlerde aydınlar hep ağır bedeller ödemiştir. Bedel ödemeden demokrasi ve özgürlük kazanılamaz. O nedenle korkak adamdan aydın olmaz. Teslim olan aydın değil, direnen aydına ihtiyacımız vardır. Tarih o direnen aydınları yazacaktır, teslim olanları değil.
- Bekir Coşkun hakkında kullandığı bir cümle var. ‘Kaleminden pislik damlıyor’ diyor. Bir Başbakan’a yakışır mı? Sen ağzına, ağzından çıkan lafa bir bak. Demek ki Bekir Coşkun kendini tarihe yazdırdı, seni de tarihin çöp sepetine atacak. Bunu unutma. Özgür medya olsaydı, gerçek bir demokrasi olsaydı, bir başbakan bu lafı edemezdi. Ettiği o lafı ona yedirirlerdi. Kim yedirirdi, medya yedirirdi, şimdi medya yiyor. Ben onlara yalaka medya diyorum. Kusura bakma, sen bu ülkenin demokrasisine ihanet ediyorsun. Bugün Bekir Coşkun’a yapılan yarın bir başka gazeteciye yapılır. Bu anlayış Firavun anlayışıdır.”
Gülyazı’da dut yemiş bülbül gibi
GRUP konuşmasında bombalama sonucu ölen 34 köylüyü de gündeme getiren Kemal Kılıçdaroğlu şunları söyledi: “Gülyazı’da 34 yurttaşımız öldürüldü. Anneleri parayla susturmaya çalıştılar. Bir çocuğun değeri parayla ölçülebilir mi? Recep Tayyip Erdoğan’a sormak istiyorum, sen çocuğunun bedelini ortaya koyabilir misin? Hangi vicdan, hangi ahlak, hangi hukuk bunu kabul eder? Çocukların öldürülmesi emrini hükümet verdi. Çünkü sınırdışı operasyon emrini hükümet verir. ‘Sen istihbaratı kimden aldın arkadaş’ diye soruyorum, dut yemiş bülbül gibi, ses çıkmıyor.”
Dışarıdaki milletvekilleri
CHP grup toplantısında milletvekilleri yakalarına, tutuklu milletvekili sorununa dikkat çekmek için dün ilginç bir eylem gerçekleştirdi. Milletvekilleri yakalarına, “Dışarıdaki milletvekili” kokartı taktılar. CHP İstanbul Milletvekili Melda Onur’un dağıttığı kokartlarda cezaevini anımsatan demir parmaklıklara tutunmuş iki el de yer alıyor. - Fahir ARIKAN