Güncelleme Tarihi:
Niğde Eğitim Fakültesi Tarih Bölümü mezunu ve Çukurova Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü İktisat Ana Bilim Dalı yüksek lisans öğrencisi Güven Aykan, batıda Türkler ‘Ermeni soykırımı’yla suçlanırken, kendi bilimsel kuruluşlarında Fransızların katliamlarıyla ilgili bilgilerin bulunduğunu söyledi. Fransız Bilimsel Araştırmalar Merkezi (CNRS) başta olmak üzere bir çok bilimsel kuruluşun arşivlerinde, çok sayıda bilim adamı ve araştırmacının belgelerinde bu yönde kayıtlar bulunduğunu belirten Aykan, bazı ünlü yazarların kitaplarında da bunlara yer verildiğini kaydetti.
RESİMLERDE TASVİR EDİLMİŞ
Ortadoğu’nun tarihini araştırırken özellikle Fransızca kitaplarda Fransızların Suriye’nin Halep kenti yakınlarındaki Maara adlı bölgede insan eti yiyecek kadar vahşi katliamlar yaptığına dair metinlere rastladığını anlatan Aykan, şu bilgileri aktardı:
“Yabancı kitapları çeşitli araştırmalarım için çevirttiğimde, çok ilginç ve insanın tüylerini diken diken eden satırlara rastladım. Bu kaynaklarda yazdığından anlaşıldığına göre, Fransa Kralı I. Philippe’nin torunu olan Bohemond komutasındaki 600 bin Fransız’dan oluşan Haçlı ordusu, 1096’da Maara’ya geldi. O sırada Suriye Selçukluları’nın idaresindeki Maara’nın nüfusu 250 bindi. Nüfusun 160 bini Müslüman Türk ve Araplardan, diğerleri ise Yahudiler ve Hıristiyan Araplardan oluşuyordu. Haçlılar 2 yıl kadar bölge halkına büyük bir katliamda bulunmadılar. Ancak 1098’de yiyecek sıkıntısı çekince tam anlamıyla vahşileştiler. 1098 ve 1099 yılları boyunca toplam 200 bin Müslüman Türk ve Arap’ı öldürüp, etlerini pişirerek yediler. Bu yaşananlar, Fransız Bilimsel Araştırma Merkezi’nin arşivlerindeki kayıtlarda geçiyor. Belgelerde, Fransızların o dönemde sadece Maara’da değil, Antakya’da da küçük de olsa benzer katliamları yaptığı yazıyor. Ayrıca yine aynı merkezde saklanan bazı minyatür, resim ve heykellerde, Maara katliamları tasvir ediliyor. Merkezde bu belgeler olduğu gibi korunurken, Fransa’da öğrencilere bu bilgiler aktarılmıyor. Öte yandan Türkler Ermenileri katletmekle suçlanıyor.”
KAZANLARDA KAYNATIYORLARDI
Güven Aykan’ın bazı kaynaklarda rastladığı ifadelere göre batılı araştırmacı ve bilim adamları, Fransız haçlılarının Maara ve Antakya’da yaptığı katliamları şöyle anlatıyor:
- Maara’da bizimkiler Türk yetişkinleri kazanlarda kaynatıyorlar, çocukları şişe geçiriyorlar ve ızgara yaparak yiyorlardı. (Raoul de Caen-Fransız kronikçi (günlük tutucu))
- Katliam korkunçtu. Öldürülenlerin kanları sokaklarda akıyor, atıyla gezenlerin üzerine sıçrıyordu. Akşam karanlığında Fransızlar, sevinçten haykırarak kiliseye geldiler ve kana bulanmış ellerini ayin için uzattılar. (G.E. Perry - The Middle East. Fourteen Islamic Centuries Englewood Cliffs)
- Böyle bir katliamı ve yamyamlığı o güne kadar hiç kimse ne duymuş, ne de görmüştü. Ölüler piramitler şeklinde yığınlar haline getirilerek yakıldı. Sayılarının ne olduğunu Tanrı bilir. (Haçlı seferlerine katılmış bir şövalyenin hatıralarından alıntı) (T.G. Djuvara - Türkiye’yi Parçalamak İçin 100 Plan)
- Şövalye ve askerlerimiz öldürdükleri insanların midelerini deşip, bağırsaklarının içlerini boşalttılar ve sağken yuttukları altınları aldılar. Bütün evlere giren askerlerimiz, bir kişinin bile sağ kalmasına izin vermediler. Hatta bebeklerin ve yalvaran kadınların bile. (Ortadoğu tarihçisi Fulcherius Carnotensis’ten alındı) (T.G. Djuvara - Türkiye’yi Parçalamak İçin 100 Plan)
- Askerlerimiz Maara’da dinsizlerin (Müslümanlar) yetişkinlerini yemek kazanlarında kaynar suda haşladılar, çocukları şişlere geçirerek öldürdüler ve sonra da ızgarada pişirip yediler. (Fransız tarihçi Rudolf of Caen’den alıntı) (Amin Maalouf - The Crusades Through Arab Eyes)
- Antakya’da Bohemond (Haçlı ordusu komutanı), bir kaç Türk esirini boğazlattı, herkesin gözü önünde kızarttı. Sonra seyredenlere seslenerek, iştahını tatmin etmek için geldiğini söyledi. (Ch. Mills - Histoire des Croisades)
- Antakya önlerinde açlıktan şikayet eden haçlılara, Hıristiyan din adamı Pierre I’Ermit şu tavsiyede bulunur: ’Açlığınızın sebebi korkaklığınızdır. Türk cesetlerini toplayın. Tuzlayarak pişirilirse daha lezzetli olur.’ Bunun üzerine Fransızlar onun dediğini yaptılar. (Funck Brentano - Les Croisades)