Oluşturulma Tarihi: Temmuz 22, 2004 00:00
Batı Trakya'da Gümülcine Belediye Meclisi'nin, “yeni şehir planı uygulaması” gerekçesiyle Türk Cemaati Vakıflarına ait öğrenci yurdu binasını istimlak etme kararı, Türk Azınlığın tepkisine yol açtı. Azınlık milletvekili İlhan Ahmet, yaptığı yazılı açıklamada, mülkiyeti Müslüman Türk Cemaati Vakıflarına ait olan Celal Bayar Lisesi Öğrenci Yurdu'nun bir bölümünün Gümülcine Belediyesi tarafından yıkılarak, istimlak edilmek istenmesinin anlaşmalara aykırı haksız bir uygulama olduğunu belirtti. İstimlak kararının Azınlık temsilcilerinin bilgisi dışında alındığını belirten Ahmet, “Gümülcine Belediyesi'nin, 1913 Atina Anlaşması ve 1923 Lozan Antlaşması ile her türlü yönetim, denetim ve tasarruf hakkı Batı Trakya Müslüman Türk Azınlığı'na bırakılan vakıf malları üzerindeki bu keyfi uygulaması kabul edilemez” dedi. Belediye yetkililerine, istimlak kararını yeniden gözden geçirerek, sorunun çözümü için Azınlık temsilcileriyle diyalog çağrısında bulunan Ahmet ayrıca, Belediye Meclisinin Türk Azınlığın bilgisi dışında bu yönde olası başka kararlarının da vakıf yönetimine Azınlık tarafından seçilecek yöneticiler getirilinceye kadar durdurulmasını istedi. Gümülcine Belediyesi'nden yapılan açıklamada ise “Söz konusu gayrımenkulün dini amaçlarla kullanılmaması nedeniyle vakıf malı sayılamayacağı” iddiasında bulunularak, meclisin istimlak kararından vazgeçmeyeceği belirtildi. Batı Trakya Türk Azınlığı Danışma Kurulu Başkanı ve Gümülcine'nin seçilmiş Müftüsü İbrahim Şerif de yayınladığı bildiride, Batı Trakya'da 1967 cuntası döneminde vakıflara yönelik başlatılan yıkım, haciz ve istimlak yoluyla yok etme girişimlerinin Yunanistan'ın demokrasiye geçişinden sonra da sürdüğünü vurguladı. Atina'nın uygulamaları sonucu vakıfların yönetiminin Türk Azınlığın elinden alınarak, atama yoluyla işbaşına getirilen kişilerin eline bırakıldığını belirten Şerif, bu durumun vakıflara ait mal varlıklarının Türk Azınlığın menfaati doğrultusunda yönetilerek, gelir ve giderlerinin denetlenmesine engel teşkil ettiğini kaydetti. Müftü Şerif, “Uluslararası anlaşmalarla güvence altına alınmış ecdat yadigarı vakıfların yönetiminin, gerçek sahibi olan Batı Trakya Türk Azınlığı'na iade edilmesini istiyoruz” dedi.
button