Güncelleme Tarihi:
Her sağlıklı insanda makat bölgesinde, dişli çizginin (linea dentata) hemen üzerinde yastıkçıklar bulunur ve bunlar içinde damarlar, bağ dokusu ve düz kası barındırırlar. Bunlar dışkılama sırasında dışkılamayı kolaylaştırılar. Ancak, sürekli kabızlık veya ishal, aşırı ıkınma, yanlış tuvalet alışkanlıkları veya hamilelik nedeniyle bu yastıkçıklar basur şekline dönüşür. Hemoroid veya basur, 50 yaş civarındaki her iki kişiden birinde belirlenir. Ancak, liften fakir batılı diyet şeklinde beslenme sonucunda, hemoroid sorununa çok daha genç yaşlarda rastlandığı görülmektedir ve ender de olsa çocuklarda da hemoroid sorunu görülmektedir. Erkeklerde kadınlara oranla 1.3 kat daha sık görülürler. Genellikle hastalar utanma veya önemsememe nedeniyle doktora çok geç başvururlar. Hemoroid hastalarının sadece % 5-10’unda ameliyat gerekir.
Hemoroidler yer aldıkları bölgeye göre iç ve dış olarak ikiye ayrılır.
İç hemoroidler
Evre hemoroid:kanamaya yol açan ve makat dışına çıkmayan iç basur
II. Evre hemoroid:makat dışına çıkan, ancak kendiliğinden içeri giren iç basur
III. Evre hemoroid: makat dışına çıkan ve kişinin elle içeri itebildiği basur
IV: Evre hemoroid: makat dışına çıkan ve kişinin elle içeri itemediği basur
Hemoroidler bazı hastalıkların ön belirtisi olabilir. Yoğun alkol tüketimi, karaciğer hastalıkları ve Hepatit B (kanla veya cinsel temasla bulaşan sarılık tipi) ile oluşabilen karaciğer sirozu veya portal hipertansiyon (karın içi portal ven adı verilen önemli bir toplar damarda basınç artışı) gibi hastalıklarda ilk belirti olarak hemoroid ortaya çıkabilir. Bu tür bir hastalığın varlığında, hasta detaylı olarak araştırıldıktan sonra, herhangi bir girişimin yapılması tercih edilir.
BASUR NASIL ANLAŞILIR?
Makatın dışında ve içinde şişlikler olması, kanma, makatta kaşıntı, ağrı, ıslaklık hissi, basur şişliklerinin içlerinin kanla dolmasına bağlı olarak gelişen boğulmuş basur (çok şiddetli ağrı yapar)
Hastalığın görülmesini kolaylaştıran sebepler ;
Uzun süre oturmayı gerektiren meslekler: sekreterlik, mimarlık, mühendislik, bankacılık, vb.
Bazı sporlar: vücut geliştirme, bisiklete binme, motosiklete binme, ata binme
İleri yaş
Kronik kabızlık
Kronik İshal
Dışkılama güçlüğü
Gebelik
Lohusalık
Kalıtım
Dışkılama sırasında aşırı ıkınma
Fazla laksatif (dışkı yumuşatıcı) veya lavman kullanımı
Tuvalette uzun süre oturma alışkanlığı, tuvalette kitap okuma
Bulguları: muayenede ele gelen şişlikler veya görünür makattan sarkan basur meme uçları
Tanısı İçin Neler Yapılmalıdır:
Hasta yukarıdaki şikayetlerin bir yada birkaçına sahipse genel cerrahi hekimine başvurmalıdır.
BASUR TEDAVİSİ İÇİN NE YAPILMALI?
Öncelikle bir hastalığın en iyi tedavisi o hastalıktan korunma yollarını bilmekten geçer.
Hemoroidden sakınmak içinde;
Posadan zengin bir beslenme tarzını benimsemek (meyve, sebze, baklagiller, corn flakes vb.)
Tuvalette uzun zaman geçirme, tuvalette gazete okuma veya bulmaca çözme, aşırı ıkınma gibi alışkanlıkları terk etmek. Çocuklara tuvalete ihtiyaç duydukları anda gitmeleri ve orada uzun zaman geçirmemeleri gerektiğini öğretmek
Spor ve düzenli egzersiz yapmak
At, motosiklet veya bisiklete binmenin basur açısından olumsuz etkilerinin olduğunu bilmek
Halter ve güreş gibi ağır sporların zorlanma nedeniyle olumsuz etkilerinin olduğunu bilmek
Yukarıdaki önerileri rağmen eğer basur hastası iseniz hekiminiz size uygun olan medikal veya cerrahi tedavi seçeneklerinden birini önerecektir.
TEDAVİ SONRASI SÜREÇ
Hemoroid hastaları hastalıkları alevlenmemesi ve nüks etmemesi için beslenmelerine dikkat etmelidirler.
Hemoroid (basur) hastalığında, hem hastalıktan korunmak ve hem de hastalığın alevlenme dönemlerinde rahat etmeleri açısından uygun bir diyetle beslenmeleri çok önemlidir. Hemoroid hastalarının yoğun şekilde dışkı gevşetici (laksatif) ilaçlar kullandıkları gözlemlenmektedir. Dışkılama eyleminin rahat olabilmesi için, dışkı yumuşatıcı ilaçlar kullanmak yerine; günde 2 lt civarında su tüketmek, bol lifli ve doğal bir beslenme şekli tercih edilmelidir.
20-50 yaş grubundaki kişilerin diyetlerindeki günlük lif miktarı, erkeklerde ortalama 40 gram ve kadınlarda 25 gram olmalıdır. Bazı besin düzensizliklerine neden olmamak için, diyetteki lif miktarının günde 50 gramı aşması önerilmez. Tahıl, bakliyat, soya fasulyesi, arpa, pirinç ve buğday, vitaminler, sebze ve meyvelerin dengeli şekilde alınması bağırsak hareketlerini arttırır ve kabızlık ile mücadelede çok yararlıdır.