Başrolü hayatında oynadı

Güncelleme Tarihi:

Başrolü hayatında oynadı
Oluşturulma Tarihi: Ekim 04, 1998 00:00

Haberin Devamı

Gülnur Tufan aslında içimizden biri. Ne var ki, genç yaşta yaşadıkları onu farklı kılıyor. Çok yakında cezaevinden çıkıp Türkiye'de yaşamını yeniden kurmayı planlıyor. Üstelik, İngiliz eşi Roger'la birlikte. Roger Taylor'la yaşadığı ilişkiyi ‘son yılların en büyük aşkı’ olarak tanımlayan eski fotomodel ve oyuncu Gülnur Tufan, sinemayla uğraştığı yıllarda kendisine böyle bir rol verileceğine inanır mıydı acaba?

İgiltere'de uyuşturucu kaçakçılığından 10 yıl hapse mahkum olmadan önce sinema ve fotoroman yıldızıydı Gülnur Tufan (Sarp). Yazık ki, kamera önünde rol yaptığı yıllar mazide kaldı. Oynadığı filmlerde üstlendiği roller yaşamın gerçeğine ne kadar uygundu bilemeyiz ama bugün gerçek bir aşkın kahramanı.

Cezasının bir bölümünü çektiği İskoçya yakınlarındaki Durham Cezaevi'nin Müdürü Roger Taylor'un, ‘‘aşık olup, uğruna mesleğini bile bıraktığı kadın’’ rolü onu gerçek hayatta başoyunculuğa yükseltti.

Öyküsü, Londra'ya gideceğini duyan ikinci kocasının yakın arkadaşlarından Kadir Öngün'ün ‘içinde tişört modelleri’ var dediği bavulları Londra'ya götürmesini istemesiyle başlar. Bu ricayı ‘sadece iyilik olsun’ diye kabul eder. Ama Londra'da bavullardan tişörtlerle birlikte eroin çıkar ve on yıla mahkum edilir. Olayla hiçbir ilgisi olmadığını söylediği ve evlenmeyi düşündüğü üstelik bir de çocuk verdiği Murat Mıyak'ın ise sadece Gülnur'la birlikte Londra'ya geldiği için on yıla mahkum edilmesi de bu öykünün başka bir boyutu.

KIZKARDEŞİN DRAMI

Gülnur'un yaşamına göz atınca, genç kadının da, yakınlarının da trajedileri üzerlerine çeken bir yan var gibi geliyor insana. 1993'te estetik ameliyat geçiren güzel kızkardeşi Esra Demirezen (26) ardında küçücük bir çocuk bırakarak yaşamını yitirir. Henüz üç aylık bir anneyken süt dolu göğsünü silikonla büyütmek ister, bir ay içinde yaptırdığı iki ameliyat sonucu kaptığı mikrop yüzünden şoka girerek ölür. Annesiz kalan küçük oğlu Anıl'a anneannesi Birgül Yarbay bakar. İlk eşi İzzet Akay'dan olan 25 yaşındaki oğlu Cenk'in özürlü doğmasından sonra Gülnur'un yaşadığı ikinci büyük acıdır kızkardeşini kaybetmesi.

Cenk’in yaşadıkları

Özürlü bir çocuğun annesi olmak, duygusal yaşamını alt üst eder Gülnur'un. Özellikle de ikinci evliliğinde. Çevresindekiler, sakat oğlu Cenk'i onun kadar kolay kabullenemezler: Gülnur o günleri şöyle anlatıyor:

‘‘1973 yılında tanınmış kameraman İzzet Akay'la evlendim. Bugün 25 yaşında olan oğlum Cenk, doğum travması ve doktor hatası sonucu beyin özürlü doğdu. Böyle bir evlada sahip olmaktan dolayı, acı ve üzüntü dolu yıllar geçirdim. Cenk'in bakımında en büyük yardımı anneannemden gördüm. Bu arada eşime asistanlık yapıyordum. İzzet'le 7 yıllık evliliğimizi bitirdikten sonra, kameraların arkasından önüne geçtim. Oyunculuk ve fotomodellikle uğraşıyordum. Derken ikinci eşim Oktay Tufan'la evlenip sağlıklı bir kızım dünyaya gelince, oğlum Cenk, yeni eşim ve ailesi için sorun olmaya başladı. Cenk'i, ‘Sürü', ‘Demiryol' ve ‘Duvar' gibi fimlerde kameramanlık yaptığı için Türkiye'ye dönemeyen ilk eşim İzzet Akay'ın yaşadığı Berlin'e götürdüm. Babası, ne yazık ki oğlunu kabul etmedi. Berlin Konsolosluğumuzun asla unutmayacağım yardımları sayesinde Cenk'i Hannover'de bir kliniğe yatırabildim. Özel bir bakıma ihtiyaç duyduğu için böyle olması gerekiyordu. Oğlumu olanaklarım elverdiğince sık sık Almanya'ya gidip ziyaret ettim.’’

ÜÇÜNCÜ DOĞUM

Özürlü oğlunu Almanya'ya göndermesi Gülnur'un evliliğini kurtarmasına yetmez. Eşinin kıskançlıkları ve aşırı geçimsizlik, boşanmasalar bile ayrı yaşamalarına yol açar. Bu arada Almanya'ya sık sık yapılması gereken yolculuklar sırasında Hannover'deki bir ortak arkadaşları aracılığıyla Murat Mıyak'la tanışır Gülnur. Bir süre sonra henüz ikinci eşinden yasal olarak ayrılmamasına rağmen, Murat'tan bir çocuğu olur. Murat'tan hamile kaldığında, doktorların seyahat etmesinin riskli olacağı gerekçesi ile karşı çıkmalarına ve tüm uyarılarına rağmen Gülnur Almanya'ya gider. Çok zorlukla ve sezeryanla dünyaya getirdiği Berk de prematüre doğar. İkinci eşinden henüz boşanmadan hamile kalması yasalar açısından da sakıncalı olur. Berk bu yüzden kendi babasının değil, Gülnur'un boşanmadığı ikinci eşinin nüfusuna geçirilir. Beraberlikleri, Murat Mıyak için gerçek bir talihsizliktir. Başına gelenler ve aldığı hapis cezası Mıyak'ı oldukça kızdırır. Bu da birlikteliklerini bozar. Murat Mıyak yüzünden vicdan azabı çektiğini söyleyen genç kadın, üçüncü çocuğunun babasının hapse düşmesinden sorumlu olduğunu kabul ediyor.

ÖLÜM HABERLERİ

1994'ten beri cezaevinde olan Gülnur Tufan bu işi yapıp yapmadığı konusunda suskun; zaman zaman suçsuz olduğunu söylüyor ve ‘‘bunca yılı geride bıraktım, artık ne önemi var’’ diyor.

Cezaevine girmesinden kısa bir süre sonra önce ikinci eşi, kızının babası Oktay Tufan'ın, ardından da anneannesinin ölüm haberlerini almak da çok sarsmış Gülnur'u. Geçmişi kısmen de olsa geride bırakmak istiyor. Şimdi tek dileği İngiliz eşi Roger'la birlikte Türkiye'ye dönmek. Roger'ın çocuklarına çok iyi baba olacağını, kızına İngilizce öğreteceğini belirterek, şunları söylüyor. ‘‘Tutukluğum süresince ailemin üç ferdini kaybettim. Evlat sevgisini, ayrılığını ve hasretini bilir misiniz? İçimi evlatlarımı ve annemi kaybetme korkusu sardı.’’

Gülnur'un yaşadıklarını asıl farklı kılan ise demir parmaklıklar ardındayken bile, kendisini düşünen, birlikte Türkiye'ye yerleşmeyi ümit eden bir erkeğin sevgi ve şefkatiyle buluşması. Çoğundan kendisinin sorumlu olduğu şanssızlıklardan sonra karşısına çıkan bu erkek cezasının bir bölümünü çektiği Durham Cezaevi'nin müdürü Roger Taylor.

İngiliz gazetelerine de yansıyan aşkın başlangıcını Gülnur şu cümlelerle anlatıyor:

‘‘Şimdiki cezaevine nakledilmeden önce kaldığım Durham Hapishanesi'nde çok kötü günler geçirdim. Anlayışsız ve iki yüzlü görevliler vardı. Ama tüm yöneticiler öyle değildi. Hapishane müdürü Roger bana çok anlayış gösterdi. Bunalımlı anlarımda yanımdaydı. Bana hep destek verdi. Onunla çok mutluyum.’’

MUTLU SON

Üç çocuk annesi Gülnur, cezaevinden özel izin alınarak 50 yaşındaki Roger'la evlendiği gün mutluluktan uçuyordu. Aslında o, sevecen, insanlara yakın, deli dolu kalbi ile birçok İngilizi de kendine bağladı. Hepsi çok seviyor Gülnur'u. Gülnur'a duyduğu aşk Roger Taylor'un da yaşamını alt üst etmiş. Müdürlüğünü yaptığı cezaevinden istifa etmesi, bulduğu yeni işini, eski sevgilisi hemşire Janet'in kıskançlık duygusuyla önleyip kaybetmesine yol açması, Taylor'un payına düşenlerden sadece birkaçı.

DOMUZ YEMEK YOK

Nikahta, Roger Taylor, gözlerini Gülnur'dan alamıyordu. Tören sonunda, üçüncü evliliğini yapan Gülnur Tufan, kaldığı cezaevine, gözü yaşlı damat Roger Taylor ise evine döndü. Beş ay sonra cezasını tamamlayacak olan Gülnur, hapisten çıkar çıkmaz İngiliz kocasıyla Türkiye'ye yerleşeceğini söyleyip eşine dönerek ‘‘Bundan sonra domuz yemek de yok’’ diyor. Yeni kocasının Türk erkeğine benzemesini isteyen Gülnur, Roger'a bıyık da bıraktırttı.

Londra'ya iki saat mesafede Highpoint Hapishanesinin yakınındaki Bury St Edmonds Evlendirme Dairesi'nde kıyılan nikahta, Gülnur yeniden kameraların önüne geçti. Ancak bu kez kameramanlar bir filmi değil, dostlarının elinde, genç kadının yıllardır unuttuğu mutluluğu görüntülüyordu. İki cezaevi değiştiren genç kadın, o gün hem evliliğin hem beş senedir ilk kez parmaklıkların dışına çıkmanın mutluluğunu yaşıyordu. Gülnur'u tanıyan hapishane görevlileri, cezaevi kilisesinin papaz ve rahibesi de genç kadını yalnız bırakmayıp, nikah dairesine koşmuştu. Gülnur, olanların gerçek mi yoksa düş mü olduğunu ayırt edemiyordu. Heyacandan tir tir titriyor, nikah memurunun İngilizce evlilik yeminini dikkatle söylemeye çalışıyordu. ‘‘Sizleri kanun önünde karı-koca ilan ediyorum' sözleriyle gerçeğe dönen genç kadının gözleri doldu. ‘‘Keşke annem ve çocuklarım da burada, yanımda olsalardı' sözleriyle nikah memurunun ve izleyen arkadaşlarının gözlerini yaşarttı. Roger ise ‘‘Gülnur hayatımın her şeyi. Aşkı uğruna hapishane müdürlüğü görevimden oldum. Ancak hiçbir şey umurumda değil. Dünyanın en mutlu insanıyım. Karımı mutlu edeceğim’’ diyor.

Taylor çifti için birbirlerine kavuşacakları güne kadar artık tek şey var. Aşkları. Şubata kadar birbirlerini sadece haftada bir gün iki saat görebilecekler.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!