Başkonsolos Öztürk Yılmaz'ın başına silah dayamışlar

Güncelleme Tarihi:

Başkonsolos Öztürk Yılmazın başına silah dayamışlar
Oluşturulma Tarihi: Eylül 20, 2014 13:16

Başbakan Ahmet Davutoğlu, kurtarılan Musul Başkonsolosu Öztürk Yılmaz'ı üç defa alnından öptü... IŞİD terör örgütü militanlarının Öztürk'ün başına defalarca silah dayadığı ortaya çıktı.

Haberin Devamı

IŞİD'in elinden kurtarılan konsolosluk görevlileri 101 günde neler yaşadıklarını anlattı. Ankara'ya hareket eden uçakta CNN TÜRK muhabiri Gülşen Coşkun'a konuşan konsolosluk görevlisi, IŞİD militanlarının açıklama yapması için Musul Başkonsolosu Öztürk Yılmaz'ın başına bir kaç kez silah dayadığını açıkladı. Buna rağmen Başkonsolos Öztürk bunu kabul etmeyerek 'Silahla vurun, Türkiye'nin gururuyla şerefiyle oynatmam' dedi.

Konsolosluk görevlisi o olayı şu sözlerle anlattı:

"Başkonsolosumuz çok büyük şeylerle karşılaştı. İki üç sefer başına silah dayadılar, açıklama yapması için. Ama bunların hiçbirine kafasına silah dayadıkları halde yapmadı. İlk günden kameraya almak, fotoğraf çekmek istediler bizi. Kendisi silahla vurun, türkiye'nin gururuyla şerefiyle oynatmam diyerek ölümü tercih etti"

Haberin Devamı

"DEVAMLI YALAN SÖYLEDİLER"

Kurtarılan bir rehine, "Yerin altı. Alt kat. Uçak devamlı bombardıman oluyor. Ben parçaların altında kaldım. Ben İlahiyat Fakültesi’nde okuyorum. O yüzden arkadaşlar hoca derler bana. Hoca, hoca diye bağırdıklarını duydum. Sonra ben oradan çıktım iyiyim dedim. 2 kişi vefat etti. Dediler. Binanın yanına düştü. Bizim pencere patladı. Benim kafama camlar saplandı. Hiçbir zaman ölümü düşünmedik. Aileler ayrı bir odaydı. Erkekler hep bir yerdeydik. 102 gündür devamlı yalan söylediler gideceksiniz diye. Musul’da 2 günde bir yol değiştirdiğimizde hep bunu söylediler" diye konuştu.

Haberin Devamı

"BİZ AİLEMİZ İÇİN KORKTUK, KENDİNİ DÜŞÜNEN HİÇ OLMADI"

Türk rehinelerden biri, "Türk topraklarına, vatanıma ayak bastığım için mutluyuz. Türkiye Cumhuriyeti Devleti, büyük bir devlet olduğunu yine gösterdi. Ülkemizde olan bu olaylar, birliğimizi bozmak isteyenler, gerçekten yanlış yapıyorlar. Eğer böyle bir şey düşünüyorlarsa gidip bir Suriye’de yaşasınlar, Musul’da yaşasınlar. Orada biz kendimiz için korkmadık. Biz kendi ailemiz için korktuk. Onları düşündük. Herkesin birer ikişer tane çocuğu var. Herkesin düşüncesi anne, baba ve çocukları oldu. Kendilerini hiç düşünen olmadıö diye konuştu.

"102 GÜN SABRETTİK"

Uçakta basın mensuplarının sorularını yanıtlayan konsolosluk görevlilerinden bir diğeri ise "102 gün sabrettik. Mutlu sona ulaştık. Emeği geçen tüm devlet büyüklerimize teşekkürlerimizi arz ediyoruzö dedi. Herhangi bir kötü muamele oldu mu diye sorulan Türk vatandaşı, "Hayır, olmadı" yanıtını verdi

Haberin Devamı

"ÇOK ZOR VE KÖTÜ GÜNLER GEÇİRDİK"

Ankara’ya giderken uçakta rehin tutuldukları süre boyunca yaşadıklarını ve neler hissettiklerini paylaşan Türk rehinelerden biri, "Özgürlük kadar güzel bir şey yok tabi ki. Türkiye’ye gelmek daha güzel bir şey. Vatanına gelmek, çoluk çocuğuna gelmek, ailene yetişmek çok güzel bir şey. Çok zor günler geçirdik orada. Kötü günler geçirdik. Her an her saat fikrimiz, kararlarımız değişti. Her an hep değişik şeyler yaşadık. Yerler hep değiştiği zaman bizim de fikirlerimiz değişti. Bir anda ölümü düşündük, bir anda kurtulacağımızı düşündük" dedi.

"SONUÇTA ESİRSİNİZ, MUHAKKAK BAZI ŞEYLER YAŞANDI"

Rehin tutuldukları süre içerisinde kötü bir muamele ya da işkence görüp görmedikleri sorulan başka bir Türk rehine, "Sonuçta esirsiniz. Muhakkak bazı şeyler yaşandıö dedi. İlk ne yapmak istiyorsunuz, sorusu için ise "Eşime sarılmak istiyorum başka bir şey istemiyorumö sözlerini kaydetti.

Haberin Devamı

DAVUTOĞLU : BUGÜN KURBANLARINIZ KESİLİYOR

Başbakan Davutoğlu’na sohbet esnasında "Bize hacı nasip eyle dedik hep. 30 kişiyiz, arkadaşlar adına konuşuyorum. Bizi hacca gönderirseniz inşallah ailelerimizleö diyen bir Türk rehineye Davutoğlu, "Bu sene aileleriniz ile bir konuşun. Daha sonra bakarızö diye karşılık verdi. Başbakan Davutoğlu, ayrıca bu talepte bulunan Türk rehineye "Ben de, Sare Hanım da biliyor, kurtuldukları gün adak kurbanı keseceğim dedim. Bugün kurbanlarınız kesiliyor" dedi.

BAKMADAN GEÇME!