Güncelleme Tarihi:
Elazığ’ın Baskil İlçesi’ne bağlı Karaali Köyü’nün Buhan Mezrası’nda 21 Temmuz 2009 tarihinde pompalı tüfekle kayısı bahçelerinde çalışan köylülere açtıkları ateşte, 6 kişiyi öldüren, 7 kişiyi de yaralayan 50 yaşındaki Haşim Yükselen ile oğulları 26 yaşındaki Metin Yükselen ve 17 yaşındaki N.Y.’nin 6'şar kez ağırlaştırılmış ömürboşu hapis cezası istemiyle yargılanmasına başlandı. 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde başlayan davanın duruşmasına sanıklar ile avukatları ve mağdurların avukatları katıldı. Kimlik tespitinin ardından, iddianame sanıkların yüzüne karşı okundu.
Mahkemenin savunmalarını aldığı sanıklardan baba Haşim Yükselen, olaydan bir gün önce oğullarıyla birlikte Baskil Cumhuriyet savcılığına gittiklerini anlattı. Sanık Yükselen, savcının kendilerini, Elazığ Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesine göndermek için bir yazı verdiğini ve bu yazıyı görmeleri üzerine ellerindeki silahların kendilerinden alınacağını, savunmasız kalacaklarını ve topraklarının köylüler tarafından ellerinden alınacağını düşündüklerini söyledi.
AKŞAM PLANLADIK
Katliam planını akşam evde yaptıkları toplantıda aldıklarını söyleyen Haşim Yükselen ifadesinde, “Olay günü Metin ile evde konuştuk. Tüfeklerimizin ve mallarımızın elimizden alınmasını engellemek amacıyla kardeşim Mehmet Yükselen’i öldürmek öncelikli hedefimizdi. Yalan yok, Ramazan Coşkun’u da vurmak istemiştim, onu vursaydım kimseyi vurmazdım. Onlar da bize silah sıktığı için vurduk. Biz beraber hareket ediyor, iki oğlumla birlikte önümüzde çıkana ateş ediyorduk. Tek tek ‘Şunu sen öldür, bunu ben öldür’ gibi bir düşüncemiz yoktu. Önümüze kim çıktıysa ates ediyorduk, onlar da bize ateş ediyorlardı. Biz de iki tane tüfek vardı. Bazen ben bazen çocuklar tüfekleri ellerine alıyordu. Tek tek kim, kime nasıl ateş etti bilmiyorum. Bu olayı akşam kararlaştırdık sabahleyin de gereğini yaptık” dedi.
60 FİŞEK BİRİKTİRDİK
Katliamı babası gibi detaylarıyla anlatan sanıklardan Metin Yükselen ise, 60 fişek biriktirdiklerini ve olay gününde, fişekleri paylaştıklarını söyledi. Savcılığa teslim olmak için dağa kaçdıklarını ileri süren sanık Metin Yükselen, “Bulunduğumuz cezaevinde yemeklerimizi zehir koyuyorlar. Bizlere haksızlık ediyorlar. Haksız yere hücreye koyuyorlar” diyerek kendini savundu.
Yaşı küçük sanık N.Y de savunmasında, saldırıyı silahlarını ve mallarını ellerinden alınacağını düşündükleri için gerkçekleştirdiklerini söyledi.
Sanık savunmalarının ardından, saldırıda hayatını kaybeden 6 kişinin yakınları ile yaralanan kişilerin davaya katılma taleplerini karara bağladı. Mahkeme, mağdurların davaya katılım talebini kabul ederken, 15 tanığı dinledi. Duruşma 16 Haziran'a ertelendi.
Mahkeme heyeti, Adana Ruh Sağlığı Hastanesi’nden verilen ve sanıkların akıl hastası olduklarını gösteren raporu yeterli görülmediğini belirterek, İstanbul Adli Tıp Kurumu'ndan, yeniden rapor alınmasına karar verdi. Mahkeme ayrıca, katliamda kullanılan silahların ruhsatlarının ne şekilde verildiğinin tespit edilmesi için Elazığ Valiliği’nden, silah ruhsatlarına ait dosyaları istenmesini kararlaştırarak, duruşmayı erteledi.