Baskıcı olmakla suçlanan YÖK'ün ilk Başkanı Prof. Doğramacı:

Universite özerk olmalı

Işık Üniversitesi ‘‘stratejik planlama’’ toplantısına katılan Prof. İhsan Doğramacı, rektörlük seçim sistemini eleştirdi. Doğramacı, YÖK'ten, profesörlük tayini ve rektörlük seçimi nedeniyle istifa ettiğini açıkladı, ‘‘Üniversiteler özerk olmalı’’ dedi...

YÖK eski Başkanı Prof. Dr. İhsan Doğramacı, YÖK başkanlığından istifa nedenlerinden birinin de üniversitelerdeki rektörlük seçimi olduğunu söyledi. Prof. Dr. Doğramacı, ‘‘Sürem bitmeden istifa ettim. Hocaların kendi yöneticilerini seçmelerini ülke açısından yararlı görmüyorum’’ dedi. Feyziye Mektepleri Vakfı Işık Üniversitesi tarafından düzenlenen ‘Üniversitelerimizde Stratejik Planlama Çalıştayı’na katılan Prof. Dr. Doğramacı, üniversite seçimlerinin yanı sıra profesörlük tayininin de istifasında etken olduğunu söyledi.

Profesörlükleri üniversitelerin onaylamasında subjektif değerlerin ön plana çıktığını, oysa bağımsız bir kurulun bunu onaylaması gerektiğini söyleyen Prof. Dr. Doğramacı, ‘‘Mühim olan çalışanların dokunulmazlığı değil, üniversitelerin özerkliğidir’’ dedi ve üniversitelerin geleceğini parlak gördüğünü belirtti.

Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşarı Bener Cordan ise 8 yıllık ilköğretime geçiş aşamasını anlattı ve 1998 yılındaki ilköğretim haracamasının 225 trilyon lira olduğunu açıkladı.

Bilgisayar bölümünde bulunan bir öğrencinin devlete maliyetinin 1 milyar 100 milyon olduğunu belirten Cordan, ‘‘Meslek okullarında öğrenim gören öğrencilerin meslek yüksekokullarına sınavsız geçiş için çalışmaların sürüyor. Cumhurbaşkanlığı seçiminden sonra bunun yasalaşması için hazırlıkların tamamlanacak’’ dedi.

Sabancı, ‘Harvard bile para kazanmıyor’ diye üniversiteden

vazgeçmişti

Prof.Dr. Doğramacı, 1982 Anayasası hazırlanırken Kenan Evren'in kendisini aradığını belirterek o günle ilgili anısını şöyle anlattı: ‘‘Kenan Paşa bana telefon etti, üniversitelerle ilgili yardım istedi. 1984'te Bilkent'i kurduk. Sakıp Sabancı'ya gittim. ‘Gel üniveriste kur' dedim. Kabul etti. Bana ‘Jimmy Carter'ı üye yapalım. Birçok kişiyi çağıralım' dedi. 10 gün sonra aradı, ‘Sen bana üniversite kur dedin ama, Harvard Üniversitesi bile para kazanmıyormuş' diyerek bu fikirden vazgeçti. Ben de Vehbi Bey'e gittim. Kızlarının muhalefetine rağmen üniversite kurdu. Sonra Sabancı da kurdu. Bunlar iyi şeyler. Artık birbirimizle değil, dünyayla yarışmalıyız.’’