Güncelleme Tarihi:
Müslüman Kardeşler Sözcüsü Murad Ali’ye göre ordu çok önceden Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi’nin gitmesine karar vermişti. Ali, “Biz saftık. İhanetin bu noktaya varacağını tahmin edemedik” derken başka bir sözcü ise “Biz 23 Haziran’da Mursi’nin sonunun geldiğini biliyorduk. Bunu bize Batılı büyükelçiler söyledi” dedi. Sözcüye göre ABD’nin Kahire Büyükelçisi Anne Patterson bu kişilerden biriydi.
General Abdülfettah El Sisi, Mursi’ye muhalefetle sorunları çözmesi için bir hafta süre verdi. Mursi de bu arada Port Said ve İsmailiye’de kendisine sempati duyan askerlerle irtibat kurulması için iki danışmanına emir verdi. Hedefi El Sisi’ye karşı kullanmak için koz bulmaktı.
-Askerlerle iletişime geçildiğini öğrenen Sisi, bu şansı da Mursi’nin elinden aldı ve tüm komutanlara Cumhurbaşkanlığı Sarayı’ndan kimseyle görüşülmemesi emrini verdi. Önlem olarak ayrıca en iyi askerlerini, komutanları Mursi’nin danışmanlarıyla irtibata geçen birliklere yolladı.
-Panikleyen Mursi, hükümetin rutin işlerini yapmaya devam ettiği izlenimi vermek istedi. m Muhalefet ise günler öncesinden duyurdukları büyük 30 Haziran eylemi öncesi sokaklara çıkmaya başladı.
-27 Haziran’da Mursi ve ailesi cumhurbaşkanlığını korumakla görevli orduya ait Cumhuriyet Muhafızları’nın merkezine gönderildi.
-Dış politika danışmanı El Haddad, yabancı basına göstericilerin tüm Mısır’ı temsil etmediğine dair İngilizce açıklama gönderdi.
-1 Temmuz Pazartesi günü Sisi, Mursi’ye “Kendi rızanla istifa et” dedi.
-Mursi, 2 Temmuz akşamı istifa etmeyeceğini söyleyerek destekçilerine, meşruiyetini korumaları için savaşmaları çağrısında bulundu.
-Açıklamadan sonra Sisi, Mursi’yi Devrim Muhafızları’nın bir merkezine “kapattı”.
-3 Temmuz’da ordunun Mursi’ye çözüm bulması için verdiği süre uzatıldı. Sabah 05.00’te asker sokaklara konuşlanmaya başladı.
- Mursi, sessizce görevden alındı. 3 Temmuz akşamında Mursi’nin devrildiği açıklandı.