Güncelleme Tarihi:
Bursa’da dün yerel bir televizyon kanalının programına katılan Kılıçdaroğlu, özetle şunları söyledi:
PADİŞAHLIK MI GETİRECEKSİNİZ
“Siyasetçinin görevi zenginleşmek değil, halka hizmettir. Siyasete girenlerin, ‘Siyaset bana ne verecek?’ değil, ‘Ben topluma ne vereceğim?’ diye düşünmesi gerekir. Politika halk için üretilir. 150 yıllık parlamenter deneyimimiz var. Aksaklıkları elbette var. Aksaklıklar elbette giderilebilir. 150 yıllık bir geleneği, niye birden değiştiriyoruz? 'Birisi başkan olsun' diye. Peki hükümet, programına koydunuz mu 'Biz başkanlık sistemini getireceğiz' diye? Hayır. Halka verilmiş böyle bir sözünüz yok. Şimdi topluma bir başka rejimi dayatıyorsunuz. 'Ben başkanlık sistemini getireceğim' Niçin? Sorun Başbakan'ın görevini yapamamasından kaynaklanıyor. Çünkü Başbakan'ın seçimi, demokrasinin kaldıracağı türden bir seçim değildi. Daha Başbakan olmadan önce Başbakanlığı açıklandı. Kim tarafından? Başkan olma heveslisi olan kişi tarafından açıklandı. 'Bu kişi Başbakan olacak. Bu kişi AKP'nin Genel Başkanı olacak.' Kurultaydan sonra da öyle bir karar alındı. Buna demokrasi denmez. Kişilerin özgür iradesiyle oy kullanmadığı rejimin adı demokrasi değildir. Kişiye göre başkanlık sistemi olmaz. Padişahlık mı getireceksiniz? Başkanlık sisteminden kastettiğiniz nedir? 'Milletvekillerini ben belirleyeceğim. Valileri, rektörleri ben belirleyeceğim. Yargıçları ben belirleyeceğim.' Bu mudur başkanlık sistemi? Bu başka bir sistemdir. Bu otoriter sistemidir. Dikta sistemidir, bu. Diktatörlüktür bu.
YOLSUZLUK DOSYASI ER GEÇ AÇILIR
(TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu'nun katıldığı bir televizyon programında 4 eski bakan ile ilgili ‘Başbakan benim partimin lideri. Bakanlar, benim kankam. Bir kısmı benim dünürüm. Bu adamlarla neden muhalefet olayım. Demek istediğim, oğlan bizim, kız bizim’ sözlerine ilişkin) Eğer siz yolsuzluk yapanı korursanız, ahlaktan uzaklaşır ve o kavramı içselleştiremezsiniz. Böyle bir tabloyu bizim kabul etmemiz mümkün değil. Bu dosya bugün için kapandı. Ama bu dosya er geç açılacak. Din, iman, Kuran üzerinden siyaset yaptılar. Niçin? Çalmak için. Din çalma aracı asla olamaz.
PARALEL DEVLET GÜNEYDOĞU’DA
(Çözüm süreci) Doğu, Güneydoğu’da PKK’nın bir üstünlüğü var şu anda. Trafik kontrolü yapıyorlar mı? Yapıyorlar. Mahkemeleri var mı? Var. Vergi daireleri var mı? Var. Askere alma daireleri var mı? Var. paralel devlet diyorlar. Paralel devlet diyorlar, paralel devlet orada var. Niye sesini çıkarmıyorlar, niye konuşmuyorlar? Caddenin ortasında trafik kontrolü yapıyorlar ellerinde kaleşnikof silahlarla. Nerede bu hükümet? Ne yapıyor bu hükümet? 6 – 7 – 8 Ekim olaylarında 50 kişi hayatını kaybetti değil mi? Hükümet ne yaptı? Koşa koşa İmralı’ya gitti Apo’ya yalvardı aman ne olursun söyle olaylar dursun. Türkiye Cumhuriyeti devleti bu konuma sokulur mu?”
Hasta ziyareti
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, dün sabah Bursa’da servis bekleyen ve çay ocağında oturan işçilerle sohbet etti, bir çorbacıya girerek kahvaltı yapanlarla selamlaştı. Taksi durağına geçen Kılıçdaroğlu, şoförlerin dertlerini dinledi. Bursaray'a Arabayağı durağından binen Kılıçdaroğlu, burada bulunanlarla da sohbet ettikten sonra Hacıvat Mahallesi'nde indi. Bu esnada Bursaray vatmanı da Kılıçdaroğlu ile selfie çekti. CHP Lideri, Hacıvat Mahallesi'nde 3 çocuk babası inşaat işçisi Mehmet Yücedağ'ın evinde kahvaltı yaptı, şikayetlerini dinledi. Mahalleli elektrik, su sıkıntısı çektiklerini ve asayişte sıkıntı yaşadıklarını dile getirdi. Buradan Ankara yolu üzerindeki kamyon garajına geçen Kılıçdaroğlu, kamyoncuların beklediği kahvede çay içti. CHP Lideri, esnaf ziyaretinin ardından Bursa Akademik Odalar Birliği yerleşkesine gitti. Kılıçdaroğlu girişte, 143 günden beri grevde olan işçilerle sohbet etti. Bülent CİVANOĞLU-Mehmet İNAN/ DHA