Başkanlık = bölünme

DİN İNSAN İÇİNDİR
“CHP’ye oy vermeyin, dinsiz partidir diyorlar. Din insan içindir, tüzel kişilikler için değil. Merkez Bankası’nın dini var mı? Genelkurmay Başkanlığı’nın dini var mı? Dini siyasete alet etmeyeceğiz. Bu devleti kuranlar, CHP ilk partidir, Diyanet İşleri Başkanlığı’nı kurdu. Dine karşı olsa kurar mı? Bir adam çıkıp dini siyasete alet ediyorsa en büyük sahtekar odur.

ÖZGÜRLÜKÇÜ ANAYASA
Bir ülkenin rejimini, tarihi belirler. Bizim özümüzde parlamenter sistem var. Osmanlı’dan beri 150 yıllık tarihi geçmişi var parlamenter sistemin. Aksayan yönleri var mı, evet. Bu Anayasa’da değişmesi gereken maddeler var. Davutoğlu da inanıyor, ben de. ‘Değişecekse darbe hukuku ile değişmesi lazım ve ilk dört maddeye dokundurmayız’ dedik.  Efendim niçin değiştirmiyorsunuz. Cumhuriyet’in neyini değiştireceğiz. 

ÖZERKLİĞE KARŞIYIZ
Başkanlık eşittir ülkenin bölünmesi. Bir süre önce HDP’den grup başkanvekili ‘Bize çözüm sürecinde özerklik sözü verdiler’ dedi. Dönemin başbakanı ne diyordu, ‘Bana 400 milletvekili verin çözeceğim.’ Biz bölgesel özerkliğe karşı olan bir partiyiz. Ülkemizin birliğinden beraberliğinden yana bir partiyiz. TBMM, Gazi Meclis bu sorunu çözmek için daha aktif rol üstlenmek zorundadır. Adam öldürmekle sorun çözülmez. Sorunun kaynağı siyasidir ve siyasi yönlerle çözülmesi lazım. Sorunun çözümünde demokrasi insan hakları özgürlükleri dikkate almak lazım. Vatandaşın desteğini almak lazım. Kırıp dökerek olmaz. Bu sorunu CHP dışında hiçbir parti çözemez. Bizim genlerimizde Kuvayi Milliye ruhu var. 

SAVUNURSA OLMAZ
Karaman’da bir olay oldu ve milletvekili arkadaşlarımı gönderdim. Beni yaralayan, bakan konumunda birisi -bizim için kadın erkek fark etmez bakandır o- çıkıp şunu söylerse ‘Ya bir seferlik bir olay oldu. Bunu niye Ensar Vakfı’na yakıştırıyorsunuz?’ dediği andan itibaren bu olmaz. Fakir aileler çocuklarını götürmüş Ensar Vakfı’nın yurtlarına yerleştiriyorlar. Bakan çıkıp ‘olayın üzerine ciddiyetle gidilmesi lazım’ dese iş bitmişti.” �

ÖNÜNE YATMAK ANADOLU DEYİMİ
BİR kadın partili, Kılıçdaroğlu’na Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sema Ramazanoğlu’na yönelik sözlerinden rahatsız olduğunu söyledi ve “Neden böyle bir ifade kullandınız” diye sordu. Kılıçdaroğlu şu yanıtı verdi. “Önüne yatmak ne demek. İki anlamı var. Birincisi bir kimsenin önüne boylu boyunca uzanmak. İkinci anlamı da bir kişi veya kurumu korumak için elindeki imkanları kullanmak. Bu bir Anadolu deyimidir. Dönemin İçişleri Bakanı, Rıza Zarrab için kullanmıştı. Bunu aldılar ve cinsiyetçi yaklaşımla, bir kadına hakaret diyorlar. Bunun kadına hakaretle ilgilisi yok. Siz fakir ailelerin çocuklarının haklarını savunacaksınız, Ensar’ın değil. Grupta açıklayacağım bir sefer değil.”