Güncelleme Tarihi:
"1972'de İstanbul'da Fenerbahçe ile yaptığımız maçta karar verdim hakem olmaya..."
1972'de bu kararı veren futbolcu, yıllar sonra futbolculuğunu pek kabul ettirememiş olsa da "Türkiye'nin hakemi"‘ belki daha da doğrusu "Türkiye'nin hakimi" olmayı başardı' futbolda.
Öyle ya, seveni de sevmeyeni de oynanan her futbol maçında yaşanan hakem tartışmasından sonra "Bakalım akşam Erman Hoca ne diyecek?" diyor.
Can Dündar'ın deyimiyle Toroğlu Aşireti'nin 21. yüzyıldaki en ünlü siması Erman Hoca ile Beyoğlu'ndaki Balık Pazarı çıkışındaki Merih Restorant'ta buluşuyoruz' bir öğlen vakti.
"Ufaktan ufaktan" yol almış hoca. Ben de "erken bir değişiklik misali" oyuna 20. dakikada falan giriyorum' doğru düzgün ısınamadan. Hoca, not defterimi çıkartınca masadaki ahbaplara dönüp "Belli iyi hazırlanmış" diyor. Not defterini çıkartmam, oyuna hakim olmak için "ilk dakkadan" sarı kartı gösteren hakeme nazireydi esasen. "Hazırlık yok hocam, doldur-boşalt yapacağız"" diyerek başlama vuruşunu yapıyorum' bol "hocamlı" paslaşmalarımıza.
HAKEM OLUNMAZ DOĞULUR
"Hocam nedir bu hakemlerin sahada otorite tesis gösterisi? Maçtan çok onları izliyoruz..."
Sağolsun, Erman Hoca da bana "hocam" diyerek pası alıyor: "Hakem olunmaz, hakem doğulur." Hoca, "Beşiktaşlı olunmaz, Beşiktaşlı doğulur" diyen Çarşı'ya "çalımı basıp" devam ediyor: "Yukarıda Allah, sahada hakem. Her türlü şey sende var: Kırıkkale, makineli, el bombası atom bombası, napalm... Her türlü yetki yani ama bu kadar yetki bende var ve ben bu işi yaparım dersen yanılırsın. Kartla otorite sağlanmaz. Döverek düzeltemezsin' kadın veya erkek fark etmez."
"Hocam her maçtan sonra herkes sizin ağzınıza bakıyor. Egonuz şişiyor mu?" diyerek "şişirme bir top" atıyorum. "Bende etki yaratmıyor. Antrenör ve futbolcular ‘Erman Hoca ne diyecek' diyor ama nedense yöneticiler bunu hiç söylemez."
Erman Hoca'nın "Oynatalım Uğurcuğum" diyerek başlattığı "saniye saniye pozisyon analizi"ni artık kulüp başkanları da basın toplantılarında kullanıyor' "adil lig" hesabına.
Bir topuk pası: "Hocam lig bu yıl adil mi?" "Adil değil ama namuslu" diyor Hoca. "Nasıl yani?" deyince açıyor oyunu: "Hakemler art niyetli değil. Bir hesap içinde değiller."
Yıldırım Demirören'in 25 yıldır Beşiktaş'a haksızlık yapıldığını hatırlatıyorum hocaya.
Şöyle hafif başını sağlayarak "Hocaaam" diyerek, Erman Hoca adeta son 25 yılın görüntülerini oynatıyor: "Demirören daha kısa pantolonla gezer, babası onu çocuk bahçesine götürürken ben top oynuyordum, hakemlik yapıyordum. Hakemlik dönemimde Beşiktaş'ın ceza sahası dışından penaltılar kazanıp şampiyon olduğunu da biliyorum. Penaltı ceza alanı içinde olur ama Demirören o zaman çocuktu bilmez."
BÜYÜKLER KÜME DÜŞERDİ
"Düzen değişiyor" diyerek hoca "diagonal bir top" atıyor: "Bayağı bir değişiyor. Tartışma oradan çıkıyor. Bundan önce de hakemlere telefon açılıyordu. Niye hiç bir hakem kendine telefon edildiğini federasyona bildirmedi? Bildirmedi mi? Bence bildirdi ama ne oldu? ‘Kes sesini otur' dediler veya hakemin başı belaya girdi. Ama şimdi kendisine telefon açılan hakem bunu yukarıya bildiriyor. Bildirmezse başı belaya giriyor. Ne kadar ters bir durum."
Hoca, değişimin Levent Bıçakçı ile başladığını ama futbolun seyrini "Haluk Ulusoy öncesi ve sonrası" olarak ikiye ayırıyor: "Bugünkü hakem camiası bizim döneme göre kesinlikle daha iyi."
İtalya'da şike olayları yüzünden ligin en çok şampiyon olan takımı Juventus küme düşürülmüş ve bir şampiyonluğu da elinden alınmıştı. Erman Hoca'ya bunu anımsatıp, ortayı yapıyorum: "Hocam İtalya'daki gibi biz de soruşturmalar yürütülseydi büyükler küme düşer miydi?" Erman Hoca da bu topu adeta "90 tabir edilen yere ampul gibi asıyor: "Çok takım düşerdi. Küçükten büyüğe bir çok kulüp küme düşerdi."
HALUK ULUSOY ÖNCESİ SONRASI
Erman Hoca "kıvırmayı" sevmez. Ben de "kıvırmadan" direkt şutumu çekiyorum: "Hakemler para yiyor mu?" Erman Hoca "Şu anda para yemiyorlar" diye yanıtlayınca atağımı sürdürüyorum: "Bir milat verir misiniz?". Hoca veriyor: "Haluk Ulusoy'dan önce, Haluk Ulusoy'dan sonra."
Ancak Erman Hoca bu noktada bir şerh düşüyor: "Ulusoy zamanında para yiyorlar mıydı? Para yediklerinden bahsetmiyorum ama Ulusoy dönemi ve zaman zaman ondan önceki dönem çok kötüydü. Şu adam para yedi diyebilir misin? Söyleyemezsin para yediklerini göremezsin. Haluk'tan önce, Haluk'tan sonra diyorum. Ben hakemliğe girdiğimde hakemlik çok kötüydü. Çok düzgünleri de vardı ama iğrençti. Şu aşamada çok daha iyiler. Kabiliyetleri o kadar ama namuslular. Namuslu dediği budur işte."
"Keşke ömrü Hasan Doğan'ın 4 yıl başkanlık yapmasına vefa etseydi" diye hayıflanıyor Erman Hoca ancak mevcut başkan Mahmut Özgener'e de kefil:
"Özgener'e bazı büyük kulüp başkanlarının telefon açtığını' başkanın da ‘Lütfen beni bu konularda rahatsız etmeyin' dediğini net bir şekilde biliyorum." "Ne istiyorlar" diyerek "saf bir pas" bir pas atıyorum Erman Hoca'ya. O ise pek "saf olmayan" bir geri pas yapıyor bana: "Ne istemiyorlar ki. Meme istiyorlar. Emzirmek için meme istiyorlar. Hep dedikleri şu: Biz kıyak istemiyoruz, adil olunsun. Ama yıllarca hep kıyağı kendilerine yaptılar.
Şimdiki kavga ise şu: Ulan bana bir şey yapılmıyor şu sıralar fakat acaba karşı tarafa bir şey yapılıyor mu, hiç olmazsa onun önünü keseyim." Hoca bu iddialı atağını bir "örnek top"la olgunlaştırıyor: "Kayserispor ile berabere kalınca Galatasaray çok erken bir açıklama yaptı' saat 15.00'de. Saat 21.00'de ise ellerinde patladı. Çünkü Fenerbahçe ofsayttan yediği 2 golle yenildi. Sonra kıvırttılar kıvırttılar ama dönemediler. Hâlâ da dönemiyorlar. Saçma sapan işler yaptılar."
POZİTİF AYRIM YAPMIYORUM
"Bu sene 5. şampiyon çıkar mı?" Bakalım Erman Hoca ne diyor? "İnşallah." Hoca acaba "pozitif ayrımcılık mı yapıyor?" "Sivasspor ve Trabzonspor için pozitif ayrım yapıyorum. İkisinden birisinin şampiyon olmasını isterim. Ama onların yolunu açıyorum anlamında yorum yapıyorum demek değil bu." Erman Hoca ile bir saati aşkın "muhabbetimiz"de zaman zaman "Aman hocam dikkat" diyerek terleyen Şansal Hoca'yı düşünüyorum. Zira hoca, epey bir zülfiyare dokundu. Çünkü ona da taa 1972'de Fenerbahçe maçında hakemin kararları çok koymuştu: "Türkiye Kupası maçında Fenerbahçe'yi İstanbul'da 8 kişiyle 2-1 yendik. Hakem ben dâhil 3 kişiyi oyundan attı. O gün karar verdim hakem olmaya..."
Sarı/lacivertli Fenerbahçe'yi yenen takım da Ankara'nın sarı/lacivertlisi Ankaragücü idi. Erman Hoca, o yıl Türkiye Kupası'nı kaldırmıştı... Ve o gün hakem olmaya karar veren Erman Toroğlu, "Çok şey yaptım. Yusuf Namoğlu ile birlikte çok hakem kellesi götürdük" diyor' final pasında...