Başkan'ın özgürlük kararı
Güncelleme Tarihi:
OHAL Komisyon Başkanlığı görevine getirilen Adalet Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Selahaddin Menteş’in Diyarbakır’da görev yaptığı sırada önüne gelen bir davada çarpıcı bir karşı oy yazısı yazdığı ortaya çıktı.
Menteş karşı oy yazısında 10. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in Anayasa Mahkemesi’nin 37. yılındaki konuşmasında “Anayasalar ve yasalarda insan hak ve özgürlüklerine verilen yer, ulusların kültür ve uygarlık alanında ulaştıkları düzeyin bir göstergesi olarak kabul edilmektedir” sözlerine atıf yaparak “Demokratik ülkelerde salt düşünce açıklaması cezalandırılmaz” dediği belirlendi.
Avukat Sabahattin Korkmaz hakkında bir panelde Kürtçe yaptığı konuşma nedeniyle terör örgütü propagandası yapmak suçundan Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı. 13 Nisan 2010 tarihinde yapılan duruşmada avukat Korkmaz, Türkçe savunma yapmayı reddetti ve Kürtçe savunma yaptı. Korkmaz’ın savunması da tercüman aracılığıyla Türkçe'ye çevrildi. Mahkeme, Korkmaz’ın sözlerinin bir bütün olarak değerlendirildiğinde halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etmek suçunu oluşturduğunu ve bu suçtan cezalandırılması gerektiğine hükmetti.
MENTEŞ KARŞI ÇIKTI
O yıllarda mahkeme heyetinde yer alan ve hakim olarak görev yapan Selahaddin Menteş, karara karşı çıktı. Hakim Menteş, karşı oy yazısında Kürt sorunu ve PKK üzerine yaptığı çarpıcı değerlendirmenin yanısıra düşünce özgürlüğü konusunda önemli değerlendirmelerde bulundu. Hakim Menteş eski cumhurbaşkanlarından Ahmet Necdet Sezer’in Anayasa Mahkemesi’nin 37. yılındaki konuşmasına vurgu yaptı.
''SEZER’İN SÖZLERİ MANİFESTO NİTELİĞİNDE''
Menteş, Sezer’in “Anayasalar ve yasalarda insan hak ve özgürlüklerine verilen yer, ulusların kültür ve uygarlık alanında ulaştıkları düzeyin bir göstergesi olarak kabul edilmektedir. Tüm özgürlükler ile ilişkili olan düşünce özgürlüğü ise ülkelerin demokratik niteliğinin saptanmasından en belirgin ölçü sayılmaktadır (...)” şeklindeki sözlerinin bir manifesto niteliğinde olduğuna vurgu yaptı. Menteş, Sezer’in konuşmasının 5 paragrafını karşı oy yazısında kullandı.
''HİÇBİR ŞEKİLDE DÜŞÜNCE YASAKLANMAZ''
Çoğulcu demokratik ülkelerde, toplumun yerleşik değerlerine ters gelen düşüncelerin de tam bir özgürlük içinde açıklanıp tartışılabildiğine dikkat çeken Menteş, karşı oy yazısında “Çağdaş demokratik toplum düzenleri insan haklarına dayanan rejimlerdir. Çağdaş demokrasilerde bir hak ve özgürlüğün özüne dokunma özünü ortadan kaldırma kabul edilemez” dedi.
Düşünce açıklama kavramına girmeyen eylemlerin yasaklanıp cezalandırılabileceğine dikkat çeken Menteş, demokratik ülkelerde salt düşünce açıklanmasının cezalandırılmayacağına belirtti.
''O ZAMAN DEMOKRASİ OLMAZ''
Maddi eyleme dönüşmeyen düşünce açıklamasının cezalandırıldığı durumlarda demokrasiden söz edilemeyeceğini belirten Menteş, şu noktalara dikkat çekti:
“Kimi düşüncelerin açıklanmasının yasaklanması bu düşüncedeki kimselerin özgürlüğünü ortadan kaldırır. Özgürlüğün düşünce açıklamadan önce sınırsız olduğu, düşünce açıklandıktan sonra bunun suç oluşturulabileceği görüşü demokratik toplum düzenin gerekleriyle bağdaşmaz Açıkça eylem ve suç işlemeye niteliği taşımayan, tahrik niteliği taşımayan, somut bir tehlike yaratmayan düşünce açıklamalarının sınırlandırılmaması gerekir. Düşünce açıklaması eylemden ayrılmadır.”
Menteş, avukat Korkmaz'ın sözlerinin de düşünce özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesi gerektiğinin altını çizdi.
İşte komisyon
Komisyonun diğer üyeleriyse şöyle: Yargıtay Genel Sekreter Yardımcısı Mehmet Karagöz, Danıştay Tetkik Hâkimi Murat Aytaç, Mülkiye Başmüfettişi Hasan Şıldak, Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkifevleri Daire Başkanı Esat Işık, Milli Eğitim Bakanlığı Atama Daire Başkanı Mustafa İkbal, Devlet Denetleme Kurulu üyesi Salih Tanrıkulu.
