Güncelleme Tarihi:
Yeni RTÜK yasa tasarısı kabul edilirse, radyo ve televizyonlarda köklü değişiklikler gerekecek
TBMM Anayasa Komisyonu tarafından kabul edilen ve önümüzdeki günlerde Genel Kurula getirilmesi beklenen yeni RTÜK yasa tasarısının, radyo ve televizyon alanında getireceği değişiklikler arasında ekran
karartma cezasının kaldırılması ve para cezalarının arttırılmasının yanısıra, televizyon sahipliğinin ‘‘şeffaflaştırılması’’ da yer alıyor.
RTÜK yasa tasarısının, Genel Kurul'dan aynen geçmesi halinde uygulanmaya konacak yeni düzenlemelerin başlıcaları şunlar:
RTÜK ÜYELİĞİ DEĞİŞİYOR
Mevcut uygulamada RTÜK üyelerinin tümü TBMM tarafından seçilmekteydi. Yeni sistemde ise 9 üyeden 5'i, siyasi parti gruplarınca TBMM Genel Kurulu'nca seçilecek. Üyelerden ikisi ise YÖK Genel Kurulu'nun önereceği adaylar arasından Bakanlar Kurulu tarafından belirlenecek. Bir üye, en çok sarı basın kartı sahibi üyesi bulunan iki gazeteciler cemiyeti ile Basın Konseyi'nin ortaklaşa göstereceği iki aday arasından Bakanlar Kurulu'nca seçilecek. Üyelerden biri de MGK Genel Sekreterliği'nin göstereceği basın-yayın konusunda uzman iki aday arasından Bakanlar Kurulu tarafından belirlenecek.
HİSSELER SINIRLANMIYOR
Mevcut yasa, televizyon ve radyo sahiplerinin hiçbir şekilde yüzde 20'nin üzerinde hisse sahibi olamayacağını kayda bağlamaktaydı. Yeni tasarı, mülkiyeti hissedarlar arasında parçalayan bu düzenlemeye son veriyor ve mülkiyet üzerindeki sınırlamayı olduğu gibi kaldırıyor.
Yeni tasarıyla, bugün Türkiye'deki bütün TV kanalları için geçerli olan örtülü patronluktan, şeffaf patronluk dönemine geçilecek.
PATRONLUKTA SINIR
Tasarının getirdiği en önemli yeniliklerden biri, tekelleşmeyi önlemek amacıyla izlenme oranı esas alınarak getirilen sınırlama. Buna göre, bir kişi ya da kuruluş, birden çok televizyon kanalına sahip olabilecek. Ancak, bu kanalların toplam izlenme oranı yüzde 25'i geçemeyecek. Bu oran geçilirse, sahiplerin TV kanalı üzerindeki hissesi RTÜK kararıyla yüzde 50'nin altına çekilecek. Bunu yapabilmek şirketin hisselerinin önemli bir bölümü halka arz yoluyla elden çıkartılacak.
EKRAN KARARTMA YOK
Tasarı halen uygulanmakta olan ekran karartma cezasını da kaldırıyor. Bunun yerine özür dileme ve yasanın ihlal edildiği programın yayınının durdurulması cezası getiriliyor. Yasayı ihlal ettiği için yayını durdurulan programın yapımcı ve sunucusu, yayının durdurulduğu süre boyunca hiçbir ad altında başka bir program yapamayacak.
PARA CEZALARI AĞIR
Yasaya aykırılığın tekrarı durumunda ise ulusal düzeyde yayın yapan kuruluşlara 250 milyar lira, yerel ve bölgesel yayın yapan kuruluşlara 25 ila 125 milyar lira arasında idari para cezası uygulanacak. Bu ceza radyo yayınları için bu miktarların yarısı kadar olacak. İhlalin bir takvim yılı içinde tekrarı halinde cezalar yüzde 50 oranında artırılacak.
SUÇ İKİ KEZSE KAPAMA
Ayrıca, cevap ve düzeltme metnini yayınlamayan yayın kuruluşuna 30 milyar liradan 90 milyar liraya kadar para cezası verilebilecek. Bu suçun tekrarı halinde ise yayın kuruluşuna üç ay süreyle gelir getirici yayın yapmama cezası verilecek. Tekrar suçunun ikinci kez tekrarı halinde ise kuruluşun yayın hakkı iptal edilebilecek.
HAKARET CEZASI ARTIYOR
Ayrıca ilgili basın kuruluşunun sahibi de işlenen suçlardan sorumlu olacak. Yasanın gerekli kıldığı bilgileri künyesinde belirtmeyen ya da gerçeğe aykırı şekilde gösteren yayın kuruluşlarına 30 ila 90 milyar lira arasında para cezası verilecek. Tasarıyla 5680 Sayılı Basın Yasası'nın 21'inci maddesinden 34'üncü maddesine kadar belirtilen para cezaları da 1 milyon kat artırıldı. Buna göre örneğin 5690 sayılı yasanın 21'inci maddesindeki ‘‘on bin liradan otuz bin liraya kadar’’ olan para cezası, ‘‘On milyarliradan, otuz milyar liraya’’ şeklinde yükseltildi.
TELEFONLA YARIŞMA YOK
Tasarı, televizyon ve radyolarda sıklıkla düzenlenen telefonla yarışmayı da yasaklıyor. Tasarıya göre bilgi iletişim telefonları yoluyla yarışma ve benzeri yöntemlere başvurulamayacak, bunların sonucunda dinleyici ve seyircilere ikramiye verilemeyecek ve ikramiye verilmesine aracılık edilemeyecek.
İHALE RTÜK’TEN ALINDI
Tasarı, televizyonların frekans ihalesini yapma yetkisini de RTÜK'den alarak Telekomünikasyon Üst Kurulu'na veriyor.
İNTERNETE DENETİM
Tasarı, internet haber portallarındaki yayınlara da televizyon ve gazeteler gibi denetim ve cezalar öngörüyor. Önergeye göre, hakaret içeren e-mail'ler bile cezalandırılacak. Tasarıya göre, ‘‘Bilişi teknolojileri ve internet ortamında sayfa açılması veya elektronik gazete, elektronik bülten suretiyle yayınlanan her türlü yazı, resim, işaret, sesli veya sessiz görüntü, ileti ve benzerleri hakkında da’’ bu kanundaki ceza hükümleri uygulanabilecek.
KÜRTÇE YİNEYASAK
Yayınların Türkçe yapılması esas olacak ancak evrensel kültür ve bilim eserlerinin oluşmasına katkısı olan yabancı dillerin öğretilmesi veya bu dillerde müzik ve haber iletilmesi amacıyla da yayın yapılabilecek. Bu hüküm, mevcut yasada da aynen yer alıyordu. Kürtçe, evrensel kültüre katkı yapmış bir dil sayılmadığı için, söz konusu ifadeyle Kürtçe yayınlar otomatik olarak yasaklanmış oluyor.
TVYD: Bu yasa tekelciliği önleyecek
Televizyon Yayıncıları Derneği (TVYD), RTÜK Yasası'nda değişiklik öngören yasa tasarısının, TV yayıncılığına olumlu etkileri olacağını belirtti.
‘‘Mevcut yasa, yedi yıllık uygulamanın da gösterdiği gibi, televizyon yayıncılığında bir şeffaflık sorunu yaratmıştır. Yasanın sermaye paylarını ve girişim özgürlüğünü sınırlayan maddeleri nedeniyle bazı kişiler, paravan şirket ve kişiler arkasına saklanarak yayın kuruluşlarını yönetmişlerdir. Bu arada bazıları ülke güvenliğini ve bütünlüğünü ve demokratik, laik cumhuriyeti tehdit edebilecek rejim aleyhtarı yayın yapma olanağına kavuşmuşlar ve bu olanağı sonuna kadar kullanmışlardır.’’
Açıklamada, mevcut yasanın getirdiği yüzde 20'lik pay sınırlaması girişim özgürlüğünü de sınırladığı için, yayın yapan hemen bütün televizyon ve radyoların sahiplerinin yasaya karşı hile yoluna saptığını, bu duruma devletin resmi yayın organının bile düştüğünü; Anadolu Ajansı'nın radyosunun sahipliğini bile her iktidar değişikliğinde değişen 5 ayrı paravan kişinin üstlendiği vurgulandı.
‘‘Milletçe temiz ve şeffaf bir yönetim istediğimiz bir dönemde yapılacak bu yasal değişiklik yayın kuruluşlarını şaibeli durumdan kurtaracak ve yayın dünyasını şeffaflaştıracaktır’’ denilen açıklamada, bu tasarının yasalaştığı takdirde, televizyon sahipliğini gizleyen perdenin ortadan kalkacağı bildirildi ve ‘‘Böylece asıl sahip veya sahipler cezai sorumluluktan veya takibattan kurtulmaktadırlar’’ denildi.
Mevcut RTÜK Yasası'nın, şeffaflığı engelleyen yapısıyla demokrasiye de zarar verdiği belirtilen açıklamada, bu yasa ile çağdışı gerekçelerle ekran karartma cezalarının kaldırıldığı vurgulanarak, şöyle denildi: ‘‘Bu yasa ile getirilen düzenleme tekelleşmeyi kolaylaştırmak bir yana tam tersine getirdiği şeffaflıkla tekelleşmeyi engellemektedir. Bu değişiklik ile getirilen izlenme payı sınırlaması ile bir kişinin sahip olduğu bir ya da birden çok televizyonun izleme oranı yüzde 25 ile sınırlanmaktadır. Televizyon yayıncılığı alanında dünyadaki uygulama da bu yöndedir. Bütün AB'de sermaye payı sınırlandırmaları kaldırılırken, izleme payı uygulamasına geçilmiştir. ’’