Güncelleme Tarihi:
İstanbul'da gemicilik üzerine üniversitede eğitim gören Özgür Şen, 2003 yılının Şubat ayında İzmire ailesini ziyarete geldi. Şen, babası İbrahim Şen ile birlikte, cuma namazını kılmak için evlerinin yakınlarındaki Yeşilyurt Ulu Camii'ye gitti. Namazın ardından camiden çıkışta Özgür Şen'in üzerine, minarenin alemi devrildi. Alemin başına çarpmasıyla yaralanan Şen, ambulansla İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne kaldırdı. Tedavi sürecinde kafatasının bir bölümü alınan Şen'in yaşama şansının az olduğu bildirildi. İzmir'deki çeşitli hastanelerde bir dizi tedavi gören Şen, hayatta kaldı, ancak akli melekelerinde büyük oranda kayıp yaşadı. Konuşma yetisini de kaybeden Şen, sadece 'Allah' diyebiliyor.
1 MİLYON 858 BİN TL TAZMİNAT
İzmir Adli Tıp Kurumu'ndan yüzde 100 oranında iş ve beden gücü kaybı raporu alınan Şen'e, engelli aylığı bağlandı. Olaydan sonra aile savcılığa suç duyurusunda bulunsa da bilirkişi raporlarında o gün fırtına olduğunun belirtilmesi nedeniyle ’doğal afet’ yaşandığı yönündeki tespit dikkate alınarak, savcılıkça takipsizlik kararı verildi.
İtiraz üzerine, 2005 yılının Ocak ayında Karşıyaka 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi takipsizlik kararını bozdu ve İzmir 7’nci Asliye Ceza Mahkemesi’nde ceza davası açıldı. Sanıklar, Yeşilyurt Ulu Cami Yaptırma ve Yaşatma Derneği Başkanı Şevket Say, İzmir Müftülüğü görevlisi Ali Bulut, Fikret Taş ve Şemsettin Yazırlı beraat etti.
Bu süreçte baba İbrahim Şen, oğlu adına tazminat davası açtı. İzmir 7’nci Asliye Hukuk Mahkemesi’nde görülen davada, 2016 yılının Kasım ayında, Yeşilyurt Ulu Cami Yaptırma ve Yaşatma Derneği’nin 1 milyon 858 bin TL tazminat ödemesine karar verildi. Ulu Cami Yaptırma ve Yaşatma Derneği kararın temyizi için Yargıtay’a başvurdu. Yargıtay’ın kararı onaması durumunda, Özgür Şen için ödenmesi gereken tazminatın, yasal faiziyle birlikte 5 milyon TL'yi bulacağı belirtildi.
'OĞLUMU YAŞARKEN KAYBETTİM'
Üç kardeşin en küçüğü olan Özgür Şen'in bakımını, annesi Binnaz Şen ve ağabeyi Vural Şen üstlendi. Hem kanser hastası eşi İbrahim Şen'e, hem de oğluna bakan anne Binnaz Şen, "Parayla pulla işimiz yok. Bizler yaşlı insanlarız, bugün varız, yarın yokuz. Bizlere bir şey olursa, bu çocuğa kim bakacak? Konuşamıyor, doğru dürüst yürüyemiyor, okuyamıyor, yazamıyor. Ben oğlumu yaşarken kaybettim" diye konuştu.