Oluşturulma Tarihi: Kasım 06, 2008 00:00
Türkiye’nin bir yıllık fotoğrafını ortaya koyan AB İlerleme Raporu yayınlandı. Raporda basına yönelik hükümet baskısından endişe duyulduğu ifade edildi. Olli Rehn "Umarım siyasi ve idari aktörler basın özgürlüğünü dikkate alan bir tavır sergilerler" dedi.
AVRUPA Birliği’nin dün yayınladığı "ilerleme raporu"na son dakikada Türkiye’deki basın kuruluşlarına yönelik hükümet baskısından "endişe duyulduğu" ifadesi de eklendi. Her yıl yayınlanan ve Türkiye’nin bir yıllık fotoğrafının ortaya koyulduğu ilerleme raporunun 16’ncı sayfasında şu ifadelere yer verildi: "Türkiye’de üst düzey yetkililer, basın kuruluşlarına karşı çok güçlü eleştirel açıklamalar yaptılar. Bu açıklamalar, özellikle basının yolsuzluk iddialarına yönelik yayınlarını hedef aldı. Aynı zamanda terörizm ile ilgili yayınlar da basına eleştirilerin yöneltilmesine neden oldu."
AB Komisyonu’nun genişlemeden sorumlu üyesi Olli Rehn, raporda yer alan "basına baskı" konusunu açmasını talep eden gazetecilere şunları söyledi: "Raporumuzda bu yöndeki yorumları, yakın zamanda ülkede üst düzey siyasi ve idari yetkililer ile basın arasında gelişen olayları zemin alarak oluşturduk. Bu konuda çok örnek var. Umarım siyasi ve idari aktörler basın özgürlüğünü dikkate alan bir tavır sergilerler. Çünkü bu konu gerçekten AB’nin temel değerleri arasındadır."
Reform çağrısı 85 sayfalık raporda, Türkiye’ye "2009, reform yılı olsun" çağrısı yapan komisyon, son dönemde hükümetin AB konusunda eylemden çok söze dayalı politikalar ürettiğini kaydetti. AB’nin bu raporda odaklandığı iki konuyu, yolsuzluk ve işkenceyle mücadele oluşturdu. Raporda Ergenekon’la ilgili dava sürecinde sanıkların haklarının yeterince korunmadığı ve aşırı derecede uzun gözaltı süreleri uygulandığı yönündeki iddialar da yer alıyor. Rapordaki ana başlıklar şunlar:
Deniz Feneri Almanya’daki davaya değiniliyor ve Frankfurt Mahkemesi’nin toplanan paraların bir kısmının Türkiye’de bulunan bazı kuruluşlara aktarıldığı açıklamasına dikkat çekiliyor.
Yolsuzluk yaygın Hükümetin, Avrupa Konseyi bünyesinde yer alan ve yolsuzlukla mücadele amaçlı GRECO’nun 2005’te yaptığı tavsiyelerin üçte birini uyguladığı, ancak bazı önemli alanlarda adım atılmadığının dile getirildiği belgede, "Hükümet kapsamlı bir yolsuzlukla mücadele stratejisi hazırlayamadı. Yolsuzluk yaygın olmayı sürdürüyor" denildi.
İşkence özürü Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin’in gözaltında işkence sonucu ölen Engin Çeber için özür dilemesinin not edildiği taslakta, güvenlik birimlerinin "cezadan muaf olmalarının" endişe nedeni olmayı sürdürdüğü belirtiliyor.
Youtube yasakları İnternete getirilen yasaklar eleştiriliyor ve bu konuda Youtoube yasakları hatırlatılıyor. Raporda ilk kez, ordunun gerek brifing, gerekse resepsiyonlarda basın kuruluşlarının bir bölümünü almadığı vurgusu yapıldı.
Namus cinayetleri Belgede, azınlık hakları kapsamında "farklı kimliklere özel hak" yaklaşımı korunuyor. Aile içi şiddet, namus cinayetleri ciddi sorun olarak görülüyor.
Yargı tarafsızlığı Yargı mensuplarının tarafsızlığı konusunda endişelerin sürdüğü belirtiliyor. Gerekçesi, kamuya açık olarak yapılan siyasi yorumlar.
Reformlar "Hükümet güçlü siyasi yetkisine karşın istikrarlı ve kapsamlı bir siyasi reform programını ortaya koyamadı" ifadeleri kullanıldı.
Askerin yetkileri Üst düzey askerlerin yetkilerini aşan şekilde Kıbrıs, Güneydoğu, laiklik, siyasi partiler ve askeri nitelikli olmayan diğer konularda görüş bildirdikleri de belgede yer alıyor.
PKK kınandı PKK’nın terör eylemlerinin kınandığı ve Türkiye’nin vatandaşını savunma hakkına saygı duyulduğu ve terörle mücadelede dayanışma içinde olunduğu vurgulanıyor.
Gül’e övgü Raporda, Gül’ün siyasi aktörler ile sivil toplum arasında arabulucu rolü oynamaya çalıştığı aktarıldı ve dış politika alanındaki adımlarına, Ermenistan ziyaretine vurgu yapıldı.
Siyasi partiler Siyasi partilerle ilgili kurallar, Anayasa reformu, ifade özgürlüğü ve kadın hakları, özel olarak dikkat edilmesi gereken alanları oluşturuyor.