Basın Özgürlüğü Ödülü Duran'ın

Türkiye Gazeteciler Cemiyeti'nin (TGC) geleneksel “Basın Özgürlüğü Ödülü”, törenle gazeteci Ragıp Duran'a verildi. Dolmabahçe Sarayı Hasbahçe'de dün düzenlenen tören, büyük önder Atatürk, basın şehitleri ve Sakarya'daki tren kazasında hayatını kaybeden vatandaşlar için yapılan saygı duruşuyla başladı.     Törende konuşan TGC Başkanı Orhan Erinç, 37 kişinin can verdiği ve ”geliyorum” dediği uzmanlarca belirtilmiş olan “hızlı tren faciası”nın mutluluklarını gölgelediğini ifade etti.     Yeni Basın Yasası'nı, “öldürücü para cezalarını” da engellediği için 2 maddesi dışında basın özgürlüğü açısından olumlu bir gelişme olarak nitelendirdiklerini dile getiren Erinç, özellikle 12 Eylül hukukunun başlıca ilkelerini yansıtan eski yasanın yürürlükten kaldırılmış olmasının bile yeni yasaya ayrı bir değer kazandırdığını vurguladı. Erinç, şunları kaydetti:     “Ancak, Türk Ceza Yasa Tasarısı'nın TBMM Adalet Komisyonu'nda oluşturulan içeriği hem kaldırılan hapis cezalarının geriye döneceği, hem de 'basın yoluyla işlenen suçlar' kapsamında getirilen soyut suç tanımları nedeniyle daha ağır sansür sonucu doğuracak bir sürece gireceğimizi gösteriyor. Savundukları görüşler nedeniyle bugün hapiste olmalarından rahatsızlık duyduğumuz meslektaşlarımıza, gelecekte nicelerinin katılması tehlikesinin tedirginliğini yaşıyoruz. Getirilmek istenen yeni sınırlamalarla hapis cezalarının Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin içtihatları dikkate alınarak yapıldığına ilişkin söylemi de kabul edilemez bir çarpıtma olarak değerlendiriyoruz. Cemiyetimizin tasarının yaklaşık 26 maddesine yönelik değerlendirmesinin yeni yasama yılındaki görüşmelerde dikkate alınacağına değin umudumuzu korumakta olduğumuzu da belirtmek istiyoruz.”     BASIN ÖZGÜRLÜĞÜNÜN SAĞLANMASI     Basın özgürlüğünün sağlanmasında ceza ve sınırlama öngören yasaların iyileştirilmesinin yeterli olmayacağını, medyadaki çarpık yapılaşma ile gazetecilerin kimlik ve kişiliklerine yönelik olumsuzluklar giderilmediği sürece halkın bilgilenme ve gerçekleri öğrenme hakkının tam anlamıyla gerçekleşemeyeceğini kaydeden Erinç, bu konularda yapılmakta olan yasa değişikliği çalışmalarının da eşzamanlı olarak yaşama geçirilmesini zorunlu gördüklerini ifade etti.     Erinç, sansür sorununun anımsatılmasını amaçlayan geleneksel Gazeteciler Günü arifesinde yaşanan olayı da değerlendirmeye sunmayı görev saydıklarını dile getirerek, şöyle devam etti:     “Sayın Başbakan'ın, kendisine soru soran bir meslektaşımıza yönelik tavrını yadırgadığımızı belirtmeyi zorunlu görüyoruz. Soru sormak gazetecinin, yanıt verip vermemek de haber kaynağının doğal hakkıdır. Geçmişte de basın mensuplarına haddini bildirmeyi görevleri arasında sayan başbakanlar olmuştur. Ancak Avrupa Birliği müktesebatına uyum sağlama sürecine girmiş olan bir ülkenin başbakanına, kendisine sorulacak soruları da belirleme yetkisine sahip olduğu izlenimini doğuran tutumun yakışmadığına inanıyoruz.”     ERİNÇ, DURAN'A ÖDÜLÜNÜ SUNDU    2004 yılı Basın Özgürlüğü Ödülü'ne değer görülen Ragıp Duran'ı da kutlayan Erinç, Duran'a ödülünü sundu.   �Galatasaray Üniversitesi İletişim Fakültesi'nde öğretim üyeliği de yapan Duran da ödülünü aldıktan sonra yaptığı konuşmada, basın özgürlüğü konusunda yazı yazan yüzlerce gazeteci, akademisyen ve yurttaşın bulunduğunu belirterek, bunlar arasından ödüle layık görüldüğü için teşekkür etti.     “Kamu çıkarına, yurttaşların can güvenliğine önem vermeyen siyasi iktidar, güç ve mülk sahiplerini uyarmanın gazeteci ve muhabirlerin normal görevi olduğunu” ifade eden Duran, bu görevin önümüzdeki dönemde daha fazla bir şekilde yapılacağını umduğunu söyledi.     TEKELCİ MEDYA    Tekelci medya anlayışına karşı çıkmaya çalıştığını, çünkü tekelci medyanın toplumdaki binlerce sesi iktidarın sesi olarak tercüme ettiğini, bazı gazetecilerin ABD'nin Irak'ı işgalini alkışladığını vurgulayan Duran, medyanın sadece Türkiye'de değil bütün dünyada prestij kaybettiğini dile getirdi.     Bu arada, Büyük Seçici Kurul'un bu yıl kurum bazında ödüle değer kuruluş bulmadığı belirtildi.      Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in, sansürün kaldırılmasının yıldönümü dolayısıyla yayımladığı mesajın okunduğu törene, TBMM Başkanı Bülent Arınç, Devlet Bakanı Beşir Atalay, Anadolu Ajansı Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Dr. Hilmi Bengi de kutlama mesajı gönderdi.     Törende daha sonra sürekli basın kartı taşımaya hak kazanan  69 gazeteciye, aralarında İstanbul Valisi Muammer Güler, Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah, Türkiye Barolar Birliği Başkanı Özdemir Özok'un da bulunduğu yetkililerce anı armağanları sunuldu.     Bu arada, armağanını Vali Güler'den alan gazeteci Musa Ağacık, Güler'e teybini uzatıp bir soru sormak istediğini söyleyerek espri yaptı.�