Güncelleme Tarihi:
Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
"Türkiye’de basın özgürlüğünün olmadığı dünyada tartışılırken, gazeteciler bir kez daha hoyratça gözaltına alındı. Diyarbakır’da olaylar sonrası gazetelerin, haber ajanslarının ve derneğin bulunduğu binaya 1 kişinin kaçtığı iddiasıyla baskın yapan güvenlik güçlerinin, kapı-cam kırarak içeri girmesi ve aceleyle çıkarıldığı anlaşılan tartışmalı bir arama kararıyla; gazetelerin arşivlerini, bilgisayarlarını tahrip etmesi sonucunda, 20’nin üzerinde gazeteciyi göz altına alması kabul edilemez. Halkın dilediği gazeteden, ajanstan haber alma hakkı vardır. Bu hakkın engellenmesi; yaygın haberleşmenin önüne çekilen settir ve seçime 1 ay kala böylesine hoyratça yaklaşımların sergilenmesi de düşündürücüdür. Ellerinde barut izi iddiasıyla gazetecilerin araştırma için gözlem altına alınması da kabul edilemez. Zaten gazetecilerin eline barut izi yakışmaz.
Medya binasının böylesine bir baskına uğraması ve gazetecilerin gözaltına alınması, iletişim yasağı getirilmesi, telefonlarının kapatılması gözdağıdır, korkutmadır. Hoyratça baskınların yaşanması güvensizlik ortamı yaratacağı gibi, korkutma ve gözdağının da yarar sağlamayacağı açıktır. İçişleri Bakanlığı ile Diyarbakır Valiliği’nden, hangi gazetecinin elinde barut izi varsa bunun bir an önce açıklanmasını istiyor, ülkeye özgür medya ikliminin yayılmasını bekliyoruz."