Kamuran ZEREN / ANKARA
Oluşturulma Tarihi: Mart 04, 2002 03:56
Para ve kadro talepleri sürekli reddedilen üniversite öğretim görevlileri sokağa çıkmaya hazırlanıyor. ODTÜ Rektörü Prof. Ural Akbulut, ‘‘Önceleri orgeneral maaşı alan profesörün eline şimdi albaydan az para geçiyor. Doçent maaşı ise kıdemli başçavuşun altında’’ dedi. Hocalar Ankara, İstanbul ve İzmir dahil, eylem için tüm Anadolu'da hazırlanıyor.
Üniversiteler, ekonomik krizi bahane ederek para ve kadro taleplerini geri çeviren hükümete isyan bayrağını açtı. Öğretim üyeleri, rektörleri aracılığıyla ilettikleri, ‘‘maaşlarda iyileştirme yapılması’’ isteklerine karşılık alamayınca, hükümeti, ‘‘sokağa dökülmekle’’ tehdit etti. Öğretim üyeleri, Ankara, İstanbul ve İzmir'den başlayıp Anadolu'daki üniversiteleri de içine alarak genişleyen örgütlenme içine girdiler. Temsil grupları oluşturan öğretim üyeleri, rektörlere, ‘‘hükümet nezdinde yürüttüğünüz tüm girişimler sonuçsuz kalıyor. Artık biz devreye gireceğiz ve sokaklara döküleceğiz’’ uyarısı yaptılar. ODTÜ, Hacettepe, Ankara, Boğaziçi ve Marmara Ünivesitesi rektörleri, 18 Şubat'ta Başbakan Bülent Ecevit'le yaptıkları görüşmede bu uyarıyı üstü kapalı olarak kendisine ilettiler. Maaşlarda iyileştirme konusunda herhangi bir girişimde bulunulmamasının kendilerini de zor durumda bıraktığını anlatan rektörler, ‘‘Hocalar tepki gösterecekler. Tutamıyoruz’’ dediler.
ARTIRIN DEDİ AMA
Rektörler, çaresizliklerini de, ‘‘Böyle olmasını istemiyoruz ama olacaklardan artık sorumlu değiliz’’ diye dile getirdiler. Bunun üzerine Ecevit, ‘‘gereken önlem alınacak’’ teminatı verdi. Ecevit, Maliye Bakanı Sümer Oral ile Milli Eğitim Bakanı Metin Bostancıoğlu'nun da katıldığı görüşmede, öğretim üyelerinin maddi durumlarınnın iyileştirilmesi için, ‘‘üniversite ödeneği’’nin artırılması çalışması yapılmasını istedi.
TABLO ONUR KIRICI
Son durumu Hürriyet'e değerlendiren ODTÜ Rektörü Prof. Ural Akbulut, ‘‘İstenen adaletli bir sistem’’ diyerek, önceleri orgeneral maaşı alan profesörün eline şimdi albaydan az para geçtiğini, doçent maaşının ise kıdemli başçavuşun altında olduğunu bildirdi. Emekli hákime, hatta vefat eden emekli mahkeme başkanının eşine ve de tuğgeneral eşine ödenen paranın, aktif görevdeki profesörün eline geçen maaştan daha fazla olduğuna işaret eden Akbulut, ‘‘İşte öğretim üyeleri, ‘Bu ülkeye, bir tuğgeneral eşi kadar faydamız yok mu?' diye isyan ediyor’’ dedi. Akbulut, bu tabloyu ‘‘onur kırıcı’’ diye tanımlayarak, ‘‘Oysa öğretim üyeliği üniversal bir meslektir. Burada az bir maaş hak görülen bir bilim adamı, dünyanın neresine giderse gitsin, bunun 5-6 katını kazanabilir. Hangi hákim ya da albay Türkiye dışında kendi mesleğini yapabilir’’ diye sordu. Başbakanla yapılan son görüşmenin ardından başlatılan çalışmanın sonucunu beklediklerini belirten Akbulut, endişesini ise ‘‘Bundan da birşey çıkmazsa korkarım iyi şeyler olmayacak’’ diye dile getirdi.
10 milyon yetmez
Prof. Dr. Ural Akbulut, kamu görevlilerinin maaşlarında iyileştirme öngören ve 15 Ocak'a kadar çıkması planlanan kararnamenin, öğretim elemanlarının maddi durumlarında iyileşme sağlamasının mümkün olmadığını savundu. Bu görüşü, Ecevit'e de anlattıklarını belirten Akbulut, şöyle dedi: ‘‘Bu kararname için ayrılan 200 trilyon. Herkese dağıtıldığında artış 5-10 milyon civarında olacak. Yine bir sorun da, yardımcı doçent, araştırma görevlileri gibi, asıl bilim adamı kaynağı nemalandırma dışında kalıyor. Biz de üniversite ödeneği konusunu gündeme getirdik.’’ Yürütülen çalışma sonuçlanırsa, öğretim üyelerine, maaşlarının yarıya yakını kadar katkı sağlayan, ancak 1997'den bu yana hiç artırılmadığı için maaşların alt düzeylerde kalmasına neden olan ‘‘üniversite ödeneği’’nde artış yapılacak. Öğretim üyelerinin maaşlarında bu yolla iyileştirme sağlanacak.