Güncelleme Tarihi:
Gerekçeli kararda Genelkurmay Eski Başkanı İlker Başbuğ ile ilgili bölüm de dikkat çekiyor. Gerekçeli kararda, "Sanıklar tarafından 'bir genelkurmay başkanından nasıl terörist olur?' söylemleriyle oluşturulan bir algı söz konusu olmuştur. Öncelikle ifade etmek gerekir ki, 'terörist' kelimesi hukuki değil, basın yayın organlarının kullanmayı tercih ettiği siyasi bir kavramdır. Hukukta ise 'terör suçlusu' kavramı tercih edilir" denildi.
"HERKESİN HER TÜRLÜ SUÇUN SANIĞI OLMASI MÜMKÜNDÜR"
Gerekçeli kararda şu ifadelere yer verildi:
“Terörle Mücadele Yasası kapsamında “terör örgütü" olarak değerlendirilen suç örgütlerinin mensuplarının belirli eylemleri de terör suçu sayılmaktadır. Bu kapsamda yasa koyucu devlet aleyhine işlenen TCK 309, 311, 312 gibi maddelerdeki suçları terör suçu olarak kabul etmektedir. Anayasal düzene, yasama organı ve yürütme organına karşı işlenen bu tür suçların gerek işleniş biçimi ve gerekse vahim sonuçları dikkate alınarak doktrinde, yazılı hukukta ve uygulamada bunlar terör suçları arasında yer almaktadır. İkinci olarak gerek teoride ve gerekse pratikte herkesin, her türlü suçun sanığı olması mümkündür. Terör suçları siyasi içeriği de olan suçlardır. Bu yüzden yukarıda da değinildiği üzere bu suçun failleri işledikleri eylemleri suç kapsamında kabul etmezler. Bu suçların hemen hemen tüm sanıklarının sahip olduğu ortak düşünce, “işledikleri eylemlerin insanlık, vatan ve memleket için" faydalı olduğu yönündedir. Bu yüzden bu suçların sanıkları kendilerini bir terör suçlusu saymazlar"
Ergenekon'un bir terör örgütü olduğu ifadesine yer verilen gerekçeli kararda Başbuğ'a yöneltilen suçlamalar şöyle:
* İlker Başbuğ terörist değil terör suçlusu
* Başbuğ, örgütün hiyerarşisinde yönetici olarak yer aldı.
* Bazı internet siteleri Başbuğ'dan onay alarak yayın yaptı.
* Başbuğ, kara propaganda oluşturmak için internet sitelerini organize etti.