Oluşturulma Tarihi: Ağustos 06, 2004 00:00
Başbakanlık Basın Merkezi, Sabah Gazetesi'nde yayınlanan “Görüşünüzü Biliyoruz” başlıklı köşe yazısı ile “Erdoğan'ın Koruması İşkence Tırpanı Yedi” başlıklı haberi yalanladı.BAŞBAKANLIK: SABAH'IN YAŞ İLE İLGİLİ KÖŞE YAZISI GERÇEK DIŞIBaşbakanlık, “Sabah Gazetesi Yazarı Muharrem Sarıkaya'nın 5 Ağustos 2004 tarihinde yayınlanan Yüksek Askeri Şura (YAŞ) toplantısıyla ilgili 'Görüşünüzü Biliyoruz' başlıklı köşe yazısının tamamen gerçek dışı ve dedikodudan ibaret olduğunu” bildirdi.Başbakanlık Basın Merkezi'nden yapılan yazılı açıklamada, YAŞ çalışmaları sırasında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök arasında varit olmamış bir diyaloğun gerçekmiş gibi yazılmasının son derece üzücü olduğu belirtilerek, yazının bütününden anlaşılacağı üzere konunun tamamen bir dedikodudan ibaret olduğu kaydedildi. Açıklamada, şöyle denildi:“Yazınıza temel olarak aldığınız diyalogu TBMM kulisindeki bir kişiden işittiğinizi yazıyorsunuz. O kişi Milli Savunma Bakanı veya Başbakan değilse YAŞ çalışmalarına katılması ve size anlatıldığı şekilde bir konuşmayı duyması da mümkün değildir. 'O kişinin Başbakan veya Milli Savunma Bakanı olmadığı açıktır. Kaldı ki bu kişinin anlattıklarını Milli Savunma Bakanı Gönül'e sorduğunuzu, onun da 'Yok' dediğini de belirtiyorsunuz.Dolayısıyla salt yazınızın okunması bile yazdıklarınızın gerçeğe dayanan bilgi yahut
haber olmadığını, dedikodu sıfatından başka bir şekilde nitelendirilemeyeceğini açık olarak ortaya koymaktadır.”“BÖYLE BİR KONUŞMA GEÇMEDİ”Açıklamada, şöyle devam edildi:“Yazınıza temel aldığınız duyumda, esas muhataplar Başbakan Erdoğan ve Genelkurmay Başkanı Özkök'tür. Şura çalışmalarına katılan üyeler sadece tanık hükmündedir. Katılmayanların verecekleri herhangi bir bilginin ise, haber kalitesi açısından hiçbir hükmü olamaz. Kurallar bu kadar açıkken, elde ettiğinizi öne sürdüğünüz durumun gerçekliğini araştırıp esas muhataplarına sormadan köşenize taşımanız, gazetecilik mesleğine, kişisel güvenirliğinize, mensubu olduğunuz camiaya ve basın kuruluşuna gölge düşürür niteliktedir.Kaldı ki gerek Başbakanlık; gerekse Genelkurmay Başkanlığı'nın kapısı gazetecilere kapalı değildir. Gerçeğe ulaşabilmek sizin için bir telefon kadar yakın iken buna başvurmamanız, dedikoduyu mesnet kabul ederek halkı yanlış bilgilendirmeniz ve yanlış yönlendirmeniz kabul edilemez.Kesin gerçek şudur: Yüksek Askeri Şura çalışmaları sırasında Başbakan Erdoğan ile Genelkurmay Başkanı Orgeneral Özkök arasında yazdığınız biçimde bir konuşma geçmemiştir. Size anlatıldığını öne sürdüğünüz diyalog bir dedikodudur, yalandır, iftiradır.Halka karşı görevi gerçeği yansıtmak olan bir gazetecinin, bu temel kaide dışında hareket etmesi ise son derece düşündürücüdür. Yüksek Askeri Şura çalışmalarına, Türk Silahlı Kuvvetleri'ne ve Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı'na gölge düşürecek nitelikteki bu dedikodular ile varmayı hedeflediğiniz yer toplumun yararına değil, zararınadır.”Başbakanlık Basın Merkezi'nden yapılan yazılı açıklamada, “Sabah Gazatesi'nde 5 Ağustos tarihinde yer alan yazar Muharrem Sarıkaya'ya ait 'Görüşünüzü Biliyoruz' başlıklı köşe yazısı ile muhabir Bülent Aydemir imzalı 'Erdoğan'ın Koruması İşkence Tırpanı Yedi' başlıklı haberin yalanlandığı bildirildi. Açıklamada, yalanlanan haberin bazı televizyon haberlerinde, gazetelerde ve köşe yazılarında “gerçek kabul edilerek” alıntılandığına dikkat çekilerek, yalanlama metinlerinin bu nedenle basın-yayın kuruluşlarının dikkatine sunulduğu kaydedildi. "HABER ETİK DIŞI" Başbakan Erdoğan'ın koruması ile ilgili haberin yalanlama metninde şöyle denildi: “Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın yakın koruma amiri Maksut Karal'ın, geri plana çekildiğini öne süren 5 Ağustos 2004 tarihli Sabah Gazetesi'nde yayınlanan haberiniz gerçekleri yansıtmamaktadır. Her şeyden önce Maksut Karal mesleğinde başarılı olmuş ve bunu kanıtlamış bir Emniyet mensubudur. Karal'a yöneltilen ve mahkeme kararlarıyla doğru olmadıkları kanıtlanmış asılsız suçlamalar nedeniyle görevinden uzaklaştırılması sözkonusu değildir. Bu bakımdan haberiniz asılsız, temelsiz ve etik dışıdır. Bülent Aydemir imzası taşıyan haberiniz, tarafların ve ilgili mercilerin görüşlerine başvurulmadan, 'duyum' olarak kaleme alındığı için gazetecilik mesleğinin temel etik kurallarından uzaktır. Maksut Karal'ın görevinden uzaklaştırılması ve onun yerine herhangi bir güvenlik görevlisinin istihdamı söz konusu değildir.” “OLAYIN ÖZÜ” Açıklamada “Olayın özü” ile ilgili olarak şu görüşlere yer verildi: “Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın son derece yoğun çalışma temposu içinde görevini başarıyla sürdüren yakın koruma amiri Maksut Karal'ın iş yoğunluğunu hafifletmek ve bu nedenle Başbakan'ın yakın korumasında oluşması muhtemel bir güvenlik zaafını ortadan kaldırmak amacıyla, bu görevi Emniyet Amiri Fatih Salih Şahin ile dönüşümlü olarak paylaşmaları öngörülmüştür. Burada temel amaç, Başbakan'ın güvenliğinin sağlamlaştırılmasıdır. Bu da son derece normal, gerekli bir görev paylaşımıdır. Asıl normal olmayan bu görev paylaşımını Maksut Karal için tenzil-i rütbe ve görevden uzaklaştırma biçiminde yansıtmaya çalışmaktır. Kaldı ki Maksut Karal haklarında öne sürülen iddialar da doğru değildir. Karal, bu iddialar doğrultusunda yapılan yayınlarla ilgili olarak gerekli yargı yoluna başvuracağı gibi, bu konuda TBMM' de verilen soru önergesine de gereken cevap hazırlanmıştır.” “DEDİKODULAR HABER OLAMAZ” Açıklamada, gazetede yer alan haberin, “temel etik kurallar çerçevesinde 'haber' olmaktan uzak, dedikodu mahiyetinde” olduğu belirtilerek, sadece Maksut Karal'ı değil, mensubu olduğu Emniyet teşkilatı ve görev yaptığı Başbakanlık kurumunu zan altında bırakan ”bu tür 'duyum-haberler'in, aslında yeraldığı basın-yayın kuruluşlarının saygınlığına gölge düşürdüğü” kaydedildi. Başbakanlık Basın Merkezi'nden yapılan açıklamada, “Muhabirlerin dünyaca geçerli olan habercilik kurallarına titizlikle uyarak haberlerini oluşturmaları, salt duyumla yetinmemeleri şarttır. Çünkü dedikodular haber olamaz” görüşüne yer verildi.CHP: KARAL HAKKINDA İŞKENCE İDDİASI VARBaşbakanlık'ın Sabah Gazetesi'nin haberi üzerine yaptığı "yalanlama"da adı geçen polis şefi Maksut Karal hakkında, bir süre önce CHP Konya milletvekili Atilla Kart Başbakan Erdoğan'ın yanıtlaması istemiyle soru önergesi verdi. Kart, Koruma Müdürü Maksut Karal hakkında "işkence" suçundan ne gibi işlemlerin yapıldığını sordu. Kart'ın gündeme getirdiği soru önergesinde, Maksut Karal, Mehmet Kılıç ve Hasan Yıldızkaya hakkında, 1998 yılında gözaltına alınan Tülin Doğan, Levent Murat, Özgür Çakmak, Mehmet Ali Kılıç ve Aykut Elvan adlı kişilere "kötü muamelede bulunup bulunmadığı" soruldu. Ayrıca avukat Zeki Rüzgar ile avukat Murat Demir de bir süre önce yaptıkları açıklamada, 13 Ocak 1994 ve 28 Eylül 1994 tarihinde Karal'ın hem kendilerine hem de müvekkillerine işkence yaptığını öne sürmüş, polis şefi hakkında açtıkları davaların belgelerini gazetecilere dağıtmışlardı. Başbakan'ın Hollanda ziyarete esnasında Erdal Gökoğlu adlı kişi de Maksut Karal'ın kendisine işkence yaptığını iddia etmişti.
button