Başbakanı kim ağlattı?

Güncelleme Tarihi:

Başbakanı kim ağlattı
Oluşturulma Tarihi: Mart 13, 2007 12:54

... ama Başbakanımız da haklı birader.

Mehmet Akif’in Çanakkale Şehitleri’ni boğazı düğümlenmeden okumak, ağlamadan dinlemek ne mümkün!

AA’dan meslektaşım Fırat Yurdakul’un resimaltı diyor ki:

TBMM BASKANI BULENT ARINC VE BASBAKAN RECEP TAYYIP ERDOGAN, ISTIKLAL MARSI'NIN TBMM TARAFINDAN ULUSAL MARS OLARAK KABUL EDILISININ 86. YIL DONUMU NEDENIYLE TBMM'DE DUZENLENEN TOPLANTIYA KATILDI. ARINC VE ERDOGAN TOPLANTIDA SOYLENEN BIR SARKIDA DUYGULANDILAR. (ANADOLU AJANSI - FIRAT YURDAKUL)

İnsan ağlar birader.

Baksanıza...

*

Hürriyet

Çanakkale Şehitleri

Şu Boğaz harbi nedir? Var mı ki dünyada eşi?
En kesif orduların yükleniyor dördü beşi
- Tepeden yol bularak geçmek için Marmara'ya -
Kaç donanmayla sarılmış ufacık bir karaya
Ne hayasızca tahaşşüd ki ufuklar kapalı!
Nerde - gösterdiği vahşetle “Bu: Bir Avrupalı”
Dedirir - yırtıcı, his yoksulu, sırtlan kümesi
Varsa gelmiş, açılıp mahbesi, yahut kafesi!
Eski Dünya, yeni Dünya, bütün akvam-ı beşer
Kaynıyor kum gibi... Mahşer mi, hakikat mahşer
Yedi iklimi cihanın duruyor karşında
Ostralyayla beraber bakıyorsun: Kanada!
Çehreler başka, lisanlar, deriler rengarenk
Sade bir hadise var ortada: Vahşetler denk
Kimi Hindu, kimi Yamyam, kimi bilmem ne bela
Hani tauna da züldür bu rezil istila

Öteden saikalar parçalıyor afakı
Beriden zelzeler kaldırıyor a'makı
Bomba şimşekleri beyninden inip her siperin
Sönüyor göğsünün üstünde o arslan neferin
Yerin altında cehennem gibi binlerce lağam
Atılan her lağımın yaktığı yüzlerce adam
Ölüm indirmede gökler, ölü püskürmede yer
O ne müthiş tipidir: savrulur enkaaz-ı beşer...
Kafa, göz, gövde, bacak, kol, çene, parmak, el, ayak
Boşanır sırtlara, vadilere sağnak sağnak
Vurulup tertemiz alnından uzanmış yatıyor
Bir hilal uğruna Ya Râb, ne güneşler batıyor!

Ey bu topraklar için toprağa düşmüş asker
Gökten ecdad inerek öpse o pak alnı değer
Ne büyüksün ki kanın kurtarıyor tevhidi...
Bedr'in arslanları ancak, bu kadar şanlı idi...
Sana dar gelmeyecek makberi kimler kazsın?
“Gömelim gel seni tarihe” desem, sığmazsın
Herc ü merc ettiğin edvara da yetmez o kitab...
Seni ancak ebediyetler eder istiab
“Bu taşındır” diyerek Kâbe'yi diksem başına
Ruhumun vahyini duysam da geçirsem taşına
Sonra gök kubbeyi alsam da rida namıyla
Kanayan lahdine çeksem bütün ecramıyla
Ebr-i nisanı açık türbene çatsam da tavan
Yedi kandilli Süreyya'yı uzatsam oradan
Sen bu avizenin altında, bürünmüş kanına
Uzanırken, gece mehtabı getirsem yanına
Türbedarın gibi ta fecre kadar bekletsem
Gündüzün fecr ile avizeni lebriz etsem
Tüllenen Magribi, akşamları, sarsam yarana...
Yine bir şey yapabildim diyemem hatırana

*

Gerçi, meslektaşımın haberine göre, Meclis Başkanı ile Başbakan, okunan şiire değil, Çanakkale Şehitleri Kasidesi’ne içlenmişler. Tabiidir. Bizimkiler, milli destanlardan ziyade dini ilahilerden etkilenir.

Mesela...

Ne yazık ki törende Çanakkale Şahitleri Kasidesi’ni okuyan TRT sanatçısı Bilal Demiryürek’in ses kaydı yok elimde. Ama bir büyük sanatçıdan, İsmail Coşar’ın sesinden dinletebilirim (daha doğrusu seyrettirebilirim) isterseniz...

Haberin Devamı

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!