Oluşturulma Tarihi: Haziran 24, 2005 00:00
Erdoğan, "YÖK, düz ve meslek lisesi ayırımcılığı yapamaz. Türkiye üniversiteleri dünyada ilk 500'e giremedi. Sen buralarda başarılı olamıyorsun, gelip yavrularımızın önünü kesiyorsun" dedi.Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, dün Nizip Cumhuriyet Meydanı'nda vatandaşlara hitap etti. Niziplilerle buluşma sözünü yerine getirmekten dolayı duyduğu mutluluğu ifade eden Erdoğan, iktidara gelmelerinden sonra ekonomide yaşanan olumlu gelişmeleri anlattı. Türkiye'de artık dürüst, güvenilir, istikrar vadeden ve Türkiye'nin gururunu ezdirmeyen, alçaltmayan bir hükümet olduğunu belirten Erdoğan, dış politikada Türkiye'nin başını öne eğecek bir karar almalarının mümkün olmadığını kaydetti. KATSAYI 4 temel taş olarak belirttiği eğitim, sağlık, adalet ve emniyette taşı yerine koymanın gayreti içinde olduklarını belirten Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bugün yine konuşuldu, YÖK'te katsayı sayısı ne olacak? Şu anda konuşulanlar, açıklananlar, bunlar bizi tatmin etmiyor. YÖK'ün bu tavrını tasvip etmemiz mümkün değildir. YÖK, şu anda bu ülkede düz liselerle meslek liseleri arasında ayırımcılık yapar durumdadır. Bu ayrımcılığı yapma hakkına sahip değildir. Dünyanın hiçbir gelişmiş ülkesinde sen meslek liselisin, sen düz liselisin diye ayırım yapılmaz. Tercih ettiği yere gider. Bizdeki gibi de değil. Bizde ise imtihan yapıyorsun, bu imtihanı yaptığına göre bunda başarılı olan öğrenci bırak nereye gidecekse oraya gitsin. Başarılı olursa gidecek, olamazsa okuyamayacak. Niye önünü kesiyorsun? Buna hakkın yok. Sen YÖK yönetimi olarak başarılı olmayı istiyorsan, buradan YÖK yönetimini sesleniyorum: Şu anda Türkiye üniversiteleri dünyada ilk 500 içerisinde yer alamamış. İkinci 500'in içerisinde, 2 üniversite var. Birisi 600 küsur, diğer 900 küsur sırada. Önce bunu halledin, bu başarıyı gösterin. Sen buralarda başarılı olamıyorsun, gelip yavrularımızın önünü kesiyorsun. Bu adalet değil. Biz şu anda istiyoruz ki; birçok şeyleri kurumlar kendi içinde halletsin. Bunlar kendi içinde halledilmediği zaman bizler yasama organı olarak yapılması gerekeni yaparız.” “BU YANLIŞTAN VAZGEÇMELİSİNİZ” “Ancak iş yasama organı ile bitmiyor” diyen Erdoğan, şöyle devam etti: “Orada da bir konsensüse ne yazık ki ihtiyaç var. Bunu bizler takip ediyoruz, izliyoruz. Bu konuda da bunu başarmak durumundayız. Özellikle de eğitimde-öğretimde adaletin gereği olarak gerçekleştirmek durumundayız. Önümüze sürekli imam hatip okullarını çıkarmak suretiyle, meslek liselerini mahrum etme yoluna gitmek ayrı bir ayrımcılıktır. Bu ülkede imam hatip okulları bizim dönemimizde kurulmadı. Mazisine gidersek Cumhuriyetin ilk yıllarını görüyoruz. Bu okuldakiler, tüm dersleri okuyor, bunun yanında dini ilimleri de okuyor. Ben ve çocuklarım da imam hatip mezunu. Bu engelleri bana da çıkardılar. Gidip bir de liseyi bitirdik, sonra üniversiteye girdik. Bize de böyle yaptılar. Bu yanlıştan vazgeçmelisiniz. Eninde sonunda bu ülke bunu halledecektir.” Başbakan Erdoğan, eğitimdeki haksızlıkların durdurulması gerektiğini ifade ederek, “Yavrularımızın önünü açın. Açın okusunlar. Kesmeyin önünü. İlgisiz, akla hayale gelmez engellerle ön kesmeyin” dedi. Türkiye'nin ayrımcılığa değil, birliğe ve bütünlüğe ihtiyacı olduğunu söyleyen Erdoğan, bunu başaracaklarını kaydetti. Türkiye'nin kişi başına düşen milli gelirini 10 bin dolara ulaştırmak için çalıştıklarını belirten Erdoğan, “Türkiye'nin bunu düşünmesi lazım. Ama bunlar bunu düşünmüyor. Başka şeylerle uğraşıyor. Yatıyorlar, kalkıyorlar, yok imam-hatip, yok başörtüsü. Ya senin başka işin yok mu?” diye konuştu. “BAŞÖRTÜSÜNÜN SİYASİ SİMGE İLE NE ALAKASI VAR?” 5-10 yıl öncesine kadar gündemde olmayan şeylerin gündeme getirildiğini kaydeden Erdoğan, şunları söyledi: “Diyorlar ki, bu bir siyasi simge. Ne siyasi simgesi, ne alakası var? Bu siyasi simge ise bu başörtülü vatandaşım sadece AK Parti de mi var? Diğer siyasi parti mensupları arasında başörtülü yok mu? DYP'de, CHP'de, ANAP'ta, MHP'de yok mu? Hepsinde var. Eğer bu bir siyasi simge ise bir partisi olması lazım. Milleti bölme yoluna gitmeyiniz. Bu ülkede başı açık olan da örtülü olan da benim canım, ciğerim, kardeşimdir.” Türkiye'nin dış politikada gündem yaratan bir ülke haline geldiğini belirten Erdoğan, “O parti şunu, bu parti bunu demiş, bunlar dışarıdan kurusıkı atıyorlar” dedi. TÜZMEN VE
KOÇ'UN KONUŞMALARI Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen de 2002'de 87 milyar dolar olan ticaret hacminin 2004 yılında 160 milyar dolara çıktığını söyledi. Gaziantep ve Nizip'in Türkiye'nin ekonomik kalkınması için önemli bir yere sahip olduğunu belirten Tüzmen, Zeugma için arkeolojik kazı çalışması yapılacağına dair söz verdiklerini ve bu sözün yerine getirildiğini belirtti. Tüzmen, Zeugma'nın sadece Gaziantep'in ve Türkiye'nin değil, dünyanın hazinesi olduğunu ifade ederek, Zeugma'nın küçük bir bölümü ile dünyanın en büyük 2. müzesinin yapıldığını, ileride bunun en büyük müze olacağını söyledi. Kültür ve Turizm Bakanı Atilla Koç da görevi aldığı ilk akşamdan itibaren Zeugma için hızla çalışmaya başladıklarını ifade ederek, 4,5 ayda müzeyi hizmete soktuklarını bildirdi. Zeugma'daki kalıntıları gün yüzüne çıkaracaklarını belirten Koç, buranın Anadolu'nun renkli bir medeniyeti olduğunu söyledi. Koç, çalışmalara ilişkin müjdelerinin devam edeceğini kaydetti. ERDOĞAN ZEUGMA'DA KAZI ÇALIŞMASINI YENİDEN BAŞLATTI Başbakan Erdoğan, Nizip'teki halka hitabının ardından, Zeugma Antik Kenti'nin kazı çalışmasını başlattı. Zeugma Antik Kenti'ni, tüm insanlığın hizmetine sunma mutluluğu içinde olduklarını dile getiren Erdoğan, hükümet olarak, belediye başkanları, akademisyenler ve arkeologlarla el ele vererek bu süreci devam ettireceklerini söyledi. Hükümetin bu konuda kararlı olduğunu belirten Erdoğan, bu çalışmanın ülke turizmine farklı bir zenginlik kazandıracağını kaydetti. Erdoğan, daha sonra, eşi Emine Erdoğan ve beraberindeki bakanlar ile Zeugma Antik Kenti'nin kazı çalışmasında ilk kazmayı vurdu. Başbakan Erdoğan ve beraberindekiler çalışma yapılan bölgeyi de gezdi ve yetkililerden bilgi aldı.
button