Güncelleme Tarihi:
İşte Başbakan'ın açıklamalarından satırbaşları:
Somali’de yaralanan kardeşlerimiz dün gece Türkiye’ye getirildi. Bir arkadaşımız taburcu oldu. Hayatını kaybeden Kızılay personeli Somalili kardeşimize rahmet diliyorum. Yaralı kardeşlerimize acil şifalar diliyorum.
Türkiye olarak Somali ve Somaliland’in birleşmesi için önemli girişimlerde bulunduk.
İki taraf arasındaki görüşmelerden biz umutluyuz. Güçlü ve kararlı şekilde bu arabuluculuğu gerçekleştireceğiz.
Somali bizim girişimlerimizle dünyada dikkatleri üzerinde toplarken yine bizim çalışmalarımızla son yıllarda önemli mesafe kat etti. Somali’de manzara hızla değişiyor. Umutlar boy atıyor.
“MYANMAR İÇİN NE GEREKİYORSA YAPACAĞIZ”
Myanmar’la ilgili olarak atılması gereken adımları atacak, insani konuda ne yapılması gerekiyorsa bunları yapacağız. Myanmar maalesef bu yardımlara da kapalı durumda. Burada BM’yi de devreye sokmak suretiyle adımları atacağız.
Bişkek’te görüşmelerimiz oldu. Türkiye ile Kırgızistan arasındaki toplantıyı da Bişkek’te bakanlarımızın katılımıyla gerçekleştirdik.
Orhun Abideleri’ne kültür bakanımız gittiler. Oradaki çalışmalarımız hakkında incelemelerde bulundular. Biz de ecdadımızdan önemli izler taşıyan Tonyukuk Abideleri’nin bulunduğu yere gittik. Ulaşım gerçekten zordu, bozkırda arazi araçlarıyla anıtlara ulaştık. Bizim için bu konularda zor yoktu ama ben milliyetçiyim diyenlerin iktidardayım dedikleri dönemde bir kere uğramadıkları yere biz geldiğimizden bu yana ulaştık, ulaşıyoruz ve bir taraftan da inşa ediyoruz.
“780 BİN KİLOMETREKAREYE TIKANIP KALMADIK”
Orhun Abideleri’nin o 46 kilometrelik yolunu biz yaptık. TİKA eli ile Moğolistan’da bir çok projeyi tamamladık. Ben bütün vatandaşlarıma sesleniyorum. AK Parti iktidarının sadece 780 bin kilometrekareye tıkanıp kalmadığını, nerede neyimiz var neyimiz yok ulaştığımızı anlatıyorum.
Zira çok milliyetçi olduğunu savunan ve esip gürleyen bağırıp çağıran Bahçeli’ye ithaf olunur. Bunları gayet iyi bilmesi lazım. Ama işine gelmez. Sadece hakaretle bu süreci geçiştirmek ister. Bağırmakla çağırmakla haklılık elde edilmeyen. Üç buçuk sene de olsa, sen bir iktidar ortağı oldun ve bunun hesabını vermek durumundasın. Zaten millet sana ne kadar değer verdiği ortada. Bütün oy oranlarıyla ortada.
TİKA eli ile Moğolistan’da çok sayıda projeyi tamamladık. Bazıları devam ediyor. Ankara Caddesi’nin düzenlemesini yaptık bitirdik.
“MİLLİYETÇİLİK ECDADINA SAHİP ÇIKMAKTIR”
Tekrar söyleyeceğim. Milliyetçilik slogan atmak değildir. Gençleri birbirine kırdıracak çağrılar yapmak değildir. Devletin kasasını hazinesini boşaltmak, ülkeye millete milyarlarca dolar fatura ödetmek değildir. Milliyetçilik tarihine ecdadına yadigarlara sahip çıkmaktır.
Milliyetçilik ta Moğolistan’da ecdadın izlerini bulmak onları dünya mirasına kazandırmaktır. Milliyetçilik, dünyanın her tarafına ulaşmak, iş birliği tesis etmektir. Milliyetçilik, milliyetçiyim diyenlerin boşalttığı devlet kasasını doldurmaktır.
“BÜTÜN HESABI KİTABI ORTAYA ÇIKARACAĞIZ”
Bakın bugün burada yeni bir rekoru daha açıklıyorum. Milliyetçiyim diyenler, Merkez Bankası’nın kasasını bize 27,5 milyar dolarla teslim ettiler. Şu anda tarihinin en yüksek rezervine ulaştı. Merkez Banka’mızın döviz rezervi 127 milyar dolara çıktı. İşte asıl milliyetçilik budur. Bugün yine esip gürlüyorsun Bahçeli. Hakaret mi hakaret, her türlü şeyi yaptın. Bir de çık da şunları söyle. Hodri meydan dedin, tamam hodri meydan. Bütün hesabı kitabı ortaya çıkaracağız.
Sen gittin IMF’ye borçlandın. Senin borçlarını biz temizledik. Önümüzdeki ay son taksiti ödemek suretiyle borç ilişkisi bitmiş oluyor. MHP’ye gönül veren kardeşlerime sesleniyorum. Bu mudur milliyetçilik, yoksa bizim yaptığımız mı?
Tehditlerle doluşa gelen bir topluluk değil bu millet. Kimin hayırlı bir yolda olduğunu görüyor. Merkez Bankası’nı 127 milyar dolara çıkarıyoruz. Yatırımlara girmiyorum. Enflasyonda ülkeyi getirdiğiniz yer ortada, bize teslim ettiğinizde enflasyon neydi, şu an ne.
Bir gecede bankaların kasaları boşaltıldı. Yüzde 7 bin 500 faizle birilerine rantlar sağlandı. Bunun hesabını vermeyecek misin Bahçeli? Hayır olmadı mı diyeceksin? O hükümetin mensubu olduğuna göre bunun hesabını sormalıydın, sormadın. Bunları görmek durumundayız. Bir kenara koyacak olursak, o zaman iki kere bağırıp çağırmakla, vatandaş da kalkıp bunlar herhangi bir şey yapmamışlar, alnı ak bugünlere böyle gelmişler, gibi bir oyunun tuzağın içine düşerler.
“MADEM Kİ HODRİ MEYDAN DEDİN…”
Madem ki hodri meydan dedin. Bununla ilgili çalışmalar başlar her şey ortaya çıkar. Bizim için hukuki boşluğu olmayan bir şey var. O da milletin iradesidir.
Bu arada CHP genel başkanı, geçtiğimiz hafta grup toplantısında bizim tarih bilmediğimizi ifade etti. Kılıçdaroğlu biz tarihi çok ama çok iyi biliriz. Malazgirt’ten Mohaç’a kadar, İstanbul’un fethinden Çaldıran’a kadar çok ama çok iyi biliriz. Üstelik biz Sayın Kılıçdaroğlu’nun bilmediği ve bir türlü öğrenemediği cumhuriyet ve CHP tarihini de çok ama çok iyi biliriz.
“HANİ BİR ŞARKI VAR YA ‘MAZİ KALBİMDE YARA’…”
O kadar iyi biliriz ki bu kürsüden de başka kürsülerden de kaynaklarıyla Dersim hakkında CHP hakkında, demokrasi hakkında defalarca tarih dersi verdik. Ama hani bir şarkı var ya “Mazi kalbimde bir yaradır” diye. Mazi, yani tarih Sayın Kılıçdaroğlu’nun kalbinde bir yara olduğu için verdiğimiz tarih derslerini öğrenemedi.
KILIÇDAROĞLU’NA BOL SIFIRLI KARNE
Dersim tarihi sıfır, CHP tarihi sıfır, demokrasi tarihi sıfır, İstanbul şehir tarihi sıfır, aday olduğu ilçeyi falan bilmez. Kağıthane’ye Kağıttepe diyecek kadar. Futbol tarihi o da sıfır. Lefter’i orta sahadan alıp kaleye geçirecek kadar sıfır, İslam ve Türkiye tarihi yıldızlı sıfır.
Geçtiğimiz hafta CHP heyetinin çıkartma yaptığı haberleri çıktı. Şanlıurfa’da Hazreti Selahattin Eyyubi türbesi de var. Bu tarih hatasının neresini düzeltelim bilmiyorum. Bir kere Selahattin Eyyübi değil, Hazreti Eyüp Peygamber. Türbe, Şanlıurfa merkezde değil Viranşehir’de. Üçüncüsü, Şanlıurfa merkezde, CHP’lilerin ziyaret edeceklerini duyurdukları yer türbe değil makam.
“SELAHATTİN EYYUBİ TÜRBESİ’Nİ GÖRMEDİLER”
Dedim ya ders veriyoruz veriyoruz ama niyeti yok. Suriye’nin başkenti Şam’ı son aylarda ziyaret ettiler. Gözleri de gönül gözleri de kapalı olduğu için Şam’ın merkezindeki Selahattin Eyyubi Türbesi’ni görmediler.
Şu anda da biz yakın zamanda yaşanan acıların tekrar etmemesi için samimi bir çabanın içindeyiz. Edindiğimiz acı tecrübelerle kılı kırk yarıyor, bin düşünüp bir adım atıyoruz. Hasır altı edildiği için kronikleşen meseleleri kesin çözümlere ulaştırmanın samimi çabasını sarf ediyoruz.
“UMUT KALPLERİ KUŞATMIŞ DURUMDA”
Çözüm süreci adını verdiğimiz süreç, Türkiye genelinde son derece kararlı bir umut yolculuğuna dönüştü. Şu anda 780 bin kilometrekarenin tamamında çözüme yönelik güçlü bir umut kalpleri kuşatmış durumda.
Akil insanlar heyeti bölgelerinde çalışmaya başladılar. CHP ve MHP’nin tüm insafsız eleştirilerine, hakarete varan söylemlerine, edepsizce kışkırtmalarına rağmen akil insanlar gerçekten çok güzel çalışmalar ortaya koyuyorlar.
“AKİL İNSANLARIN TOPLUMDA BİR KARŞILIĞI VAR”
Bu akil insanlar içerisinde olan tüm arkadaşlarımızın hepsinin bu toplumda bir karşılığı var. Ama ne CHP’nin ne MHP’nin bu hakaretleri yapanların toplumda bir karşılığı yok. Bunları çıldırtan da o. Akil insanlar heyeti çok farlı ideolojilerden, farklı inanç gruplarından olan 63 arkadaşımızı temsil ediyor.
Program onlara ait. Yol haritanız size ait. Kimlerle görüşecekseniz istediğinizi yapın. Size inanıyor, size güveniyoruz. Şu ana kadar da başarıyla yürütüyorlar. Vatandaşımız bu dokuz insanı karşısında görünce, umudu artıyor, heyecanı artıyor. Bu kenetlenmeyi hazmedemeyenler, kardeşlik fotoğrafını sindiremeyenler çeşitli provokatif eylemlere girişiyorlar. Olumsuz hadiselerin cüzi ve marjinal olduğunu görüyoruz.
“BU MESELE SADECE AK PARTİ’NİN DEĞİL”
Akil insanlar heyeti, çözüm süreci unsurlardan sadece bir tanesidir. Hepsi değildir. Bazılarının kenara çekilip ellerini kollarını bağlayıp bakalım ne yapacaklar havasında kibirle süreci izlediklerine şahit oluyoruz. Bu mesele sadece AK Parti’nin değil, sadece akil insanların değil 76 milyonun meselesidir.
Çözüm isteyen herkesten ellerini dillerini eğer bunlar mümkün değilse yüreklerini bu sürece koymalarını rica ediyorum. Böyle hayati bir meselede, hayır konuşmayacak olanlar en azından susmak suretiyle sürece katkı vermelerini rica ediyorum. AK Parti olarak biz de sahada yoğun bir gayret içerisindeyiz. Bakanlarımız, milletvekillerimiz, onların eşleriyle birlikte umudu yeşertmenin tatlı gayreti içerisindeyiz.
“CHP SAMİMİYETSİZLİĞİNİ TEKRAR SERGİLEDİ"
Bu sürece muhalefet partilerinin de dahil olması için en başından itibaren samimi bir çaba içinde olduk. Partileri ziyaret etmek istedik kapılar bize kapandı. CHP sonra bizden randevu istedi. Arkadaşlarımıza talimat verdik. Maalesef bunlar da sonuçsuz kaldı. En son bir araştırma komisyonu için girişimlere başladık. Meclis’te çözüm süreciyle ilgili bir araştırma komisyonu için aslında bizden önce CHP’nin vermiş olduğu bir önerge var. Ve biz bu arada ayrıca bir adım attık, komisyonla ilgili bizim bir adımımız daha sonra olduk. CHP milletvekilleri zorla imzaları geri çekilmiş olsa da o önerge, bizzat CHP’nin verdiği önergedir. Bunu bir yere gömmek mümkün değil. CHP bu konuda samimiyetsizliğini tekrar sergilemiştir.
‘Gelin araştırma komisyonu kuralım’ diyorlar, ‘tamam’ diyoruz. Sonra mızıkçılık yapıp misketlerini alıp, çocuklar gibi biz oynamıyoruz deyip kenara çekiliyorlar.
“CHP SEÇMENİNE DE SABIR TEMENNİ EDİYORUM”
Ey CHP yahu siz hani çözümden yanaydınız. Hani araştırma komisyonu kurulsun istiyordunuz, niye kaçtınız, niye çark ettiniz? CHP millete bunu hesabını vermek zorundadır. Allah CHP’yi bu zihin bulanıklığından kurtarması için dua ediyor, CHP seçmenine de sabır temenni ediyorum.
Çözüm süreci başladığından itibaren üzerinde hassasiyetle durduğumuz bir konu var. Bu süreçte şehitlerimizin hatırasına asla gölge düşürmeyeceğiz. Şehit yakınlarımızın, gazilerimizin yakınlarımızın başını asla öne eğdirmeyeceğiz.
ŞEHİT YAKINLARI VE GAZİLER İÇİN YAPILAN DÜZENLEMELER
Biz şehit yakınlarının gazilerimizin ne kadar hassas, ne kadar duygu yüklü bir iklim içinde olduğunu biliyoruz. Muhalefetin sıkça yaptığı gibi bu iklimi asla istismar etmiyoruz. 10 yılı aşkın süre boyunca, şehit yakınlarımıza ve gazilerimize hak ettikleri değeri vermek için çok sayıda düzenleme yaptık.
Geçtiğimiz yıl aile ve sosyal politikalar bakanlığımız bünyesinde ilk defa şehit yakınları ve gaziler dairesi başkanlığı kurduk. 43 ayrı mevzuata dağılmış düzenlemeleri gözden geçirdik. Görüşmeler yaparak onlardan gelen talepleri dikkatle ele aldık ve geçen Temmuz’da bir dizi düzenlemeyi kanunlaştırdık.
Yeni bir düzenlemeyi de bugünden itibaren başlatıyoruz. 12 Şubat’ta grup toplantımızda açıkladığımız düzenlemeleri maalesef CHP genel başkanı anlayamamış ve haftalarca gaf üzerine gaf yapmıştı. Kendisine yapılan düzenlemeleri iyi incelemesini ve anlayarak açıklama yapmasını tavsiye ediyorum. Onun için zaten çark sıfatını onun için koydular.
Terörle mücadele sırasında şehit olanların yakınları ile malul gazilerimizin birer istihdam hakkı bulunuyordu. Bu hakkı biliyorsunuz ikiye çıkardık. Şimdi ise TSK mensubu ve güvenlik görevlilerinden hayatını kaybedenlerin yakınlarına iki, malul olanlara ise bir istihdam hakkı getiriyoruz.
Ayrıca vazife malulu kapsamında bulunanlar ada bir istihdam hakkı getiriyoruz. Ayrıca bunlardan sosyal güvencesi olanların da maaş hakkından yararlanmasına imkan sağlıyoruz.
Örneğin Güngören saldırısında hayatını kaybeden kardeşlerimizin yakınlarına bir istihdam hakkı geliyor. Aynı zamanda Bingöl’deki kardeşimize. Bu arkadaşlarımızın sosyal güvenceleri olsun olmasını maaş hakkına kavuşuyor.
Afyonkarahisar’daki o talihsiz patlamada şehit olan kardeşlerimizin yakınları sadece maaş alıyordu. Daha önce terörle mücadele kapsamında olanlara tanınmış olan, maaş artış imkanlarını şimdi tüm vazife malullerine sağlayacağız.
Vazife ve harp malulü kapsamında olup faizsiz konut kredisinden yararlanamayanlara bu hakkı getiriyoruz. Hak sahipleri 73 bin lira 20 yıl vadeli faizsiz konut kredisi kullanabilecekler.
ÇOCUĞU ASKERDE OLAN MUHTAÇ AİLELERE 250 LİRA MAAŞ
1942’de çıkarılan bir kanunla, oğlu askerde olan muhtaç ailelere yardım yapılması şartı getirilmişti. Ancak bu kanun işletilemedi. Bir standart ve süreklilikte sağlanamadı. Kimi belediyeler bunu yaparken kimileri yapmadı ya da yapamadı.
Şimdi yapacağımız yeni düzenlemeyle, evladı askerde olan, kendisi de ihtiyaç sahibi olan ailelere çocuğu askerde olduğu süre boyunca düzenli olarak ayda 250 lira ödemeye başlıyoruz. Belediyelerin yardımlarını da açık bırakıyoruz.
Bu yeni düzenlemeyle 65 yaşını aşmış muhtaç vatandaşlarımıza ve engellilerimize yönelik maaş uygulamamızın kapsamını da geliştiriyoruz.