Güncelleme Tarihi:
Fahri doktora ünvanı verilen Erdoğan yaptığı konuşmada, "Bu salonda bu ünvanı alıyor olmanın ben de ikinci bir anlamı var. Merhum Mehmet Ali Birand ile bu salonda 32. gün yaptık. Ve çok coşkuluydu... belediye başkanlığım dönemdi ve o dönemde burada 32. gün programının çekimini yaptık. Coşkulu bir öğrenci grubu da buradaydı. Verimli olduğuna inandığım bir programdı" diye konuştu.
TÖRENDEN FOTOĞRAFLAR
GSÜ'DEKİ YANGIN
Galatasaray Üniversitesi'ndeki yangına değinin Erdoğan, "Galatarasay Üniversitesinde meydana gelen yangından dolayı tüm silim dünyamıza geçmiş olsun dileklerimi iletmek istiyorum. Çünkü benzer bir binanın içindeyiz. Yangının tarihi binayı tahrip etmesinin yanısıra içindeki kitaplara da zarar vermesi bizi üzmüştür. Böyle acı hadiselerin tekrar yaşanmaması için böyle tarihi mekanlarda, gerekse kitap gibi hassas eserlerin bulunduğu binalarda yetkililerden kullanıcılardan daha dikkatli olmalarını rica ediyorum" dedi.
MALİ'DEKİ OLAYLAR
Mali'deki olaylar nedeyle Fransa'yı suçlayan Erdoğan, "Şimdi niçin Mali'ye saldırıyorlar... Sevgili dostlar Mali dünyada altın rezervinin en önde olduğu ülkelerden bir tanesi. Ama Mali'de yaşayanlar altını nasıl çıkaracaklarını bilmiyor. Yıllarca onu kim sömürdü Fransa. Şimdi bakın Fransa uçaklarıyla oraya saldırıyor. İçeride sıkıntı yok mu, var. Ancak bu işin yolu bu olmamalı. Suriye'ye neden gelmiyorlar, neden seyrediyorlar. Çünkü orada ne altın var ne de petrol var. Orada sadece özgürlük mücadelesinde olan halk var" şeklinde konuştu.
KENDİSİNİ ÜSTÜN GÖRMEK AYRIMCILIKTIR
İnsana, insanoğluna dair, çok açık bir gerçeğin görülmesi gerektiğine değinen Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Hiçbirimiz, nerede dünyaya gözlerimizi açacağımızı, hangi anne babanın çocuğu olarak doğacağımızı, hangi toplumda, hangi ülkede, hangi deri rengiyle hayata 'merhaba' diyeceğimizi seçme imkanına sahip değiliz. Yeryüzünde hiç kimsenin ama hiç kimsenin, 'Ben şurada doğdum, şu anne-babanın çocuğu olarak doğdum,
Böyle bir kibir, böyle bir böbürlenme, kendisini başkalarından üstün olarak görme, insanlık dışıdır, modern kavramlarla bunu söylersek ırkçılıktır, faşizmdir. Bir kere bu topraklar, tarih boyunca hiçbir zaman bu kavramlara ev sahipliği yapmamıştır. Osmanlı'da asla böyle bir farklılığı göremezsiniz, Selçuklu'da da göremezsiniz. Bir ırkın, bir kavmin, bir kabilenin diğerlerine üstünlük taslaması asla kabul görmemiştir.”
Başbakan Erdoğan, Avrupa'da 1930 ve 1940'lı yıllarda ırkçılık ve faşizm yükselirken, Türkiye'de bu yönde bazı denemelerin ve girişimlerin olduğunu ama bunların asla başarıya ulaşamadığını ve kabul görmediğini ifade etti.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, şöyle konuştu:
“Bizi biz yapan, bizi şekillendiren, toplumsal hayatımızı, aile hayatımızı, şehir, köy hayatımızı çerçevelendiren hangi kaynağa bakarsanız bakın, orada ırk ayrımını göremezsiniz. Ahmet Yesevi'den tutun, Mevlana'ya kadar... Yunus Emre'den tutun, Hacı Bektaş'a kadar... Pir Sultan Abdal'dan Fuzuli'ye, Ahmed-i Hani'den Mehmet Akif'e kadar, bu toprakların hamurunu yoğuran hiçbir kaynakta ayrımcılık yoktur. Bir ırkın diğerine, bir milletin diğerine, bir ulusun diğerine üstünlüğünü savunmak, en başta bu topraklara karşı saygısızlıktır, en başta bu toprakların özüne ihanettir. Parlamentoda bir milletvekili, sanıyorum kariyeri de var. Ama ulus ile millet kavramını birbirine karıştırıyor. Ülkemizdeki Türk için kalkıyor millet, diğeri için ulus diyor. İçerikten haberi yok. Birisi öz Türkçe, diğeri Arapça.”
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, “Dikkatinizi bir yere çekmek istiyorum; küresel finans krizi nedeniyle şu anda İngiltere'de üniversite harç miktarları 3 kat artırılmıştır. Bizde ise küresel finans krizine rağmen, değil artması, harçlar eğitimin gündeminden tamamen çıktı” dedi.
Marmara Üniversitesi'nin 130. kuruluş yıl dönümü ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a “fahri doktora” verilmesi dolayısıyla üniversitenin Haydarpaşa Yerleşkesi'ndeki Ord. Prof. Dr. Reşat Kaynar Konferans Salonu'nda tören düzenlendi.
Erdoğan, burada yaptığı konuşmada, üniversitelerle ilgili sessiz sedasız gerçekleştirdikleri ve üzerinde de maalesef pek fazla durulmayan bir düzenlemeyi hatırlatmak istediğini belirterek, şunları kaydetti:
“On yıllar boyunca, üniversitelerin içinde ya da dışında, protesto gösterilerinde, basın açıklamalarında, eylemlerde, üniversite harçları hep birinci gerekçe olarak ifade ediliyordu. On yıllar boyunca, 'parasız eğitim' gibi, 'harçlara son' gibi sloganları çokça duyduk. Şartların oluşmasıyla imkanların artmasıyla bu yıl biz, üniversitede harç olayını artık kaldırdık. Üniversitelerde birinci öğretim ve açık öğretim öğrencilerinden artık harç alınmıyor. 2 milyon 184 bin üniversite öğrencimiz, harç ödemeden okullarına devam ediyor. Dikkatinizi bir yere çekmek istiyorum; küresel finans krizi nedeniyle şu anda İngiltere'de üniversite harç miktarları 3 kat artırılmıştır. Bizde ise küresel finans krizine rağmen, değil artması, harçlar eğitimin gündeminden tamamen çıkarılmıştır. Üniversite öğrencilerimizin barınma, kredi ve burs ihtiyaçlarında da çok önemli ilerlemeler kaydettik.”
“10 yılda, 128 bin 600 yeni kapasite oluşturduk”
Başbakan Erdoğan, 2002 yılında 193 yurtta 188 bin öğrenciye hizmet verilirken, şu anda 345 yurtta 308 bin öğrenciye hizmet verildiğini belirterek, şöyle devam etti:
“10 yılda, 128 bin 600 yeni kapasite oluşturduk. Geçtiğimiz ay, bir tek toplu açılış töreninde Ankara'da 53 yeni yurt binası açtık ve yatak kapasitesini 40 bin artırdık. Şu anda yeni bir çalışma içindeyiz. Kredi Yurtlar Kurumu yurtlarının tamamına internet erişimi sağlamak için çalışmalarımızı Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı ile birlikte sürdürüyoruz.
Aynı şekilde, 10 yıl içinde burs ve kredilerde yüzde 522 oranında artış sağlandı. 2002 yılında bildiğiniz gibi lisans öğrencilerine 45 lira olan burs ve kredi miktarını, 2013 başında 280 liraya çıkardık. Bunun yanında 200 lira da beslenme yardımı veriyoruz. Ve bu konuda 'Şuna verelim, buna vermeyelim' diye bir ayrımımız yok.
Yüksek lisans öğrencilerine gelince 10 yıl önce yüksek lisans öğrencilerinin aldığı 90 liradır. Bakın şimdi burada 560 lira olmuştur. Doktora öğrencisi de aylık 135 lira alıyordu, bugün 840 liraya geldi. İsteyen her öğrenciye, istisnasız, durumuna göre kredi ya da burs olacak şekilde bu ödemeyi aylık olarak yapıyoruz. Bu sadece emanetin sahiplerine aslında benim ifademle iadesidir.”
Üniversiteler ve Türkiye ile ilgili son derece önemli bir gelişmeyi de paylaşmak istediğini belirten Erdoğan, şunları söyledi:
"Türkiye'de, 2001 yılında, üniversitelerimizde 16 bin 328 uluslararası öğrenci vardı. Şu an itibariyle üniversitelerimizdeki uluslararası öğrenci sayısı 32 bini aşmış durumda. Marmara Üniversitesi'nde 126 farklı ülkeden öğrenci var. Toplam öğrenci sayısı, 2 bin 500. Ülkemiz genelinde bu sayıyı yeterli bulmuyoruz. Bu sayı, hem üniversitelerimizin hem Türkiye'nin potansiyelini yansıtmıyor. OECD rakamlarına göre, dünyada 4 milyon uluslararası öğrenci var. Biz, bu 4 milyon öğrenciden sadece 32 binini ülkemize çekebiliyoruz ve dünyada bu noktada üzülerek söylüyorum 30. sıradayız. Daha ileriye gitmemiz lazım.”
Yabancı öğrencilere verilen burslara düzenleme
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 2012 yılının başında, Türkiye Cumhuriyeti adına yabancı öğrencilere verilen bursları “Türkiye bursları” adı altında yeniden düzenlediklerini anlatarak, Türkiye'de okumak isteyen öğrenci sayısında 2012'de çok ciddi artış olduğunu, imkanlar dahilinde bir seçme yapıldığını ve bu yıl, sadece devlet bursuyla Türkiye'ye 4 bin 18 öğrenci geldiğini ve eğitim görmeye başladığını söyledi.
Marmara Üniversitesi'nde 126 farklı ülkeden 2 bin 500'e yakın öğrencinin eğitim görmesinin çok anlamlı olduğunu belirten Erdoğan, bu sayıların çok daha yukarılara çıkarılması gerektiğini kaydetti.
Erdoğan, “Uluslararası öğrenciler, üniversitelerimize, ekonomiye katkı sağladıklarından daha çok, mezuniyet sonrasında Türkiye ile o öğrencilerin ülkeleri arasında bir iletişim köprüsü kuruluyor. Buradaki benim sevgili genç arkadaşlarım, öğrencilerimizin arkadaşları oluyor. Yarın belki bunlar kendi ülkelerine gittiklerinde ülkesinde başbakan olacak, belki bakan olacak veya herhangi bir kurumun başına geçecek. Onlarla bu irtibatın mezun olduktan sonra devam ettirmenin önemini özellikle hatırlatmak istiyorum. Birçok farklı ülkeden, 150 ülkeden öğrencinin, Türkiye üniversitelerinde eğitim görmesi, Türkiye'nin şehirlerinde yaşaması, gençlerimizin ufkunun daha da genişlemesine, dünyayı daha yakından tanımalarına da fırsat veriyor” değerlendirmesinde bulundu.
PROTESTOCU GRUP GÖZALTINA ALINDI
Başbakan Erdoğan’ın bulunduğu Marmara Üniversitesi Haydarpaşa Kampüsü’ne doğru yürüyüşe geçen gruba polis müdahale etti. "Öğrenci Kolektifleri" üyesi grup, Haydarpaşa otobüs durağında toplanarak Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın da bulunduğu Marmara Üniversitesi Haydarpaşa Kampüsü’ne doğru yürüyüşe geçti. Pankart açıp sloganlar atan grubun yolu, çevik kuvvet polisi tarafından kesildi. Yürümek isteyen grup ile polis arasında arbede yaşandı. Polis göstericileri gözaltına alarak çevik kuvvet otobüsüne bindirdi. 18 kişinin gözaltına alındığı belirtilirken polisin kampüs çevresindeki önlemi devam ediyor.