Başbakan'dan 'aşırı uç' yanıtı

Güncelleme Tarihi:

Başbakandan aşırı uç yanıtı
Oluşturulma Tarihi: Ekim 10, 2006 15:09

Erdoğan, cumhuriyetin değerlerine karşı tehditler olduğunu ifade ederek, “Ancak, bunların toplumun geneline yayamayacağımız aşırı uçlar olduğunu ve takibinin de suç ceza sistemi içinde yapılması gerektiğini unutmayalım” dedi. Erdoğan, “Son tahlilde uçlarda bulunanlar da bizim insanımız. Bunu anlamayan, bunu hazmedemeyenler olabilir. Onları merkeze çekmenin, kazanmanın gayreti içinde olmak da hepimizin ortak görevidir” diye konuştu.

Haberin Devamı

AKP Genel Başkanı ve Başbakan Tayyip Erdoğan, partisinin TBMM grup toplantısında yaptığı konuşmada, partisinin TBMM grup toplantısında yaptığı konuşmada, “Yaraları kanatan değil, yaraları iyileştiren olmalıyız. Kavgalara taraf olan değil, sadece toplumsal barışa, dostluğa, kardeşliğe taraf olan olmalıyız” diye konuştu.

İHTİLAF KONULARI POLEMİK KONUSU OLMAMALI

Erdoğan, şöyle devam etti: “Cumhuriyet değerlerimizin toplumsal ihtilaf konusu olmasını, gündelik polemiklere malzeme edilmesini engellemek zorundayız. Bu ülkenin bütün insanlarına sonuna kadar inanıyorum, en azından inanmak istiyorum. Güveniyorum, güvenmek istiyorum. Ama karşımızdakiler varsın inanmasın, varsın güvenmesin. Biz bu şekilde yolumuza devam edeceğiz.

UÇLARDAKİLER DE BİZİM İNSANLARIMIZ

Haberin Devamı

Bu ülkeye, bu ülkenin geleceğine, bu milletin birlik ve beraberliğine, Cumhuriyetin değerlerine karşı tehditler yok mu? Elbette var. Ancak, bunların toplumun geneline yayamayacağımız aşırı uçlar olduğunu ve takibinin de suç ceza sistemi içinde yapılması gerektiğini unutmayalım. Yine unutmayalım ki son tahlilde uçlarda bulunanlar da bizim insanımız. Bunu anlamayan, bunu hazmedemeyenler de olabilir. Onlara da sesleniyorum: Bugüne kadar onlara yönelik ne yaptınız? Gücünüz vardı da gereğini mi kullanmadınız? Orada da suçlusunuz. Kazanabilecektiniz niye kazanmadınız? Ülkeyi bu dertlerden kurtarabilecektiniz niye kurtarmadınız? İşte biz diyoruz ki onları merkeze çekmenin, kazanmanın gayreti içinde olmak da hepimizin ortak görevidir. Diliyor ve inanıyorum ki milletimiz bütün fertleriyle Cumhuriyetimizi, değerleri ve kurumlarıyla bütünleştirecektir. Hala bunların üzerinde spekülasyon yapmaya gerek yok. Bunların üzerinden prim sağlamaya, rant elde etmeye gerek yok.”

"CUMHUR BİZİZ"

“Çünkü biz cumhuruz, cumhur, Cumhuriyete sahip çıkmayacak da kim sahip çıkacak?” diyen Erdoğan, “Kimse kalkıp da 'Cumhuriyet senindir, senin değildir' veya 'senindir benim değildir...' dememeli. Böyle bir kavganın içine girilir mi ya, böyle bir saplantı olur mu? Cumhuriyet cumhurun kurumsallaşmasıdır. Dolayısıyla onun tek sahibi ve yöneticisi de milletin ta kendisidir” diye konuştu. Erdoğan, milletin bu yetkiyi zaten kendi adına sadece vekillerine verdiğini ve bunun için de yapılması gereken, atılması gereken her türlü adımların atılacağını ifade etti.

“BİRBİRİNİZE TAHAMMÜL ETMEYİ BİLİN”

Başbakan Erdoğan, şöyle devam etti: “İnsanımıza, kurumlarımıza, birbirimize olan sevgimize, saygımıza, bağlılığımıza, toplum iradesine adaletin tecellisine inanmak durumundayız. Türkiye'nin kuruluş ideallerine bağlı kalarak, ama değişen dünya ve dünya gerçeklerine açık olarak ilerleyeceğiz.

Birbirinize tahammül etmeyi bilin, birbirinize saygı göstermeyi öğrenin. Tahammül etmeyi bile ben, halkıma aslında saygısızlık olarak görüyorum. Tahammül etmek değil, saygı göstermek... Ama en uç noktada... O zaman ona tahammül diyebilirsiniz. İnanıyorum ki biz milletimizle böyle bir noktada değiliz. Biz saygı konumundayız, saygı noktasındayız, saygı göstermeye mecburuz.”

DEMOKRASİYİ KURBAN ETMEYİN

Başbakan Erdoğan, “Demokrasiyi korkulara, barışı çatışmalara, adaleti adaletsizliklere ne olur kurban etmeyin” diyerek, Türkiye'nin, “Muasır medeniyet çıtasını aşmanın, parlak bir geleceğin eşiğinde” olduğunu söyledi.

Gelecekteki en önemli engelin, iç tartışmalarla zaman kaybetmek olduğunu düşündüğünü kaydeden Erdoğan, 'Bizi, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün işaret ettiği çağdaşlaşma hedefinden geriye götürecek bir şey varsa o da bana göre işte budur” dedi.

“TOPLUMSAL YAPI PROVOKASYONLARDAN UZAK TUTULMALI”

Haberin Devamı

Erdoğan, toplumsal yapının; manipülasyon ve provokasyon gibi etkilere açık olmaktan hep birlikte uzak tutulması gerektiğini kaydetti. Bunun için önce yaşanılan değişimlerin etkisiyle oluşan şüpheleri kaygı, korku ve endişeleri aşmak; psikolojik duvarları kaldırmak gibi bir sorumlulukları bulunduğunu anlatan Erdoğan, sosyal alanda tazelenmeye, yenilenmeye, vatandaşlık bilincini yükseltmeye ihtiyaç olduğunu bildirdi.

UZLAŞMA ZEMİNİ BULMALIYIZ

Gelecekteki dönemi, toplumsal barışı güçlendirecek bir sosyal restorasyon dönemi olarak gördüklerini ifade eden Erdoğan, “Etnik, dini, mezhepsel, fikri, kültürel farklılıklara bakmadan kadın-erkek ayırmadan, bütün sosyal tarafları kucaklayacak yeni bir toplumsal uzlaşma zemini oluşturmak mecburiyetindeyiz” diye konuştu. Erdoğan, Türkiye'nin, bütün şehirleri birbirine yakınlaştıran, insanı aynı duyguda birleştiren, farklılıklarıyla zenginleşen ülke olmak zorunda olunduğunu anlattı.

Gönül kırgınlıklarını, haksızlıkları, küskünlükleri geride bırakacak yeni bir dostluk ve kardeşlik ikliminin oluşturulması gerektiğine işaret eden Erdoğan, ”Güçlü Türkiye, güçlü Cumhuriyet bu kimyadan hayat bulmuştur. Bundan sonra da Cumhuriyetimizin güç kaynağı, milletimizin bu dayanışması birlik ve beraberliğidir” diye konuştu.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!