Başbakan'a protestoya 4'er yıl hapis istemi
Güncelleme Tarihi:
Bahri KARATAŞ/İZMİR, (DHA)
Oluşturulma Tarihi: Ocak 21, 2009 17:39
BAŞBAKAN Recep Tayyip Erdoğan'ın geçen yıl haziran ayında İzmir'i ziyareti sırasında, ‘Ekmeğime, suyuma, toprağıma dokunma’ yazılı pankart açıp slogan attıkları, polise direndikleri iddia edilen ÖDP Buca İlçe Başkanı Ulaş Kantarcı ile ilçe yönetim kurulu üyesi Devrim Cem Erturan hakkında ‘görevi yaptırmamak ve direnmek’ suçlarından 4'er yıl hapis istemiyle dava açıldı.
Geçen yıl haziran ayında gözaltına alınıp, çıkarıldıkları nöbetçi mahkemece tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılan Ulaş Kantarcı ile Devrim Cem Erturan, haklarında ‘görevi yaptırmamak ve direnmek’ suçlarından açılan dava kapsamında, İzmir 16'ıncı Asliye Ceza Mahkemesi'nde bugün ilk kez yargıç karşısına çıktı. Duruşmada Kantarcı ve Devrim Cem Erturan'ın yanı sıra davacı olan polis memurları ile tarafların avukatları hazır bulundu.
Devrim Can Erturan, ifadesinde “Arabadan inip yola adımımızı atar atmaz, çok sayıda resmi ve sivil polis, uyarıda bulunmadan, bize orantısız güç kullandı. Ayrıca bizi dövdüler. Daha sonra zorla minibüse bindirip, karakola götürdüler. Başbakanın programı bitip, gidene kadar bizi karkolda gözaltında tuttular. Darp edildiğimiz raporla da kanıtlandı. Böyle bir suçu işlediğimi düşünmüyorum, böyle bir gerçeklik de söz konusu değildir. Bunun görüntülü ve fotoğraflı belgeleri de mevcuttur, delil olarak bunları sunacağız. 30 metre genişliğindeki bir yolun iki kişi tarafından kapatılması zaten fiziki olarak mümkün değildir. Tutulmuş olan tutanak düzmecedir. Müşteki konumundaki polisler, her ne kadar bizler tarafından darp edildiklerini iddia ediyorlarsa da bu mümkün değildir” dedi. Diğer sanık Ulaş Kantarcı, “50 kişilik koruma ordusunun olduğu bir yerde böyle bir eylem yapmamız imkansız” dedi.
Şikayetçi polis memurlarından Veli Nenni ise ifadesinde sanıkları gözaltına almak isterken elini ısırdıklarını öne sürdü. Nenni, “Çevik kuvvet ekibinde görevliydim. Başbakan Hilton Oteli'nde yemekteydi. Yemekten çıkıp otobüse bineceği sırada iki kişi ellerindeki pankartı açtı. Amirlerimizin emirleri doğrultusunda biz, bu kişileri etkisiz hale getirmek istedik. Bu sırada biri benim elimi ısırdı. Minibüse bindirip karakola götürdük” dedi. Polis memuru Mehmet Ertuğrul ise, şunları söyledi:
“Biz devlet memuruyuz, hükümetin politikası bizi ilgilendirmiyor. Biz Başbakanı korumakla görevliyiz. Ona karşı gelecek herşeyden biz sorumluyuz. Sanıkları daha önceden tanımıyorum, kendilerine karşı bir husumetimiz yok. Kanunlar çerçevesinde müdahalede bulnuyoruz. Bu olay ani gerçekleşti. İki kişi ellerinde pankartla slogan atmaya başladı. Bomba veya silah olabileceğini düşünüp onun için müdahale ettik. Sanıklardan şikayetçiyiz” dedi. Duruşma eksik evrakın tamamlanması için ertelendi.
DAHA ÖNCE DE PARA CEZASI KESİLDİ
Olayın ardından Ulaş Kantarcı ve Devrim Cem Erturan'a trafik polislerince, ‘Trafik idari para cezası karar tutanağı’ düzenlenmişti. İki kişinin yaya olarak yolu trafiğe kapattıkları belirtilerek 55'er TL'lik para cezası kesilmişti.
Devrim Can Erturan, ifadesinde “Arabadan inip yola adımımızı atar atmaz, çok sayıda resmi ve sivil polis, uyarıda bulunmadan, bize orantısız güç kullandı. Ayrıca bizi dövdüler. Daha sonra zorla minibüse bindirip, karakola götürdüler. Başbakanın programı bitip, gidene kadar bizi karkolda gözaltında tuttular. Darp edildiğimiz raporla da kanıtlandı. Böyle bir suçu işlediğimi düşünmüyorum, böyle bir gerçeklik de söz konusu değildir. Bunun görüntülü ve fotoğraflı belgeleri de mevcuttur, delil olarak bunları sunacağız. 30 metre genişliğindeki bir yolun iki kişi tarafından kapatılması zaten fiziki olarak mümkün değildir. Tutulmuş olan tutanak düzmecedir. Müşteki konumundaki polisler, her ne kadar bizler tarafından darp edildiklerini iddia ediyorlarsa da bu mümkün değildir” dedi. Diğer sanık Ulaş Kantarcı, “50 kişilik koruma ordusunun olduğu bir yerde böyle bir eylem yapmamız imkansız” dedi.
Şikayetçi polis memurlarından Veli Nenni ise ifadesinde sanıkları gözaltına almak isterken elini ısırdıklarını öne sürdü. Nenni, “Çevik kuvvet ekibinde görevliydim. Başbakan Hilton Oteli'nde yemekteydi. Yemekten çıkıp otobüse bineceği sırada iki kişi ellerindeki pankartı açtı. Amirlerimizin emirleri doğrultusunda biz, bu kişileri etkisiz hale getirmek istedik. Bu sırada biri benim elimi ısırdı. Minibüse bindirip karakola götürdük” dedi. Polis memuru Mehmet Ertuğrul ise, şunları söyledi:
“Biz devlet memuruyuz, hükümetin politikası bizi ilgilendirmiyor. Biz Başbakanı korumakla görevliyiz. Ona karşı gelecek herşeyden biz sorumluyuz. Sanıkları daha önceden tanımıyorum, kendilerine karşı bir husumetimiz yok. Kanunlar çerçevesinde müdahalede bulnuyoruz. Bu olay ani gerçekleşti. İki kişi ellerinde pankartla slogan atmaya başladı. Bomba veya silah olabileceğini düşünüp onun için müdahale ettik. Sanıklardan şikayetçiyiz” dedi. Duruşma eksik evrakın tamamlanması için ertelendi.
DAHA ÖNCE DE PARA CEZASI KESİLDİ
Olayın ardından Ulaş Kantarcı ve Devrim Cem Erturan'a trafik polislerince, ‘Trafik idari para cezası karar tutanağı’ düzenlenmişti. İki kişinin yaya olarak yolu trafiğe kapattıkları belirtilerek 55'er TL'lik para cezası kesilmişti.