Başbakan'a 'komisyoncu' benzetmesi

Güncelleme Tarihi:

Başbakana komisyoncu benzetmesi
Oluşturulma Tarihi: Ekim 18, 2005 16:13

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Başbakan Erdoğan’ın "Benim görevim Türkiye’yi pazarlamak" şeklindeki sözleri anımsatarak, "Sayın Başbakan Ülker pazarlarken komisyon alıyordu. Peki şimdi Türkiye’yi pazarlarken komisyon ne oluyor?" diye sordu.

Haberin Devamı

Deniz Baykal partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, Türkiye-AB ilişkilerinin 3 Ekim belgesinden sonra gerçekte nasıl bir tablo ortaya koyduğunun tüm Türkiye’nin anlaması gerektiğini, çünkü Türkiye’nin tek taraflı bir kamuoyu yönlendirme kampanyası ile karşı karşıya olduğunu söyledi. Türkiye’nin vereceği tüm ödünlere karşın AB’ye tam üye olsa bile serbest dolaşım, tarım ve kalkınma fonları gibi konularda kısıtlamalarla karşı karşıya kalacağını dile getiren Baykal, "Bayram yapmamız istenen manzara bu. Bütün bunları içimize sindireceğiz, binbir ödün vereceğiz sonra eteklerimize zil takacağız ve sevineceğiz. Avrupa’nın vicdanını rahatlatacağız. Türkiye’ye bu ikinci sınıf üyeliği reva görenleri bu ayısından kurtaracağız" dedi.

BUNLARIN KARNI GENİŞ

Haberin Devamı

Baykal, AB Uyum Komisyonu Başkanı Yaşar Yakış’ın Kıbrıs Gazetesi’ne verdiği, "Uçakların, gemilerin gelmesi dünyanın sonu değil" demecine de tepki gösterirken, "Yani liman ve havaalanlarının açılmasıyla meşgul değil, dünyanın sonunun ne olduğuyla meşgul. GKRY’yi hukuken tanımak da, Kıbrıs’taki Türk askerinin geri çekilmesi de dünyanın sonu değil. Karnı geniş bunların. Ermeni soykırımını tanımak da dünyanın sonu değil. Kendilerini alıştırmışlar milleti alıştırmaya çalışıyorlar" diye konuştu.

ÖNCE SAĞCI ŞİMDİ YAĞCI OLDULAR

Baykal, CHP’yi AB karşıtı olarak göstermeye çalışanlara da sert tepki gösterdi. Bazı kesimlerin CHP’ye saldırma, suçlama, karıştırma anlayışıyla etkisizleştirme arayışına girdiklerini savunan Baykal, "Eski solcular önce sağcı oldular, şimdi yağcı oldular. Eskiden Rusya’ya yağcılık yaparlardı şimdi AB’ye yapıyorlar" dedi.

HESABI YÜCE DİVAN’DA SORULACAK

Başbakan Erdoğan’ın bir süredir köşeye sıkışmış durumda olduğunu savunan Baykal, ortaya atılan bazı iddialar ve gelişmelerin bir Başbakanın hiç uygun olmayan ilişkiler içine girdiğini gösterdiğini söyledi. Erdoğan’ın da olayı saptırma konusunda bir çaba içine girdiğini ve "Sermaye ırkçılığı yapıyorlar" gibi açıklamalarda bulunduğunu anlatan Baykal, Kuşadası Limanı, Tüpraş ve Galataport konularında ortada çok ciddi hukuksuzluk bulunduğuna işaret etti. Bu üç olayın arkasında bir özel, gizli mutabakat olduğunu belirten Baykal, "Türkiye’de Başbakanlar, Başbakan olunca milletin malını istediğime veririm sanıyorlar. Türkiye Başbakanlarına bunun böyle olmadığını öğretemedik" dedi.  CHP’nin ne sermayenin, ne de insanların ırkçısı olmadığını kaydeden Baykal, "Bize ırkçılık kadar ağır hakaret içeren bir ifade olamaz. Çünkü ırkçılık demek insan olmaya meydan okumak demektir. Ben sana karşı çıkıyorum sayın Başbakan sana karşı çıkıyorum" dedi. Baykal, Kuşadası Limanı, Tüpraş ve Galataport konulyarında gensoru verdiklerini anımsatan Baykal, "Tıpkı Türkbank’ta yaptığımız gibi görevimizi yapacağız. Gün gelecek Meclis aritmetiği değişecek ve bunların hesabı Yüce Divan’da sorulacak" diye konuştu.

Haberin Devamı

TÜRKİYE’Yİ PAZARLARKEN KOMİSYON NE OLUYOR?

Başbakan Erdoğan’ın "Benim görevim Türkiye’yi pazarlamak" şeklindeki sözlerini de anımsatan Baykal, "Tabi Başbakanın mesleği pazarlamacılık. Ülker pazarlamasından Türkiye pazarlamasına geçmiş bulunuyor. Tabi pazarlamanın meşru payı komisyondur. Sayın Başbakan Ülker pazarlarken komisyon alıyordu. Peki şimdi Türkiye’yi pazarlarken komisyon ne oluyor? Bizzat bu başbakan Türkiye’ye yakışmıyor" diye konuştu.

TÜRKİYE’DE HUKUK CİDDİ SINAV VERİYOR

Baykal, Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Rektörü Yücel Aşkın’ın tutuklanması olayını artık sessizce izleme olanağının kalmadığını dile getirdi. Türkiye’nin bu konuyu artık sessizce geçirmesinin olanağının kalmadığını kaydeden Baykal, Cumhuriyet tarihinde ilk kez bir rektörün yaka paça tutuklandığını ve cezaevine gönderildiğini belirtti. Bunun çok vahim bir manzara olduğunu vurgulayan Baykal, rektörün şahsında Türkiye’de hukuk ve adaletin çok ciddi bir sınav verdiğini kaydetti. Bu konuyla ilgili olarak hükümet düzeyinde adliye mensuplarıyla bir ilişki kurulup kurulmadığını merak ettiğini ifade eden Baykal, "Türkiye nereye gidiyor. Herkesi aklını başına almaya çağırıyorum. Eski siyasi husumetlere adliyeyi, yargıyı alet etmeye Türkiye sessiz kalamaz" dedi.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!