Güncelleme Tarihi:
Yıldırım, konuşmasına Tokatlıları, "Tokat, Allah'ına kurban. Hey on beşli on beşli, Tokat yolları taşlı. On beşliler gidiyor, kızların gözü yaşlı. Bugün yine çok güzelsin Tokat. On beşlilerin şehri Tokat, Plevne kahramanı Gazi Osman Paşa'nın şehri Tokat, şehitler, yiğitler diyarı Tokat, seni gönülden selamlıyorum." şeklinde selamlayarak başladı.
Tokat'ın "yiğit yatağı" olduğunu belirten Yıldırım, 15 Temmuz gecesi, Tokatlıların Fetullahçı Terör Örgütü'ne karşı göğsünü siper ettiğini, bayrağına, geleceğine sahip çıktığını hatırlattı.
15 Temmuz gecesi Tokat'ın yedi şehidi ve gazileriyle demokrasiye sahip çıktığını dile getiren Yıldırım, darbe girişimi sırasında Ankara ve İstanbul'da şehit olan Tokatlıların isimlerini söyleyerek, bütün şehitlere Allah'tan rahmet, gazilere ise hayırlı, sağlıklı ömür diledi.
"Memlekete bir çivi çakmayanlar ne Tokat'ın taşlı yollarını bilir ne de bu şehrin maddi, manevi zenginliklerini bilir." diyen Yıldırım, alandaki vatandaşlara, "Büyük Türkiye için, güçlü Türkiye için, aydınlık yarınlar için hazır mı Tokat?" diye sordu.
"Evet" karşılığını alan Yıldırım, "Tokat işi bitirmiş, kırk bin kere Maşallah. Tokat, 16 Nisan'da şefkat tokadını vurmaya hazır mısın?" dedi.
"SİZDEN YETKİ ALMADAN ADIM ATMADIK, ATMAYIZ"
Yıldırım, AK Parti'nin, milletin partisi, milletle yürüyen bir parti olduğuna işaret eden Yıldırım, şunları kaydetti:
"Biz, Tokat'tan, sizden yetki almadan adım atmadık, yine de atmayız. 16 Nisan'da büyük kararı siz vereceksiniz. 16 Nisan'da son sözü siz söyleyeceksiniz. Ana muhalefet partisi Genel Başkanının referandum günü yaklaştıkça sinirleri bozulmaya başladı, ayarı kaçtı. Diyor ki 'Eğer başkanlık sistemi 15 Temmuz gecesi geçerli olsaydı o zaman Türkiye diye bir şey kalmazdı.' Bak bak, lafa bak, bu ne demektir biliyor musun? Bu, milletine güvenmemek demektir, milletine inanmamak demektir, bu milleti tehdittir, 'Eğer başkanlık gelirse darbe olacak' demektir. Kılıçdaroğlu, sen bu milleti tanımayabilirsin ama bu millet 15 Temmuz'da bütün dünyaya nasıl kahraman bir millet olduğunu, nasıl aziz bir millet olduğunu gösterdi."
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun "Gidin namusunuzla, şerefinizle, onurunuzla 'hayır' oyu verin." dediğini aktaran Yıldırım, "Bu ne demek? Bu ne biçim bir laf? Böyle bir üslup olur mu? Ana muhalefet partisi Genel Başkanı nasıl böyle bir dil kullanabilir? Bu 'evet' diyenlere hakarettir. Bu 'evet' diyenlere saygısızlıktır. Bu dil birleştirici değil, bu dil ayrıştırıcı bir dildir. Yani 'evet' diyen namuslu değil, onurlu değil, şerefli değil. Hadi oradan. Bu millet öyle bir millet ki tuzağa düşmez 'evet' de verir, 'hayır' da verir. Ne verirse verir başımız gözümüz üstünde yeri vardır. Biz, asla bunların seviyesine inmeyeceğiz." vurgusu yaptı.
Yıldırım, Tokat'ta "Güneş yarasalara çirkin gözükür" diye bir söz olduğunu anımsatarak, "Bunlar istedikleri kadar rahatsız olsun, güneş evelallah 16 Nisan sabahı Türkiye'nin üzerine doğacak. Bunlar Tokat'a gelirse, siz bunları doğru Ballıca kayalıklarına götürün, Ballıca Mağarası'nın güzelliklerini görsünler. Hem de güneşin, aydınlığın kıymetini anlasınlar." ifadelerini kullandı.
"BUNLARLA VAKİT KAYBETMEYELİM"
CHP'nin bugüne kadar Türkiye'nin hayrına, faydası olan bir işe "evet" demediğini vurgulayan Yıldırım, şöyle konuştu:
"Yavuz Sultan Selim Köprüsü yapılacak bunlar ne diyor? Hayır. Dünyanın en büyük havalimanı yapılacak bunlar ne diyor? Hayır. Hızlı tren yapılacak 'hayır'cılar yine en önde. Marmaray, 150 yıllık ecdadımızın, dedelerimizin hayali gerçeğe dönecek yine bunlar 'hayır' safında. Bunlar her şeye 'hayır' der ama köprüyü yapıp bitirdiğiniz zaman herkesten önce onlar geçerler. Böyle de bir huyları var. Bugün de 'hayır' diyorlar, 'hayır' demekle kalmıyor, 'evet' diyenlere de ileri geri laf ediyorlar. Biz bunlara gülüp geçeceğiz. Bunlarla vakit kaybetmeyelim.
Türkiye'yi bugünlere getiren AK Parti, bundan sonra da 16 Nisan'dan sonra da güçlü iktidar, kalıcı istikrar ilkesiyle, esasıyla kararlılıkla yoluna devam edecek. Ben buradan bir çağrı yapıyorum, CHP 'hayır' çağrısı yapacak, HDP 'hayır' çağrısı yapacak, PKK da 'hayır' diyecek, FETÖ de 'hayır' diyecek ama bu millet, Tokat, Allah'ın izniyle gür sesiyle Cumhuriyet Meydanı'ndan 'evet, evet, evet' diyecek. Muhalefetin bu tavrından sonra, üslubundan sonra CHP'ye, HDP'ye, Saadet Partisi'ne, Büyük Birlik Partisi'ne, diğer partilere gönül veren kardeşlerimiz, Türkiye'nin aydınlık yarınları için 'evet' mührünü sandıkta basacaklar. MHP'ye gönül veren ülkücü, milliyetçi kardeşlerim de 'evet' diye bu kervana işin başından beri dahil oldular."
Başbakan Yıldırım, bölücü terör örgütü PKK'nın sözde yöneticilerinin "Bu referandumda 'evet' çıkarsa biz biteriz." dediğini ifade ederek, "Evet çıkacak, siz de biteceksiniz, FETÖ de bitecek. 16 Nisan'da sandığa gidiyoruz ve 18 maddelik anayasa değişikliği için kararımızı veriyoruz." dedi.
"HÜKÜMETİ DE SANDIKTA SİZ KURACAKSINIZ"
Neden anayasa değişikliği yapılmasına ihtiyaç duyulduğunu anlatan Yıldırım, şunları kaydetti:
"Bizim bu ülkede artık darbelerle, vesayetlerle, dayatmalarla kaybedecek bir günümüz bile yok. Daha hızlı yol almamız lazım. Cumhuriyetimiz 100'üncü yılına giderken muasır medeniyetler seviyesine Türkiye'yi ulaştırmak, Türkiye'yi dünyada parmakla gösterilen 10 ülke arasına sokmaya ahdettik, karar verdik, bunun için sandığa gideceğiz. Güçlü Türkiye için var mısınız, aydınlık yarınlar için hazır mısınız? Yeni sistemle seçim yapıldığı, sandıklar açıldığı andan itibaren 5 yıl görev yapacak hükümet belli oluyor. Seçimin kimi kazandığına siz karar vereceksiniz, kapılar arkasında birileri karar vermeyecek. Hükümeti de sandıkta siz kuracaksınız.
Başbakan Yıldırım'ın konuşmasına verdiği kısa aranın ardından, konuşmanın gerçekleştirildiği platforma üzerilerinde gelinlik ve damatlıkla Gönül Refahiyeli ve Fatih Coruş çifti çıktı. Başbakan Yıldırım, "Gençler 'Biz 16 Nisan'ı bekleyemeyiz, o kadar vaktimiz yok', onlar bugün kararı vermişler, siz de şahitlik ediyor musunuz? Şahit misiniz?" diye konuştu.
Vatandaşların "Evet" diye karşılık vermesi üzerine Başbakan Yıldırım, "Allah mübarek etsin, tebrik ediyorum." dedi.
Başbakan Yıldırım'ın, "Fatih, Gönül'ü eş olarak kabul ediyor musun?" diye sorması üzerine, damat, "Sizin ve Tokatlıların huzurunda sonsuza kadar 'Evet' diyorum." karşılığını verdi.
Gönül Refahiyeli'nin, hemşehrisi olduğunu dile getiren Yıldırım, "Gönül, Fatih'i eş olarak kabul ediyor musun?" dedi. "Bütün kalbimle evet." cevabını alan Yıldırım, "Ben şimdi nikah memuru oldum. Ben de belediye başkanının bana verdiği yetkiye dayanarak sizleri karı koca ilan ediyorum. Allah mesut bahtiyar eylesin, Allah iki cihan saadeti versin." ifadelerini kullandı.
Tokat Belediye Başkanı Eyüp Eroğlu'nun platforma çıkması üzerine ise Başbakan Yıldırım, Eroğlu'na geç kaldığını söyledi.
Başbakan Yıldırım, "Evlilikte, bir sır vereyim mi sana? İtaat et, rahat et. Bir de birbirinize 'Peki' demesini bilin. Biriniz sinirlendi mi öbürü 'Peki' diyecek veya tersini yapacaksınız, gül gibi geçinip gideceksiniz. Aslında evlilik uzun ince bir yol ama telaşlanmayın o yolları sizin için uzun duble yol haline getirdik. İşiniz kolay olacak. Bu yolda zaman zaman zorluklarınız olacak. Zorlukları paylaşıp azaltacaksınız, mutlulukları da paylaşıp artıracaksınız. Böylece bir ömür boyu sevgiyle, samimiyetle, sadakatle beraber mutlu şekilde bu evliliği sürdüreceksiniz." dedi.
EVLİLİK CÜZDANINI BAŞBAKAN YILDIRIM VERDİ
Gençlerin çok şanslı olduğunu, evliliklerine ve mutluluklarına on binlerce Tokatlı'nın şahitlik ettiğini söyleyen Yıldırım, "Defteri vermeden önce Cumhurbaşkanımızın da size bir öğüdü var, selamı var. Anladınız değil mi? Daha açık söyleyeyim mi? Senin haberin yok, bak orada işaretleri görüyorsun, artmış, artmış, görüyorsun. Bir olur garip olur, iki olur rakip olur, üç olur denge olur, dört olur 'rabia' olur. Allah hayırlı, uğurlu etsin, mesut, bahtiyar etsin, en kötü gününüz böyle olsun." diye konuştu.
"Türkiye'de gençler apolitik, siyasetle ilgilenmiyor." şeklindeki eleştirileri hatırlatan Yıldırım, "Öyle mi? Hayır, bal gibi de ilgileniyorlar, niye? 15 Temmuz'a gidelim, 15 Temmuz'a. Cumhurbaşkanımızın çağrısını duyan, 'Bu bir kalkışma' dediğimizde meydanlara inen en önce gençler oldu. Tanklara, toplara, uçaklara karşı göğsünü siper eden, bayrağı yere düşürmeyen sizdiniz, gençlerdiniz. Siz, bizim gururumuzsunuz, siz bizim geleceğimizsiniz." diye konuştu.