Güncelleme Tarihi:
TEK ADAM TERANESİ
“İlk defa sivil bir anayasa değişikliği yapılıyor. İlk değil ama yönetim sistemi değişikliği milli iradenin eliyle yapılıyor. Tek adamlık teranesi tutturmuş gidiyor CHP. Herhalde kendi partilerinin geçmişini hatırlıyorlar. Bu sistemde bırakın tek adam olmayı sınırlama var, 10 yılla sınırlanıyor. 10 yılın ötesinde artık çok istenseniz, vatandaş ‘Aman gitmesin devam etsin’ dese bile olamıyor.
SANA MI KALDI
(CHP’nin “başbakanı korumak istiyoruz” söylemi) CHP’ye bak. Bugüne kadar neredelermiş. CHP kuzu taktiği uyguluyor. Sakin, sinirlenmiyor, cevap vermiyor, gören de zanneder ki CHP değişti. Değişmedi, CHP şimdi vatandaşa mağdur masum rolü oynayarak… Bu strateji, akıl. Biz başbakanı koruyoruz diyor, kardeşim sana mı kaldı başbakanı korumak. Beni koruyacağına çalış da yeni sistemde sen de iktidar olmanın yoluna bak. Ben şahsımın ihtirasını, koltuğu bırakmak istiyorsam, böyle bir karara rıza gösteriyorsam, bunu zevkle, istekle yapıyorsam bu ülkemin geleceği için önemli bir şeydir.
HEVES ETME
(Başka cemaat ve tarikatların güçlenmesinin tehlike oluşturabileceği sorusu) Sonuna kadar katılıyorum. Biz gerekli tedbirlerimizi alıyoruz. Aksi halde başka bir alanda bu tekrar zuhur edebilir. Bunlar olacak ama meşru şekilde faaliyetlerini sürdürecekler, ülke yönetmeye heves etmeyecekler, çok güçlenince vay ben neymişim her şeyi yaparız, iktidarları değiştiririz... Bir zamanlar medya yapıyordu, bunların olmamasının yolu güçlü iktidar ve istikrar, güven.
IRAK’IN YANINDAYIZ
Kerkük Türkmen yurdudur, Arapların Türkmenlerin itirazına rağmen bu kararı aldılar. Burada alan genişletmek kabul edilebilir değil. Karar alınmadan önce de gerekli uyarılarımızı yaptık, sonra da yaptık, bu konuda Irak yönetiminin yanındayız ve bu alınan kararı doğru bulmuyoruz.
FETÖ’NÜN TEZGAHI
(Halkbank Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Hakan Atilla’nın ABD’de tutuklanması) Anlaşılır bir şey değil. Bu arkadaş 2014’ten beri 7-8 kez gidip gelmiş, Rıza Zarrab davası başladıktan sonra da gidip gelmiş, o vakte kadar bir şey olmuyor, bu kez tutuklanıyor. Gerekçesi de Zarrab davası, İran’a para transferlerinde imzası olması, bu yeni bir şey değil ki, o zaman niye bir şey yapmadınız, burada da FETÖ’nün tezgahı var.”
ÖLÜ YA DA DİRİSİ BULUNACAK
(Adil Öksüz’ün bir diplomatik temsilcilikte olduğu iddiası) Aranıyor, bulunamayınca böyle iddialar gündeme geliyor, nerede olursa olsun bulunacak, ölüsü ya da dirisi.
FETÖ'NÜN SİYASİ AYAĞI YOK, VAR DİYORSA KILIÇDAROĞLU AÇIKLASIN
FETÖ’nün siyasi ayağı yok. Olanlarla ilgili temizliği yaptık, bizim bilmediğimiz bir şey var da Kılıçdaroğlu biliyorsa açıklasın. Ben yok diyorum, var diyorsa buyursun açıklasın, milletin kafasını karıştırmasın. Kimseyi korumayız, ister milletvekili olsun, ister babamın oğlu olsun, FETÖ’nün yanında olan kimseyi korumayız.
"1 NİSAN" REKLAMI
Görmedim ama duydum. İzlemedim. Anlatıldı. Yersiz, anlamsız insanlara bir anlamda darbe günlerini hatırlatan bir takım ifadeler varmış. Bir hesaplaşma falan. Ondan bahsediliyormuş. Ablalar abiler bilmem ne. Bir takım yersiz laflar içeren ve zaten toplumda bir tedirginlik var. Bunu tetikleyen talihsiz bir reklam diyelim.
Hakikaten 1 Nisan şakası gibi geliyor insana. Ama galiba zaten Ülker de yaptığı bir açıklamayla yanlış olduğunu ifade etmiş. Tabii bunlara herkesin bugünlerde daha sorumlu, duyarlı davranması lazım. Milletin duyarlılığına saygı duyulması lazım. Milletimiz bu konularda çok diri, uyanık. En ufak bir hareketlenmede hemen arıyorlar. Beni arıyorlar, 'Efendim bugün bizim birlikte izinler kaldırıldı. Aman dikkat edin.' Bu da iyi bir şey değil. Sürekli acaba 'bu gece bir şey mi olacak?' korkusuyla insanları tedirgin etmeye hakkımız yok.
Efendim, 'Pensilvanya'dan şifreli mesajlar geliyor. Burada o şifreleri çözen sözüm ona uzmanlar var. İşte hocaefendi şunu dedi, bunu dedi' falan diye yorumlar yapıyorlar. Efendim kahve falı gibi bir şey. İşte derler ya '3 vakte kadar şu olacak, bu olacak.' Bunlarla milletin kafasını yormaya lüzum yok. Bunların hepsi züğürt tesellisi. Bu millet 15 Temmuz'da ne yapacağını ortaya koydu. Milletimiz rahat olsun. Biz milletimiz adına nöbetteyiz. Milletimizin sorumluluğu bizim omzumuzda.
Onların rahat uyuması, yaşaması için nöbetteyiz, görevdeyiz. Ama tüm bunlara rağmen çılgınlığın mevzuatı yok. Tarifesi de yok. Biri çılgınlık yapabilir. Yaparsa da bunu karşılığını alır, bedelini öder. Bu kadar basit.